Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Referandum Sonrası Piyasalar

”TÜRKİYE’NİN ÖNÜ AÇIK”

İstanbul Dünya Ticaret Merkezi Genel Müdürü Rüştü Argıt, yapılan sistem değişikliğiyle Türkiye’nin daha rahat bir ticari hayata da kapı araladığını belirtiyor. Fuarcılık alanının ticaretin özü olduğunu vurgulayan Argıt, 2018 yılma kadar fuar takvimlerinde boş yer olmadığını söylüyor. “Artık hızlı bir şekilde önümüze bakacağız” diyen Argıt şöyle konuşuyor: “îş alemi için de ekonomi için de artık daha rahat bir süreç başladı.

Bizim 100 bin metrekarelik alanımızın 80 binini zaten CNR’a kiralamıştık. Kalan 20 bin metrekareyi de kendimiz fuar için kiraya veriyoruz.

2018 takvimine kadar boş yerimiz yok. Ayrıca şimdi fuar alanımızı 250 bin metrekareye çıkaracak yatırıma da start vereceğiz. Dünyadaki örgütlerde de Türkiye’yi temsil ediyorum. Konuştuğum yabancı yatırımcılar da yerli yatırımcılar gibi Türkiye’nin önünün açık olduğunu düşünüyor. Ekonomimiz zıplayacak, karar alma mekanizmaları hızlanacak.”

Girişimci İşadamları Vakfı (GIV) Başkam Mehmet Koç, Türk milletinin ‘Evet’ diyerek, istikrarlı ve etkili bir yönetim sistemine ihtiyacını vurguladığını dile getiriyor. “Milletimiz, yüzde 50’den fazla verdiği evet oyları ile Girişimci Lideri Recep Tayyip Erdoğan’a ve devletimizin bekasına sahip çıkmış, gücünü milletten alan istikrarlı ve etkili bir yönetim sistemine olan ihtiyacımızı vurgulamıştır” diyen Koç, Evet tercihi ile Türk milletinin isteklerini şöyle anlatıyor:

“Milletimiz yaptığı evet tercihi ülkemizi bürokratların değil, içimizden yetişmiş ‘girişimci ruhlu liderlerin’ yönetmesini istemektedir. Kalıcı istikrar ortamı ile yatırımcıların, girişimcilerin, iş dünyasının ve ekonom: nin katma değeri yüksek üretimler yapmasını istemektedir.” Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ise, Türkiye’nin demokratik bir ortamda referandum sürecini işlettiğini bildirerek, “Artık milletin iradesi tecelli etmiştir. Bundan sonra tartışmalar bir tarafa bırakılmalı, ekonomiye, işe, aşa odaklanılmalıdır” diyor. Bayraktar, tarımda, sanayide, hizmetler sektöründe inanılmaz bir potansiyeli içinde barındıran Türkiye’nin, kısa zamanda en ileri ülkeleri bile her alanda yakalayabileceğinin unutulmaması gerektiğini vurguluyor.

“GUÇLU TÜRKİYE’Yİ DESTEKLİYORUZ”

Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TU-SAF) Başkanı Eren Günhan Ulusoy, “îş dünyası uzun zamandır referandum sonuçlarına kilitlenmiş durumdaydı. Kredilendirmeler, yatırım kararları referandum sonuçlarına göre belirlenecekti. Türkiye ekonomisi 15 Temmuz darbe girişiminde büyük bir sınav verdi. Güçlü ekonomi ve sektör paydaşlarının önlemleri sayesinde ekonomi yara almadı” diyerek değerlendirmelerine başlıyor. Türkiye’nin 2023 hedeflerine yeni süreçte odaklanacağını düşünen Ulusoy, sektörü adına bu hedeflere nasıl destek vereceklerini ise şöyle anlatıyor: “Un sanayicileri olarak dört yıl önce devraldığımız dünya birinciliğini, ülke olarak birçok alanda büyük hedefler koyduğumuz 2023 yılma taşımak ve un üretimi ve ticareti alanında artık bir marka haline gelen ülkemize ekonomik anlamda sağladığımız katkıyı daha da arttırmayı amaçlıyoruz. Bu bağlamda TUSAF olarak, un sanayi sektörünün 2023 yolunda yürüyen Türkiye’nin daima destekçisi olduğunu bir kez daha vurgulamak isterim.”

“2023 hedeflerine yürüyeceğiz”

Halkımız, referandumda güven ve istikrar ortamının devamı yönünde görüş bildirmiştir. Çift başlılığın kalkmasının önemini kavramış, koalisyon dönemlerinden kalan yaraların tekrar açılmaması için sürece son noktayı koymuştur. Bugün Türkiye için bir değişim günüdür. İnşallah, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte karşılaştığımız bürokratik engeller azalacak, karar alma mekanizması hızlı bir şekilde gerçekleşecek ve uygulamada yaşanan sorunlar azalacak. Aynı zamanda bakanlıklarımız arasında koordinasyon artacak ve kamu verimliliği üst seviyelere yükselecek. Yine aynı şekilde, yeni sistemine sağladığı istikrar ve güven ile yatırımlar hızlanacak.

Böylece hem üretim, hem istihdam hem de ihracatımız artacak. İhracatımızda ‘Atılım Yılı’ ilan ettiğimiz 2017, aynı zamanda Türkiye’nin de atılım yılı olacak. 2023 hedeflerimize daha emin adımlarla yürüyeceğiz.

Cemal ASLANDAĞ / Aslandağ Group Yönetim Kurulu Başkanı
“Siparişler hızlandı, yatırıma başlıyoruz”

16 Nisan referandum sonuçlarından çıkan ‘evet’ sonucu, iş dünyası olarak da derin bir nefes almamızı sağladı. Zor bir 2016 yılı geçirdikten sonra iş dünyası referandum sonuçlarını bekliyordu ve halkın istikrara ‘evet’ demesi, ekonominin hızlanmasını sağlayacaktır. Hükümetimizin kararlarıyla referandum öncesi inşaatta, mobilyada KDV oranları düşürüldü, ÖTV kaldırıldı, vergi affı getirilerek nakit para akışı sağlandı. Referandum sonrasında da bunun ilk etkilerini hissetmeye başladık. Birçok projemizin sonuçlarını almaya başladık. Siparişler hızlandı.

Biz de bu güven ortamında yatırımlarımızı ve ihracatımızı hızlandırdık. Öyle ki distribütörlüğünü yaptığımız dokuz marka sayısını önümüzdeki beş yıl içerisinde 20’ye çıkaracağız. Maltepe’den Sakarya’ya taşıyacağımız fabrika yatırımımızın tarihini de öne çektik. 2018 yılı içerisinde Sakarya Mobilya İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) 40 bin metrekarelik arsamıza 60 milyon TL’lik yatırımla yeni fabrika inşaatımıza başlıyoruz.

Tarkan KADOOĞLU / TÜBKONFED Başkanı
“Kalkınma için seferber olmalıyız”

Referandum sürecinin tamamlanmasıyla artık özgürlükçü demokrasi ve ekonomiye odaklanma zamanı geldi. Ekonomik teşviklerin, KOBİ’lerin finansmana erişimini kolaylaştırarak, üretim ve ihracatın artırılmasını amaçlayan Kredi Garanti Fonu’nun bütçe disiplini gözetilerek etkinliğinin sağlanması, kayıt dişiliğin önlenmesi, yerli üretimin desteklenmesi, nitelikli iş gücünün geliştirilmesi, teknoloji ve Ar-Ge odaklı politikaların izlenmesi gibi hayata geçirilecek ekonomik ve yapısal reformlar da sürdürülebilir büyümenin anahtarıdır, ll’inci 5 Yıllık Kalkınma Planı’nın bu reformları kapsayacağı beklentisi içerisindeyiz.

Ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasında AB üyeliği hedefi önemli bir çıpa işlevi görmektedir. Ülkemiz, 21’inci yüzyıl dünyasına yakışır yeni ve sivil bir anayasayı hak etmektedir. 80 milyon olarak enerjimizi, geleceğimizi ilgilendiren konulara odaklamalı ve var gücümüzle ülkemizin kalkınması için seferber olmalıyız.

Rifat HİSARCIKLIOGLU / Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı
“Yeni bir büyüme hikayesine ihtiyacımız var”

Referandum sonucunda hayata geçirilecek yeni sistemle güçlenen ve hızlanacak olan yönetim şekliyle daha hızlı kararlar almak ve icraata geçirmek mümkün olacaktır. Devletteki çarkların hızlanmasını ve bunun özel sektöre olumlu yansımasını bekliyoruz. Referandum sürecinin tamamlanmasıyla önemli bir belirsizlik geride bırakılmıştır. Özel sektörümüz bundan sonra önünü daha rahat görebilecek, daha rahat risk alarak yatırım yapabilecektir.

Türkiye son 15 senede müthiş bir ekonomik gelişme gösterdi. Kişi başı geliri 3 bin dolardan 12 bin dolara çıkardık. Düşük teknolojili üretimden, orta teknolojili üretime geçtik. Ancak dünyada iş yapma biçimi, mallan üretme biçimi inanılmaz bir biçimde değişiyor.

3 bin dolardan 12 bin dolara çıkarken yaptıklarımızı yaparak, 25 bin dolara sıçrayabilmek mümkün değil. Ülkemizi zenginleştirme hamlesine devam etmek için reform sürecini canlandırmalı, hep birlikte çalışarak hazırlayacağımız yeni büyüme hikayemizi tüm dünyaya gösterebilmeliyiz.

Önceki sayfa 1 2 3

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu