Pazarlama Reklam

Seçimin en büyük kaybedeni: Araştırma şirketleri

Araştırma şirketleri seçim öncesi yaptıkları anketlerin hiçbirinde sonucu tahmin edemedi. Ortaya çıkan sonuçla anket yapanlar 1 Kasım seçiminin en büyiik kaybedenleri olarak tarihe geçti…

HEYECANLA beklediğimiz 1 Kasım seçimleri tamamlandı.

Araştırma şirketleri

Türkiye için her yönüyle büyük önem taşıyan bu son seçim, “sonuçlarıyla en çok şaşırtan” seçim olarak şimdiden siyasi tarihimizdeki yerini aldı. Seçimin sonuçları ile siyasi partilerin başarı ve başarısızlıkları kadar araştırma şirketlerinin gelmiş geçmiş en büyük çuvallamasına da odaklanmış durumdayız.

Öyle ki, seçim öncesi yapılan anketlerin neredeyse hiçbirinde, seçimden tek parti olarak çıkmayı başarabilen AK Parti’nin bu ölçüde bir oy artışı yakalayacağı öngörülmemişti. Dahası, anketlerin hemen hepsinde HDP barajı rahat geçiyor görünüyor, CHP ise birçoğunda oylarını artırmayı başarıyordu.

Hatta 1 Kasım seçimine yönelik araştırmalarda, Adil Gür’ün araştırma şirketi A&G dışında kalan neredeyse hepsi koalisyona işaret ediyordu. Bu konuda her zaman en iyimser sonuçları paylaşan A&G bile yüzde 49.5’lik oy oranını öngöremeyerek, sonuçlara en çok yaklaşan tahminlerde bulunsa da (%47.2), hedefi vuramadığından kısmen başarılı sayıldı. Son beş seçimin sonucunu bilen Andy-Ar’m tahmini ise bu seçim öncesinde AK Parti için yüzde 43.7 oranında kalarak, kelimenin tam anlamıyla sınıfta kaldı.

“YANILTTIK, ÖZÜR DİLERİZ”

Kamuoyuna rehberlik etmesi beklenen, ekonomik ve politik süreçte de önem taşıyan araştırmalarda, gerçeğe bu kadar uzak kalınması ve doğru sonuçların öngörülememiş olması, toplumun araştırma şirketlerine olan güvenlerini büyük ölçüde zedeleyecek. Onlar da bunun farkında ki, Metropol Araştırma Şirketi Başkanı Özer Sencar, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, “Araştırmalarımızda halkın muhalefete ve süreçte yaşananlara tepkisini tespit edemedik, başarısız olduk” açıklamasını yaptı.

Bu kadar da değil. ORC anket şirketi de bir açıklama yaparak seçim öncesi yaptığı hatalı tahmin ve anket sonuçlan sebebiyle bir özür diledi. Andy-Ar Araştırma Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Acar ise yaptığı açıklamada, “Yanılmış ve yanıltmış olduk. Andy-Ar’a güvenen çözüm ortaklarımıza teşekkür ediyorum ve onlardan özür diliyorum” dedi.

En büyük özeleştiri ise Türkiye Araştırmacılar Derneği TÜAD’dan geldi. 1 Kasım seçimlerine ilişkin araştırmalar konusunda inceleme başlattığını açıklayan demek, bu incelemelerde açıklanan seçim tahminlerinin dayandığı araştırmaların finansmanı, örneklem planı, proje ekibi ve saha çalışması gibi süreçlerin uygunluğuna bakacak.

KARAR MEKANİZMALARINI DOĞRUDAN ETKİLİYOR

Kamuoyu ve pazar araştırması, 1990’lı yıllardan bu yana çok daha sık gündeme geliyor. Sadece stratejik önemiyle değil, dünyada oluşturduğu 50 milyar dolara yaklaşan büyüklüğüyle de kilit sektörlerden biri. Ortalama olarak yılda yüzde 3 oranında büyüyor ve reklam&pazarlama başta olmak üzere onlarca farklı alanı da direkt olarak etkiliyor.

Türkiye’de ise pazarın 300 milyon dolar civarında olduğu belirtiliyor. Sektörün en büyük sıkıntısı ise ülkemizde araştırmaların, Amerika ve Avrupa örneklerinin neredeyse yüzde 50 daha ucuza yapılıyor olması. Karar mekanizmalarını bu denli etkileyen bir sektör için zor bir durum olduğu ortada. Bu son durum ise sektörün manipülasyona ne kadar açık olduğunu da ortaya koymuş durumda. İki dezavantaj birbirini doğru oran-tılı mı etkiliyor ve sektör bu son yenilgiden sonra toparlanmak için hamleler yapacak mı?

Kanımca, araştırma şirketlerinin hatalarını en azından kabullenerek, özür diliyor olmaları, toparlanma yaşanacağına işaret ediyor. Aynı zamanda TÜ-AD’ın başlattığı bu incelemeyi de önemsiyor ve inceleme sonuçlarının kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşılması gerektiğini düşünüyorum. Aksi halde, tam anlamıyla itibar kaybı yaşayan bu sektöre güvensizlik uzun süre devam edecek.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu