Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Piyasalar, Moody’s’in açıklamalarıyla hareketliliğini sürdürüyor

Değerlemesi cazip seviyelerden ‘alım’ yapın

Moody’s’in Türkiye’nin notunu ‘yatırım yapılabilir’ seviyenin altına indirmesi, piyasaları hareketlendiren en önemli faktör oldu. Bu süreçte Borsa İstanbul’un yıl sonuna kadar nasıl bir seyir izleyeceği merak ediliyor. Genel kam, not indirimiyle başlayan satış baskısının kalıcı olmayacağı ve değerlemelerin cazip olduğu seviyelerden ‘akm’ yapılabileceği yönünde.

Piyasalar, Moody’s’in açıklamalarıyla hareketliliğini sürdürüyor. Kuruluşun, ‘Türkiye’nin uzun vadeli ekonomik sorunlanmn ve kınlganlıkların sürdüğü ama başarısız darbe girişiminin ekonomide yarattığı şok etkisinin büyük ölçüde bertaraf edildiği’ yönündeki açıklamaları, not indirim ihtimalinin azaldığı şeklinde yorumlanmıştı. Ancak kurum son açıklamasıyla kredi notunu Baa3’ten, ‘yatırım yapılabilir’ seviyenin bir altı olan Bal seviyesine çekti. İndirime neden olarak ise dış finansman ihtiyacının karşılanmasına yönelik risklerin artması ve kredi notunda artışı destekleyen büyüme ve kurumsal gücün zayıflamasını gösterdi. Hatırlanacağı gibi S&P de temmuzda Türkiye’nin kredi notunu BB+’dan BB’ye, görünümünü ise ‘durağan’dan ‘negatif e indirmişti. Her ne kadar S&P’nin verdiği not indirimden önce de ‘yatınm yapılabilir’ kategorisinin altında bulunsa da görünümün ‘negatife düşürülmesi piyasalan olumsuz etkilemişti.

ekonomi ve Moody's beklentileri

DİKKATLER FITCH’TE

Moody’s’in son kararının ardından şimdi dikkatler, 19 Ağustos’ta kredi görünümünü negatife çeken ve ekimde açıklama yapması beklenen Fitch’in üzerinde olacak. Sadece Fit-ch’deki notumuz ‘yatırım yapılabilir’ seviyesinde olduğu için Fitch’in karan son derece kritik rol oynuyor. ABD deki başkanlık seçimleri ve FED’in faiz politikası da piyasalann radannda olacak.

Ekonomist olarak böyle bir konjonktürde aracı kuruluşlann üst düzey yetkililerinin Moody’s’in kararı hak-kındaki görüşlerini ve bu karar sonrası BİST-100 Endeksi’ndekİ beklentilerini aldık. Aynca portföy dağılımlarının nasıl şekillenmesi gerektiği sorusuna yanıt aradık. Uzmanların ortak kanısı, not indiriminin beklentileri değiştirdiği yönünde. Ancak indirimle başlayan satış baskısının kalıcı olmayacağı ve ‘alım’ fırsatı yaratabileceği de belirtiliyor.

MEVDUAT GERİLEDİ, FON ARTTI

Piyasalardaki yön arayışı, yatırım kararlarının rotasını belirliyor ve ‘nasıl bir yatırım portföyü oluşturulmalı?’ sorusu gündeme geliyor. Eylül ayı başında yaptığımız portföy dağılımı anket çalışmamızda, ortalama olarak hisse yüzde 29,1, TL mevduat yüzde 20,6, döviz yüzde 19,7 ağırlığa sahipti. Yılın geri kalan dönemi için yaptığımız yeni anketimizde ise hissenin yüzde 31,7 ile yine ilk sırada yer aldığını, onu yüzde 18,3 ile dövizin izlediğini görüyoruz. Asıl dikkat çekici nokta ise, TL mevduattaki düşüş ile ÖST fondaki artış.

Uzmanlar biraz beklenerek değerlemelerin cazip olduğu seviyelerden hisse senedi alınabileceğini söylerken, mevcut risklerin göz önünde bulundurulması gerektiğine de vurgu yapıyor. Bu nedenle yatırımcılara dengeli portföy öneriliyor.

Garanti Yatırım Genel Müdürü Zeki Şen, borsadaki potansiyel nedeniyle portföylerinin üçte birini hisseden oluşturduklarını dile getiriyor. Yatırımcılara, FED nedeniyle portföylerinin bir kısmını dolarda tutmalarını söyleyen Şen, ‘Yurtiçinde TCMB’nin faiz indirimleriyle uzun vadeli mevduata ek olarak, 2-5 yıl arası tahvilleri ve özel sektör tahvillerini de öneriyoruz” diyor.

ENDEKS BEKLENTİLERİ

Uzmanların yıl sonu endeks beklentileri ise 70.000’nin altına düşmediği gibi 85.000’nin de üzerine çıkmıyor. Ağırlıklı görüş ise 75.000-80.000 aralığı. Moody’s’in karan sonrası sermaye çıkışları oluşabileceğini söyleyen Venbey Yatınm Genel Müdürü Ozan Şıklaroğlu, dünya genelindeki negatif faizlere dikkat çekerek orta-uzun vadede getiri arayışındaki fonların ülkeye çekilmeye devam edebileceğini belirtiyor. Şıklaroğlu, borsanın yılı 70.000-75.000 aralığında tamamlamasını öngörüyor.

Zeki Şen, not indirimiyle piyasalarda oluşabilecek volatilite sonrasında artacak iskontonun gelişmekte olan piyasalara ilginin sürdüğü dönemde yeni alım fırsatları yaratacağı ve 75.000-

72.000 aralığının ön planda kalabileceği kanaatinde. “Gelişmekte olan piyasalara göre F/K bazındaki iskontonun 2009 seviyelerine yaklaşması 85.000-86.000 potansiyeline işaret ediyor” diyen Şen, endeksin ABD seçimleri ve FED beklentileriyle 80.000-81.000 bölgesiyle sınırlı kalmasını bekliyor.

Yatırım Finansman Koordinatörü Levent Durusoy ise en iyimser tahmine sahip. BİST-lOO’ün yüksek iskontosunu göz önünde bulundurarak indirimle başlayan satış baskısının geçici olacağını düşünen Durusoy, endeks için 80.000-85.000 aralığını işaret ediyor.

YABANCI KURULUŞLAR NE DİYOR?

Moody’s’in not indirimi sonrasında yabancı kuruluşlar da Türkiye raporları yayınladı. JP Morgan, kararın şirketler üzerindeki etkisine değiniyor ve tahvil ihraç eden Akbank, Halkbank, İş Bankası, TSKB, Vakıfbank ve Mersin Uluslararası Limanı’nın CEMBIIG Only (Gelişmekte Olan Piyasalar Şirket Tahvilleri Ekseni – sadece yatırım yapılabilir) Endeksi’nden, ‘yatırım yapılabilir’ değerlendirmesinin altında kalan endekslere geçebileceği belirtiyor. “Eğer Türkiye büyüme ve bütçe performansını güçlendirme politikalarına devam ederse, indirim yankıları sınırlı ve kısa ömürlü olur” diyen Morgan Stanley ise 2016 için yüzde 3,3 olan büyüme tahminini koruyor. Goldman Sachs, indirimin çok etkisi olacağından kuşkulu olduğu görüşünü paylaşırken, bu riskin sabit olduğunun otoritelerce zaten kabul edildiğini düşünüyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu