Haberler

Sınai Mülkiyet Kanun Tasarısı

Sınai Mülkiyet Kanun Tasarısı marka, coğrafi işaret, tasarım, patent ve faydalı model haklarına ilişkin önemli yenilikler getiriyor. Türk Patent Enstitüsü yeniden yapılandırılırken 278 kişilik kadro oluşturulacak…

HÜKÜMET, sınai mülkiyet hakları mevzuatını yatırımcılar açısından daha cazip ve öngörülebilir hale getirmek için harekete geçti. 194 maddeden oluşan Sınai Mülkiyet Kanunu Tasarısı’nı TBMM’ye sevk eden hükümet, düzenlemeyle sınai mülkiyet tescil süreçleriyle ilgili uygulamada yaşanan sorunları gidermeyi hedefliyor. Tasarı ile sınai mülkiyet haklarının kanunla düzenlenme ihtiyacının giderilmesi, AB mevzuatına uydurulması, daha nitelikli ve etkin işleyen sınai mülkiyet sistemine geçişin sağlanması için mevcut sistemin revize edilmesi öngörülüyor. Tasarının yasalaşmasıyla sınai mülkiyet haklarına ilişkin düzenlemelerin bu zamana kadar kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) yapılmış olmasının getirdiği riskleri, Anayasa Mahkemesi’nin marka, tasarım, patent ve coğrafi işaretlere ilişkin KHK’lardaki bazı maddeleri iptal etmesi nedeniyle sınai mülkiyet hakları alanında ortaya çıkabilecek sorunları ve hak kayıplarını ortadan kaldırması bekleniyor.

Sınai Mulkiyet Kanun Tasarisi

194 MADDELİK KANUN

TBMM Başkanlığı’na sunulan Sınai Mülkiyet Kanunu Tasarı-sı’nın Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda 26 Nisan’da görüşülmesi bekleniyor. Başlangıç hükümleri dışında, beş bölümden oluşan tasanda, ilk bölümde marka hakkına ilişkin düzenlemelere yer veriliyor. İkinci bölümde coğrafi işaret hakkı, geleneksel ürün adı hakkı ile birlikte düzenlenirken, üçüncü bölümde tasarım hakkına yönelik düzenlemelere gidiliyor. Dördüncü bölümde hak sahiplerine etkin koruma sağlamayan incelemesiz patent işlemi kaldırılıyor, faydalı model başvurularına araştırma raporu düzenleme zorunluluğu getiriliyor. Beşinci bölümde ise marka, coğrafi işaret, geleneksel ürün adı, tasarım, patent ve faydalı model haklarına ilişkin ortak hükümlerin yanı sıra, Türk Patent Enstitüsü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’da önemli değişikliğe gidiliyor. Geçici dört maddenin yer aldığı tasarı, yürürlük ve yürütme maddesiyle birlikte toplam 194 maddeden oluşuyor.

HER TÜR İŞARETTEN OLUŞABİLECEK

Marka, coğrafi işaret, tasarım, patent ve faydalı model haklarına ilişkin önemli yenilikler getiren tasarıda, mevcut sistemde yer almayan geleneksel ürün adı koruması sisteme dahil ediliyor. Bu düzenleme ile sağlanacak korumadan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, Türkiye’de yerleşim yeri olan veya sınai ya da ticari faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişilerin, Paris Sözleşmesi veya Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması hükümleri dahilinde başvuru hakkına sahip kişilerin yararlanması öngörülüyor. Ayrıca karşılıklılık ilkesi uyarınca, Türkiye Cumhuriyeti uyruğundaki kişilere sınai mülkiyet hakkı koruması sağlayan devletlerin uyruğundaki kişiler de bu koruma kapsamına alınıyor.

TESCİLLE MARKA KORUMASI

Kanunla sağlanan marka koruması, tescil yoluyla elde edilecek. Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine ait olacak ve marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması halinde bazı fiillerin önlenmesini talep etme hakkı olacak.

Tescilli bir markanın, basılı olarak veya elektronik ortamda sunulan sözlük, ansiklopedi ya da başka bir başvuru eserinde, tescilli olduğu belirtilmeden jenerik ad izlenimi verecek şekilde yayımlanması durumunda, marka sahibinin talebine bağlı olarak yayımcı, elektronik ortamda sunulan eserlerde derhal, basılı eserlerde ise ilk baskısında markanın tescilli olduğunu belirtmek suretiyle yanlışlığı düzeltecek.

İDARİ İPTAL GELİYOR

Tasarı ile tescilli markaların piyasada daha etkin kullanımını sağlamak ve kullanılması düşünülmeyen mal ve hizmetler için marka tescil talebinde bulunulmasının önüne geçmek amacıyla yayıma itiraz eden taraftan kullanıma ilişkin bilgi ve belgeler sunulmasının talep edilmesini sağlayan düzenleme getiriliyor. Bununla, markaların kullanımının özendirilmesi hedefleniyor. Tasarı ile AB düzenlemesine paralel olarak idari iptal uygulamasına geçilmesi öngörülüyor. İdari iptal hükmü tasarının yasalaşmasından yedi yıl sonra yürürlüğe girecek.

Tasarıdaki “iptal halleri ve iptal talebi” ile ilgili maddeye göre Türk Patent Enstitüsü (TPE), marka sahibinin fiillerinin veya gerekli önlemleri almaması sonucu markanın, tecilli olduğu mal veya hizmetler için yaygın bir ad haline gelmesi durumunda markanın iptaline karar verecek. Marka sahibi tarafından veya izinle gerçekleştirilen kullanım sonucunda markanın, tescilli olduğu mal veya hizmetlerin özellikle niteliği, kalitesi veya coğrafi kaynağı konusunda halkı yanıltması durumunda, garanti markası veya ortak marka teknik şartnamesi koşullarına aykırı kullanılması durumunda TPE idari iptal yapabilecek.

Tasarı ile Markaların Uluslararası Tesciline İlişkin Madrid Protokolü hükümleri uyarınca yapılan başvuruların inceleme usullerine ilişkin düzenlemeye gidiliyor. Marka başvurularının ilan süresi üç aydan iki aya indirilerek tescil süresi kısaltılıyor. Başvuru sahiplerinin piyasada birlikte var olma yönünde ortaya koydukları iradenin korunması amacıyla, önceki marka sahibinin başvurunun tesciline açıkça muvafakat ettiğini gösteren noter onaylı muvafakatnamenin TPE’ye sunulması halinde başvurunun reddedilemeyeceğine ilişkin düzenleme getiriliyor.

KORUMA SÜRESİ 10 YIL

Tescilli markanın koruma süresi başvuru tarihinden itibaren 10 yıl olacak. Bu süre, 10’ar yıllık dönemlerde yenilenecek. Marka tescil kapsamında bulunan mal veya hizmetlerin bir kısmı için de yenilenebilecek. Ortak markanın yenilenmesi için gruba dahil işletmelerden birinin talebi yeterli olacak. Yenileme sicile kaydedilecek ve bültende yayımlanacak. Bültende yayımlanmış bir marka başvurusunun, tescil edilmemesi gerektiğine ilişkin itirazlar ilgili kişiler tarafından marka başvurusunun yayımından itibaren iki ay içinde yapılacak.

GELENEKSEL ÜRÜN ADI

Coğrafi işaret hakkının geleneksel ürün adı hakkı ile birlikte düzenlendiği tasarının ikinci bölümünde, geleneksel ürün adının tescil yoluyla korunmasına ilişkin düzenlemeye gidiliyor. Tasarıya göre doğal ve beşeri unsurların bir araya gelmesi sonucu gıda, tarım, maden, el sanatları ürünleri ve sanayi ürünlerinde gerekli şartlara uygun olanlar, tescil edilmesi şartıyla, coğrafi işaret veya geleneksel ürün adı korumasından yararlanacak. Belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri bakımından kökenin bulunduğu yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş ürünü gösteren coğrafi işaretler, belirlenen özelliklere göre menşe adı ya da mahreç işareti olarak tescil edilecek.

İLAN ÜCRETLERİ KALKIYOR

Coğrafi işaret başvurularının ilan süresi altı aydan üç aya indirilerek, tescil süresi kısalacak. Coğrafi işaret başvurularının Resmi Gazete, yüksek ti rajlı ulusal gazete ve yerel gazetede ilan zorunluluğu kaldırılarak TPE bülteninde ücretsiz yayımlanmasıyla başvuru sahiplerinin başvuru giderlerinin yaklaşık 5 bin TL ile 8 bin TL arasında azaltılması sağlanacak. Enstitü kararlarına itiraz imkanı getirilecek, coğrafi işaretli ürünlerin denetimine ilişkin rapor sunma sıklığının 10 yıldan iki yıla indirilmesiyle denetim etkinleştirilecek.

TASARIM KORUNACAK

“Tasarım hakkının” düzenlendiği tasarının üçüncü bölümünde, mevcut sisteme ilave olarak “endüstriyel tasarımlar” ifadesi “tasarımlar” ile değiştiriliyor. Her türlü tasarımın koruma kapsamına alınması sağlanıyor. “Tasarım”, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümü olarak tanımlanıyor.

Tasarım, bu düzenleme hükümleri uyarınca tescil edilmiş olması halinde “tescilli tasarım”, ilk kez Türkiye’de kamuya sunulmuş olması halinde ise “tescilsiz tasarım” olarak korunacak. Yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla tasarımlar bu düzenlemeyle sağlanan haklar kapsamında korumaya alınıyor.

TESCİLLİ TASARIMA BEŞ YIL KORUMA

Tescilli tasarımların korunma süresi başvuru tarihinden itibaren beş yıl olacak. Bu süre beşer yıllık dönemler halinde yenilenmek suretiyle toplam 25 yıla kadar uzatılacak.

Tescilsiz tasarımların koruma süresi, koruma talep edilen tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten itibaren üç yıl olacak. Böylece piyasada oluşacak karmaşanın önüne geçilecek. Yenilenmeyen tasarımlara ilişkin tasarım hakkı, koruma süresinin bittiği gün sona erecek. Birleşik ürünün onarım amacıyla kullanımındaki üç yıllık korumaya Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın yayımlayacağı liste ile istisna getirilecek. Tasarım hakkı, tasarımcıya veya onun haleflerine ait olup devredilebilecek. Tasarım hakkı lisans sözleşmesine konu olabilecek.

PATENT TESCİL SÜRESİ KISALACAK

Tasarının dördüncü bölümünde hak sahiplerine etkin koruma sağlamayan incelemesiz patent sistemi kaldırılıyor, faydalı model başvurularına araştırma raporu düzenleme zorunluluğu getiriliyor. Patent verme süreçleri basitleştirilerek ve hızlandırılarak uygulamada karşılaşılan sorunları gideriliyor. Tasarıya göre patent tescil süresi 17 ila 42 aydan yedi ila 27 aya inecek. İncelemesiz patent sisteminin kaldırılması ve faydalı model için araştırma raporu zorunluluğu getirilmesi, daha nitelikli patent sistemine geçişi sağlayacak ve piyasada oluşan anlaşmazlıkları büyük ölçüde ortadan kaldıracak.

ÜNİVERSİTELERİN POTANSİYELİ

Tasarıda patent ve faydalı model hakkına ilişkin yeniliklerden biri de üniversitelerdeki mevcut buluş potansiyelinin ortaya çıkarılması ve patent yoluyla üniversitelerin kurumsal altyapısı kullanılarak buluşların ekonomiye kazandırılması amacıyla üniversite mensuplarının buluşlarının hak sahipliğinin yükseköğretim kurumla-rına verilmesi ve buluştan elde edilen gelirin en az üçte birinin buluşu yapan öğretim elemanına verilmesi olacak.

İlave olarak, düzenleme ile kamu kurum ve kuruluşları tarafından desteklenen projelerde ortaya çıkan buluşların teşvik edilmesi, kamu kurum ve kuruluşları tarafından desteklenen araştırma ve geliştirme çalışmalarına yüksek seviyede katılımın özendirilmesi ve kamu kurum ve kuruluşları ile ticari firmalar arasındaki işbirliğinin teşvik edilmesi amacıyla söz konusu buluşlann hak sahipliğinin projeyi yürüten ve proje kapsamında geliştirilen buluşu ticarileştirme potansiyeli daha yüksek tarafa bırakılmasına ilişkin çerçeve çizilecek.

KORUMA SÜRESİ 20 YIL

Başvuru tarihinden başlamak üzere, patentin koruma süresi 20 yıl, faydalı modelin koruma süresi 10 yıl olacak. Bu süreler uzatıla-mayacak. Patent başvurusu veya patentin korunması için gerekli olan yıllık ücretler, patentin koruma süresi boyunca, başvuru tarihinden itibaren ikinci yılın sona erdiği tarihte ve devam eden her yıl vadesinde ödenecek.

Henüz yayınlanmamış patent başvuruları, başvuru sahibinin yazılı izni olmadan üçüncü kişiler tarafından incelenemeyecek.

DÖRT YILA KADAR HAPİS

Tasarıya göre Türkiye’de tescilli olan bir markanın, marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal üreten veya hizmet su nan, satışa arz eden veya satan, ithal ya da ihraç eden, ticari amaçla satın alan, bulunduran, nakleden veya depolayan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve 21 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak. Marka koruması olduğunu belirten işareti mal veya ambalaj üzerinden yetkisi olmadan kaldıran kişiye, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası verilecek.

Yetkisi olmadığı halde başkasına ait marka hakkı üzerinde tasarrufta bulunan kişiye iki yıldan dört yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası kesilecek.

HAK SAHİBİ İŞVEREN OLACAK

Aralarındaki özel sözleşmeden veya işin mahiyetinden aksi anlaşılmadıkça çalışanların bir işletmede yükümlü olduğu faaliyeti gereği gerçekleştirdiği ya da büyük ölçüde işletmenin deneyim ve çalışmalarına dayanak iş ilişkisi sırasında yaptığı tasarımların hak sahibi, işverenler olacak. Çalışanların bulunduğu işyerindeki genel faaliyet konusu bilgi ve araçlardan faydalandığı durumlarda hak sahibi talep etmesi halinde işveren olacak. Bu hükümler, öğrenciler, ücretsiz olarak belirli bir süreye bağlı olmaksızın hizmet gören stajyerlerin tasarımları ile öğretim elemanlarının bilimsel çalışmalar veya araştırmalar sonucunda gerçekleştirdiği tasarımlar hakkında da uygulanacak. Üniversite öğretim elemanlarınm tasarımlarının tasarım hakkı sahipliğinin üniversitelere bırakılacak.

FAYDALI MODELE DÖNÜŞÜM

Patent başvurusu sahibi, işlemleri devam eden başvurusunun faydalı model başvurusuna dönüştürülmesini talep edebilecek. Patent isteme hakkı, buluşu yapana veya onun haleflerine ait olup, bu hakkın başkalarına devri mümkün olacak. Buluş birden çok kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmişse patent isteme hakkı, taraflar başka türlü kararlaştırmamışsa bu kişilerin tamamına ait olacak. Aynı buluş, birbirinden bağımsız olarak birden çok kişi tarafından gerçekleştirilmişse patent isteme hakkı, önceki tarihli başvurunun yayınlanmış olması şartıyla daha önce başvuru yapana ait olacak.

HİZMET VE SERBEST BULUŞLAR

Çalışanın, bir işletme veya kamu idaresinde yükümlü olduğu faaliyeti gereği gerçekleştirdiği ya da büyük ölçüde işletme veya kamu idaresinin deneyim ve çalışmalarına dayanarak, iş ilişkisi sırasında yaptığı buluş, hizmet buluşu olacak. Hizmet buluşunun dışında kalan buluş, serbest buluş olarak kabul edilecek. Öğrenciler ve ücretsiz olarak belirli bir süreye bağlı olmaksızın hizmet gören stajyerler hakkında çalışanlara ilişkin hükümler uygulanacak.

Çalışan buluşu için uygulanan hükümler, diğer kanuni düzenlemeler ve taraflar arasında yapılan sözleşme hükümleri saklı kalmak şartıyla, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların buluşları hakkında da uygulanacak. Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlara buluşları için ödenecek bedel, buluştan elde edilen gelirin üçte birinden az olamayacak.

TPE KANUNU’NDA DEĞİŞİKLİK

Tasarının beşinci bölümünde, marka, coğrafi işaret, geleneksel ürün adı, tasarım, patent ve faydalı model haklarına ilişkin ortak hükümler yanında, 5000 sayılı Türk Patent Enstitüsü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda önemli değişiklikler getiren düzenlemelere gidiliyor. Bu kapsamda; tek bir kanun olarak düzenlenen kanun hükmünde kararnamelerin süreler ve bildirimler, ortak temsilci, hukuki işlemler, sınai mülkiyet hakkına tecavüz, tazminat, yoksun kalınan kazanç, hakkın tüketilmesi, dava açılamayacak kişiler, tecavüzün mevcut olmadığına ilişkin dava ve şartları, önceki tarihli hakların etkisi, görevli ve yetkili mahkeme, zamanaşımı, lisans alanın dava açması ve şartları, ihtiyati tedbir talebi ve ihtiyati tedbirin niteliği, işlem yetkisi olan kişiler ve tebligat, ücretlere ilişkin hükümler ve hızlı imha prosedürüne ilişkin hükümleri ortak hüküm haline getiriliyor.

Fikri Mülkiyet Hakları Merkezi kurulacak

Tasarı ile fikri mülkiyet haklarına ilişkin eğitim, danışmanlık ve araştırma faaliyetlerini yürütmek üzere “Fikri Mülkiyet Haklan Eğitim Merkezi” kuruluyor. Eğitim Merkezi bünyesinde telif haklarına ilişkin eğitim faaliyetleri Kültür ve Turizm Bakanlığı, sınai mülkiyet haklarına ilişkin eğitim faaliyetleri ise TPE tarafından gerçekleştirilecek. Eğitim merkezine ilişkin giderler ilgisine göre iki bakanlık tarafından karşılanacak. Merkezde yürütülecek eğitim ve araştırma faaliyetlerine ilişkin planlama ve danışmanlık yapmak üzere yedi kişilik Yürütme Kurulu oluşturulacak. Üyeler üç yıl için görevlendirilecek.

287 kişilik kadro

Tasarı ile Türk Patent Enstitüsü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda da değişiklik yapılıyor. Buna göre enstitünün yapısı ve görevleri ile bazı daire başkanlıklarının görev kapsamı yeniden düzenleniyor. Buna göre marka uzmanı ve marka uzman yardımcısı ile patent uzmanı ve patent uzman yardımcısı kadroları, sınai mülkiyet uzmanı ve sınai mülkiyet uzman yardımcısı kadrolarına dönüştürülecek. 100 sınai mülkiyet uzman yardımcısı, 160 sınai mülkiyet uzmanı ve 10 avukat, 8 daire başkanı kadrosu olmak üzere TPE’nin merkez teşkilatı için 278 kadro ihdas edilerek Enstitüsünün idari kapasitesinin geliştirilecek.

Kaan DERİCİOĞLU / Ankara Patent Bürosu Yönetim Kurulu Başkanı
Yeni bir dönem

Sınai Haklara ilişkin tarihçe incelendiği zaman, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan günümüze kadar sınai haklara ilişkin konularda Kanun hazırlanması ve kabulünün çok zor olduğu veya patent olayında olduğu gibi, hiçbir zaman mümkün olmadığı görülür. Türkiye’nin sınai haklar konusunda kabul edilmiş kanunlara acil ihtiyacı var. TBMM gündeminde olan yeni Sınai Mülkiyet Kanunu tasarısı, içeriğine bakılmaksızın, TBMM den geçmeli. 2011’de kabul edilen Türk Ticaret Kanunu’nun birçok maddesinin daha sonradan hazırlanan Kanunlarla değiştirildiği ve günümüzde yeni değişiklikler önerildiği örneğinden hareketle, Sınai Mülkiyet Kanunu için dikkate alınmayan görüş ve önerilerde ısrar edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Kanun Hükmünde Kararnameler, sınai haklar alanında nasıl bir dönemi başlatmış ise, Sınai Mülkiyet Kanunu da TBMM de kabul edildiği zaman, mevcut eksikliklerine rağmen, yeni bir dönemi başlatacaktır.

Uğur YALÇINER / Patent ve Marka Vekilleri Derneği Başkanı
“Eksiklikler var”

Tasarı bugün uygulamada mevzuat kapsamında yaşanan sorunları önemli ölçüde gidermeye yönelik olmakla birlikte sınai mülkiyet alanında mevcut sorunları tamamen gidereceği ve Türkiye’ye yeni ufuklar açacağı düşüncesine kapılmamak gerekir. Yeni yasa taslağının patent ve marka vekilleri için bir meslek kuruluşunun kurulmasına ilişkin hükümleri kapsamaması nedeniyle çok büyük eksiklik içerdiğini düşünüyorum. Türk Patent Enstitüsü’nün uluslararası alanda patent araştırma ve inceleme otoritesi olmak üzere çok ciddi adımlar attığı bu dönemde Türkiye’nin sınai mülkiyet sisteminin temel öğelerinden biri olan patent ve marka vekilleri meslek kuruluşuna sahip olacak adımları atmaması kabul edilebilir bir durum değil.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu