Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Şimdi uzun vadeli hisse seçme zamanı

Borsada pozisyon için uygun dönem mi?

E BIST-100 endeksi, 2009 yılından bu yana dolar bazında en düşük seviyelerinde bulunuyor. Bu da yukarı yönlü potansiyeli olduğunu gösteriyor. Ayrıca gelişen ülkeler endeksine kıyasla BIST-100 endeksi güçlü seyrini koruyor.

■ 2016 yılında ralli yükselişleri olmasa bile var olan fiyatlardan yapılacak maliyetler, endekste oluşacak güçlü tepkilerde yatırımcılara avantaj sağlayabilir.

■ Bu yıl hem ABD, hem de Avrupa ekonomilerinde ılımlı büyümeler beklenirken, Türkiye’nin de yüzde 4 büyümeyi yakalaması halinde iyi seçilmiş portföyler enflasyonun üzerinde kazançlar getirebilir.

■ Türkiye’nin en güçlü hikayesi borsadaki düşük piyasa çarpanları ve diğer gelişmekte olan ülke borsalarına nazaran iskontolu işlem görüyor olmamız. Yatırımcılar orta-uzun vadeli yatırım yaparak bundan yararlanabilir.

■ Borsa İstanbul’da yabancı takas oranı 2008 yılındaki diplere gelmiş durumda. Bu da yabancıların düşen fiyatların da etkisiyle borsada alımlara geçebileceğini gösteriyor.

■ Türkiye ekonomisi büyümesinin 2016 yılında 2015’in üzerinde gerçekleşmesi bekleniyor. Bunun gerçekleşmesinden borsa da olumlu etkilenir.

■ Olası büyümeye bağlı olarak şirket karlılıklarında bu yıl 2015’e göre sınırlı da olsa iyileşme bekleniyor.

■ Bugüne kadar BIST-100 endeksinin üst üste iki yıl hiç düşmediğini de belirtelim.

hisse secimi

Oldukça ucuzlamış hisse senedi fiyatları portföy oluşturmak için fırsat sunuyor. Analistlere göre, orta-uzun vadeli düşünenler bu dönemde borsaya yatırım yapabilir. Ancak vade ve hisse senedi seçiminde çok dikkatli olmak koşuluyla…

BORSA İstanbul (BIST) 100 endeksi 2009’dan bu yana dolar bazındaki en düşük seviyelerde bulunuyor. Ancak BIST-100 gelişen ülkeler endeksine kıyasla güçlü seyrini de korumaya devam ediyor.

İşte, bu nedenlerle analistlere göre, orta ve uzun vadeli düşünenlerin hisse senedi portföyü oluşturması için iyi bir dönem yaşıyoruz. Bu yıl piyasada çok güçlü ralli yükselişleri olmasa bile var olan düşük fiyatlardan yapılacak maliyetlerin, endekste oluşacak güçlü tepkilerde avantaj sağlayacağına dikkat çekiliyor. Türkiye’nin 2016 yılında yüzde 4 büyümeyi yakalaması halinde iyi seçilmiş portföylerde enflasyonun üzerinde kazançlar sağlanabileceği de ileri sürülüyor.

Öte yandan, analistler küresel risk algısı 2015 sonrasında oldukça arttığı için 2016’nın da kolay bir yıl olmayacağı konusunda hemfikir. Bu nedenle uzun vadeli yatırımlar

için hisse bazında oldukça seçici davranılarak temel görünüm olarak güçlü olan şirket hisselerine yatırım yapılması öneriliyor. Gelişmekte olan ülke hisse senedi piyasalarına göre ucuz seviyelerde hareket eden BIST-100 endeksinde alım için 68 bin-72 bin 500 aralığının değerlendirilmesi öneriliyor.

BIST’te 85 binlerden 68 bin 200 seviyelerine gerileme yaşanarak hisse senedi piyasaları için alım fırsatı doğsa da bu durumda yurtdışı piyasaların da yakından izlenmesi tavsiye ediliyor.

“FİYATLAMALAR CAZİP”

Borsada ciddi bir pozitif hareket görülmesi için endekste ilk etapta 72 bin 500 seviyesini aşmamız gerektiğini söyleyen Alan Menkul Değerler Analisti Ayşegül Bayram, “Ancak özellikle uzun vadeli düşünen yatırımcılar için güçlü temel görünüme sahip ve hikayesi olan perakende, havacılık sektörleri ile holdingler değerlendirilebilir. Yeni portföy oluşturmak isteyen yatırımcıların hisse senedi alımmda özellikle uzun vadeli düşünmeleri yararlarına olur. Finansal olarak sağlam, güçlü temettü verimliliğine sahip, hikayesi olan ve yükseliş vadeden şirketlere yatırım yapabilirler. Şu an endekste fiyatlamalar çok cazip. Öte yandan yatırımcıların bu dönemde borsada hemen likide dönme mantığıyla işlem yapmamaları ve piyasadaki volatili-teyi göz önünde bulundurarak dikkatli olmaları gerekir” diyor.

“PORTFÖY OLUŞTURMA ZAMANI”

Borsada orta ve uzun vadeli düşünenlerin portföy oluşturmaları için iyi bir dönem olduğunu ifade eden İntegral Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Seda Yalçmkaya, özellikle çimento sektöründe güney ve Marmara Bölgesi’nde yer alan şirketlerin ön plana çıkabileceğini belirtiyor. Yalçınkaya ya göre, bunun nedeni ise Marmara Bölgesi’ndeki üçüncü köprü ile üçüncü havalimanı ve Kanal İstanbul gibi projeler. Söz konusu bölgedeki çimento şirketlerinin bu projelerden en fazla faydayı sağlayacak potansiyele sahip olacaklarını kaydeden Yalçmkaya, “Kentsel dönüşümün en yoğun olduğu bölgelerin başında Marmara ve Ege geliyor. Öte yandan beyaz eşya sektörü de Avrupa ekonomilerindeki canlanma ile birlikte ihracat potansiyelleri nedeniyle ön plana çıkabilir” diyor.

Yalçınkaya sektörel bazda hisse seçimi yapmak isteyenler için diğer önerilerini ise şöyle sıralıyor: “Otomotiv sektörü ve otomotiv ile ilgili olan yan sektörler, yeni çıkan modellerin etkisi ve ihracat kapasiteleri nedeniyle dikkat çekebilir. Bankacılık sektörünün kötü performansını geride bıraktığı ve 2016 yılında getirilen karşılıklarda indirimlerin etkisiyle daha iyi bir yıl geçirmesi beklenebilir. Petrokimya sektörü ise maliyetlerdeki düşüşten olumlu etkilenebilir.” 2016 yılında piyasalarda dalglanmaların devam edebileceği uyarısında bulunan Yalçmkaya, bu nedenle portföylerin tamamının hisse senedinden oluşmamasını öneriyor. Yalçınkaya’ya göre yatırımcılar portföyün yüzde 30’unu nakitte bırakmalı. BIST’in yıl içinde birçok alım fırsatı vereceğini ve uzun vadeli düşünülmesini öneren Yalçmkaya, kısa vadede oluşan dalgalanmaların yatırım psikolojisini etkilemesine izin verilmemesi gerektiği kanısında.

Şirket seçiminde büyüme potansiyeli olan, net karım artırabilme yeteneğine sahip, kar marjları yüksek olanların seçilmesini tavsiye eden Yalçmkaya, “Ayrıca sermaye girişi açısından ekonominin zor yılı olacağından borçluluk riski orta seviyede hatta mümkünse düşük düzeyde olanlar tercih edilmeli. Elbette satın alınacak hissenin BIST-lOO’de ya da likiditesinin yüksek olmasında da fayda var. Profesyonel yatırım uzmanlarından da uzun vadeli portföy için destek alınmalı ve raporlar okunmalı” diyor.

“UZUN VADEDE İYİ GETİRİ”

Işık FX Başanalisti Gizmen Nalbandı, 2016 yılında endeksin dolar bazında 2 cent seviyesine gerileyebileceğini tahmin ediyor. Orta ve uzun vadeli portföy oluşturmak isteyenlerin endekste 60 bin-62 bin bölgesini beklemesi gerektiğini düşünen Nalbantlı’ya göre, küresel oynaklığın yüksek kalacağı bu yıl, FED’in normalleşme süreci, kur ve endeks üzerinde belirleyici olacak.

BIST-lOO’de yabancı payının ve yabancıların alışlarının dikkatle izlenmesini tavsiye eden Nalbantlı, “2 milyar 545 milyon dolar net satışa rağmen endeksin bu seviyelerde tutunması çok önemli” diyor. Ancak yabancıların tekrar alıma geçmemesi durumunda 2016 yılında bor-sada kayıpların devam edeceği bir yıl izleyebileceğimizden de endişe eden Nalbandı, olası riskleri şöyle özetliyor: “Özellikle birçok jeopolitik risk var. Rusya ile yaşananlar, Suriye’nin durumu, terör olaylarının yanı sıra nisan aymda Türkiye Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’mn görev süresinin dolacak olması, anayasal süreç gibi birçok belirsizlik piyasalar için risk. Bunlar Borsa İstanbul üzerinde negatif rol oynayabilir.”

Öte yandan piyasa çarpanlarına göre BIST-100 endeksinin diğer gelişmekte olan ülkelere göre iskontolu olduğuna dikkat çeken Nalbandı, geçmiş verilere bakarak şu öngörüde bulunuyor: “BIST-100 getirilerine baktığımızda, 2010 yılındaki yüzde 24.9 kazancın ardından 201Tde yüzde 22.3’lük kayıp yaşandığı görülüyor. Daha sonra 2012 yılında yükseliş, 2013’de düşüş, ardından 2014’te yükseliş, 2015’te ise düşüş yılı olarak bir döngü oluşmuş. Borsa İstanbul bu döngüye bağlı kalırsa bu yıl yükseliş görebiliriz.”

2016 yılında bilişim, teknoloji ve kimya sektörlerinin yanı sıra döviz gelirleri payı yüksek olan otomotiv, inşaat, cam ve beyaz eşya sektör hisselerinin takip edilebileceğini söyleyen Nalbandı, “Portföy oluşturmak isteyen yatırımcılar büyüme potansiyeli yüksek, düzenli temettü dağıtan şirketleri tercih etmeli. İyi sektör seçimleri ile uzun vadede iyi getiriler sağlanabilir” diyor.

“70 BİNİN ALTINDA PORTFÖY”

Borsada orta ve uzun vadeli düşünenler için 70 bin ve altındaki rakamların portföy oluşturmak için iyi bir seviye olduğunu düşünen Gedik Yatırım Değerler Araştırma Uzmanı Hakan Çal, 2016 yılında otomotiv, beyaz eşya, gayrimenkul yatırım ortaklığı ve petrokimya sektörlerindeki pozitif görünümün devam etmesini bekliyor. Otomotivde devam eden yatırımlar ve sektördeki ihracatın güçlü seyrinin önemli olduğunu ifade eden Çal, “Beyaz eşyada hammadde fiyatlarındaki düşüş ve ana ihracat merkezimiz olan Avrupa’daki toparlanma da bu sektör açısından önemli. Gayrimenkul yatırım ortaklıklarında siyasi belirsizlik nedeniyle ertelenen yatırımların tekrar devreye alınması da önemli. Petrokimyada ise şirket bazlı devam eden yatırımların getirdiği potansiyeller bu sektörleri öne çıkarıyor” diyor.

Hakan Çal, Borsa İstanbul’da mevcut seviyelerde hisse seçiminde seçici davranılarak yapılacak yatırımın zaman zaman endeksteki düşüşten etkilenecek olsa da orta ve uzun vadede kazançlı bir yatırım olacağını düşünüyor. Ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli unsurun hisse senedinde seçici davranıl-ması olduğunu kaydeden Çal, yatırımcılara şu önerilerde bulunuyor:

“Bunun için öncelikle şirket yönetiminin araştırılması, şirketin düzenli kar sağlaması ve yıllar itibariyle bu karı artırması, düzenli temettü ödemesi, yatırımların ve beklentilerin hisse senedi fiyatını destekliyor olması gerekiyor. Borsa İstanbul’da yatırım yapan veya yapmayı düşünen bir yatırımcı eğer bu kriterlere göre kendi imkanı ile bir seçim yapamıyorsa, mutlaka profesyonel bir destek almalı.”

Yeni portföy oluşturacaklara öneriler

■ Portföyün tamamı hisse senedinden oluşmamalı.  Diğer yatırım araçlarına da portföylerde yer vererek bir denge oluşturulmalı.

■ Yatırımcılar orta-uzun vadeli düşünmeli. E Hisse senedi tercihinde öncelikle çok seçici davranılmalı. Satın alınacak şirketin yönetimi, düzenli kar sağlayıp sağlamadığı, yıllar itibariyle karını artırıp artırmadığına bakılmalı. R Büyüme potansiyeli olan, net karını artırabilme yeteneğine sahip ve kar marjları yüksek olan şirketler seçilmeli. Borçluluk riskinin de orta seviyede hatta düşük olması dikkate alınması gereken unsurlardan.

■ Satın alınacak şirketin finansal olarak sağlamlığı, temettü verimliliği ve bir hikayesinin olması da önemli. E Risk almak istemeyen yatırımcılar özellikle BIST-100 hisselerinden ya da likiditesi yüksek olanlardan seçim yapmalı.

■ Hisse senedindeki yabancı payına ve yabancı yatırımcıların alım-satımlarına da bakılmalı.

■ Satın alınacak şirketin yatırımları ile beklentilerinin hisse senedi fiyatını destekleyip desteklemediği gözlenmeli.

■ Yatırımcılar bunların yanı sıra hisse senedi seçiminde mutlaka profesyonel yatırım uzmanlarından destek almalı ve açıklanan şirket raporlarını da okumalılar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu