Haberler

Sıfır Enerjili Binalar

Avrupa’da yaklaşık sıfır enerjili binalar, ABD’de ise net sıfır enerjili binalar yaygınlaşıyor. Türkiye’de ise binaların enerji verimliliği Enerji Kimlik Belgesi ile derecelendiriliyor. Alınacak çok yol varken potansiyel de oldukça yüksek…

TÜRKİYE’DE binalarda enerji verimliliğiyle ilgili tanıtım çalışmaları henüz yavgm değil. Öncelikle kamuoyu bu konuda yeterli bilgiye ve bilince sahip değil. Oysa enerji verimliliği yüksek binalar içinde yaşayan tüketiciler açısından muazzam bir tasarruf anlamına geliyor. Yasa ve yönetmeliklerin uygulanması konusunda yaşanan ertelemeler, elde edilmesi kesin olan yararın ötelenmesine dahası ciddi ekonomik kayıplara yol açıyor.

Türk Tesisat Mühendisleri Derneği Genel Sekreteri Kemal Gani Bayraktar, insanların Enerji Kimlik Belgesi’ni (EKB) nasıl alacağını bilmediklerini ifade ediyor. Bayraktar, “Yeni binalarda EKB olmak zorunda. Yasa eski olanların 2017 Mayıs tarihinde bu belgeyi almasını zorunlu kılarken, şimdi yeni düzenlemeyle bu zorunluluk 2020’ye ertelendi. Her bir ertelemede ekonomik büyüme ve enerji verimliliği potansiyelimizi kaybediyoruz. Binalar satışa sunulurken sertifikalı olarak satılmalı. Yasaya göre yeni binalar C sınıfı olmak zorundayken, eski binaların sadece belgesi olması yeterli. Bu da bir diğer kayıp. Bu sertifikalar binaların daha kaliteli olmasını sağlıyor.

Bu da asgari C seviyesiyle sağlanıyor. Avrupa Birliği (AB) nerede diye baktığımızda onlar zaten halihazırda A+ + sınıfında binalara sahipler” diyor.

İTALYA’DA YÜZDE 65 VERGİ TEŞVİKİ

Avrupa ülkelerindeki eneıji verimliliği uygulamalarının nasıl olduğunu sorduğumuz Avrupa Isıtma, Soğutma ve Havalandırma Kuruluşları Federasyonu (Federati-on of European Heating, Ventilation and Air Conditioning Associations-REHVA) Başkanı Prof. Dr. Stefano P. Corgnati, binaların enerji verimliliği düzenlemeleri için AB’deki her ülkenin kendi uygulaması olduğunu belirtiyor. Daha spesifik olarak İtalya’daki süreci anlatan Corgnati, “Bu süreci İtalya’da yürütmek biraz daha kolay. İtalya’da vergi indirimi gibi bir şans var. Eski evlerin enerji performansları oldukça zayıf olsa da enerji performanslarını artırmak için ciddi bir potansiyele sahipler. Avrupa enerji pazarı a bu eski evlerin yenilenmesinde üstün bir performans sağlıyor. Enerji performansını yenilemenin Avrupa’nın ekonomisinde kilit aktör olduğunu unutmamalıyız” ifadelerini kullandı.

Corgnati’nin bahsettiği gibi İtalya binalarda enerji verimliliği uygulamalarını bir yatı- rım olarak görüyor. İtalya’da binalarında yüksek sınıflarda enerji verimliliği uygulamaya başlayanların yüzde 65 oranında kişisel vergi indirimi aldığını belirten Corgnati sözlerini şöyle sürdürüyor: “Binalardaki eneıji verimliliği uygulamaları ile enerji talebi düşüyor ve enerji kullanımı azalıyor. Enerji verimliliğiyle ilgili düzenlemeler uygulanır ve enerji bağımsızlığı artarsa A++ evlerde enerji tüketimi yüzde 90’dan fazla azalıyor.”

Peki, İtalya bu seviyeye nasıl geldi? Ülke enerji verimliliği uygulamalarına 2002’de kamuoyuna enerji sertifikasını tanıtarak başladı. Corgnati şu anda bu politikanın üçüncü evresinde olduklarını belirtiyor ve “Bütün AB ülkeleri aynı metodu uyguladı. İkinci adımda sıfır enerjili binaları tanıtmaya başladık. Şu an üçüncü adımda kullanıcılara binanın enerjisini doğru yönetmeleri konusunda yardım ediyoruz” diyor. AB ülkelerinin gelecek hedefleri, sıfıra yakın enerjili evlerin bütün kıta geneline yayılması.

“TÜRKİYE SIFIRA ÇOK YAKIN”

Ülkeler sahip oldukları kaynaklara göre yaklaşık sıfır enerjili veya net sıfır enerjili bina uygulamalarını hayata geçiriyor. ABD’nin Kaliforniya eyaletinde iklim müsait olduğu için binalarda net sıfır enerji uygulanabiliyor. Avrupa’da süreç net sıfır enerjili bina olarak başlamışken, soğuk gecclerin uzunluğu ve güneşli günlerin azlığı otoritelerin yüzünü yaklaşık sıfır enerjili evlere çevirmelerine yol açmış. Gani Bayraktar konuya ilişkin şu açıklamaları yapıyor:

“Avrupa daha soğuk olduğu ve daha az güneş enerjisi alabildiği için sıfıra yakın enerjili ev uygulamaları yapıyor. Kaliforniya’da ise güneş enerjisini ve binaların yeni teknolojilerini düşününce net sıfır enerjili binalardan konuşmak daha kolay. Net sıfır enerjili bina açıklaması herkes için çok açık. Sıfıra yakın enerji tanımlaması ise o kadar açık değil. Türkiye’de ise iki deneyimi karşılaştırdığımızda, biz uzun gün ışığına ve güneş eneıjisine sahibiz. Etkili teknolojilerle donatılmış iyi bir bina tasarımı ile net sıfır enerjili binalara çok yakınız. Tabii ancak bu hedefe doğru stratejilerle yakınlaşabiliriz.”

KALİFORNİYA, SIFIR ENERJİ ÖRNEĞİ

Florida Üniversitesi Makine Mühendisliği ve Uzay Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi S.A. Sherif, ABD’de yaşanan enerji dönüşümü süreçlerine ve net sıfır enerjili binaları anlatıyor ve “Amerika enerji konusunda oldukça savurgan bir ülkeydi ama şimdi eskiye nazaran daha az savurgan” diyor. Obama döneminde enerji verimliliği alanında çok ilerlemeler kaydedildiğini belirten Sherif, o dönemden kalan temiz enerji planının Trump döneminde kaldırıldığını ve ABD’nin Paris Anlaşmasından çekildiğini hatırlatıyor. Sherif, Obama döneminde başlatılan temiz enerji planının büyük bir başarı olduğunu düşünüyor.

Net sıfır enerjili binalar hakkında araştırmalar yapan Sherif, Amerika Enerji Bakanlığının çalışmalarıyla enerji verimliliği hakkında araştırma yapan pek çok merkezin kurulduğunu söylüyor. Sherif, “Eğer tüketiminden daha fazla üretiyorsan yani kendi binan için gece tükettiğini gündüz yerine koyabiliyorsan yıllık enerji tüketimin sıfırlanıyor demektir” diyerek net sıfır enerjili binaların tanımını yapıyor ve Kaliforniya’daki net sıfır enerjili binaları anlatıyor, “Kaliforniya, Jerry Brovvn yönetimi altında, net sıfır evleri yerleştirmek konusunda çok çalıştı. Yeni yapılan bütün binaların hepsi net sıfır enerjili. Eski evlerin de enerji performanslarını artırmaları için bir takvimleri var. Burada fikir ‘kendi kendine yeterlilik” diyor.

Net sıfır enerjili evler

Geçtiğimiz günlerde 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu’na bağlı olarak Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği çıkarıldı. Yönetmelikte, binalarda enerjinin ve enerji kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasını sağlamak ve enerji israfının önlenmesi için binaların enerji ihtiyacı ve tüketimi sınıflandırılıyor. A’dan G’ye kadar yapılan sınıflandırmada, A sınıfı en yüksek verimli evi belirtiyor, G sınıfı ise en düşük verimli seviyeyi işaret ediyor. Yönetmelikle elektrikli ev aletlerinde olduğu gibi enerji performans sıralamaları binalar için de geçerli oluyor. Yeni yapılan binaların en az C sınıfına sahip olması gerekiyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı EKB olmayan binalara 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren cezai yaptırımlar uygulayacağını açıkladı.

Ekolojik ev enerji faturasını unutturuyor

Türkiye’de enerji verimliliği yüksek evler henüz çok yaygın değil. Enerji tasarrufu yapan “yeşil ev, ekolojik ev, pasif ev” isimleriyle adlandırılan pilot uygulamalara tek tük rastlıyoruz. Vefa Holding de kendi çalışma ofisini enerji verimliliği yüksek teknolojilerle, ürettiği enerjiyi tüketen bir binaya çevirmiş. Firmanın İcra Kurulu Başkanı Turan Koçyiğit projeyi şöyle anlatıyor:

“Ekolojik Ev, enerji verimliliği esaslarına göre İstanbul Teknik Üniversitesi akademisyenleri ile yürütülen işbirliği ile gerçekleştirildi. Ekolojik Ev, kendi enerjisini kendisi üretiyor ve enerjiyi en verimli şekilde kullanarak enerji verimliliği esaslarını en üst düzeyde karşılıyor.”

Eda Gezmek

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu