Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Piyasalar aralık ayının ikinci yarısını bekliyor

FED tarafında alınan tüm beklentilerin sonlanması ile yılsonuna doğru dolarda bir düzeltme süreci başlayabilir. Borsa endeksi ise 70-75 bin aralığında dip çalışması yapabilir. Bu bölge orta ve uzun vadeli düşünenler için alım fırsatı oluşturabilir…

DOLAR/TL’NİN 3.45’in üzerini görerek yeni rekorlar kırdığı bir haftayı daha geride bıraktık. Ekonomi Koordinasyon Kurulu ve Para Politikası Kurulu toplantıları, Suriye’deki gelişmeler ve Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye ile müzakerelerin geçici olarak dondurulması teklifini oy çokluğuyla kabul etmesi haftaya damgasını vurdu. Gelecek hafta başta ABD’de olmak üzere açıklanacak önemli veriler olmasına karşın piyasaların verilerden ziyade, doların uluslararası piyasadaki seyrine ve içeride siyasi ve jeopolitik gelişmelere odaklı seyrinin devam etmesini bekliyoruz.

FİNANSAL piyasalar

FAİZE RAĞMEN DOLAR/TL HIZ KESMEDİ

Önceki hafta ve geçtiğimiz hafta gerçekleşen Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantılarının ardından piyasada TCMB’nin faiz artışı yapabileceği beklentisi kuvvetlenmişti.

Buna rağmen yapılan anketlerde politika faizinde 25 baz puanlık artış ve faizlere dokunulmaması seçenekleri beklentinin çok büyük bir bölümünü oluşturuyordu. Para Politikası Kurulu toplantısından ise tüm beklentilerin üzerinde bir aksiyon kararı çıktı. Politika faizini 50 baz puan artıran TCMB, üst bantta da 25 baz puanlık artış gerçekleştirdi. Beklentilerin üzerinde gelen bu faiz artışı ile kurda ilk anda tansiyonun düştüğü görüldü. Ancak bu kararın hemen ardından Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye ile müzakerelerin geçici olarak dondurulması önerisinin çok büyük bir çoğunlukla kabul edilmesi görünümün hızla terse dönmesine ve kurun Para Politikası Kurulu toplantısı öncesinde gördüğü zirveleri de geçerek yeni zirveler görmesine neden oldu.

Aslında Avrupa Parlamentosu’nda alınan bu karar piyasa için sürpriz değildi. Ayrıca bu kararın hukuki olarak bir geçerliliği de bulunmuyor. Aralık ayındaki AB liderleri zirvesinde bu konu tekrar görüşülecek ve liderlerin alacağı karara göre Türkiye-AB ilişkileri şekillenecek. Liderlerin bugüne kadar yaptıkları açıklamaları göz önünde bulundurduğumuzda Avrupa Parlamentosu’nun tam tersi bir çoğunlukla Türkiye-AB ilişkilerinin devam ettirilmesi yönünde bir karar çıkacağını bekliyoruz. Piyasanın beklentisinin de bu olmasına karşın kurların sert bir şekilde yukarı gitmesinde alman bu kararın etkisinin olduğunu düşünüyoruz.

Diğer taraftan gece saatlerinde Suriye’de rejim güçlerinin olduğu iddia edilen uçakların sınır ötesi operasyon gerçekleştiren askerlerimize yönelik saldırısı ve şehit haberleri Suriye’de tansiyonun daha da yükselebileceği endişesini artırdı. Kurlardaki son yükselişte bu gelişmenin de etkisini göz ardı etmemek gerekiyor. Bu gelişmelerin yanında kurdaki yurtdışı kaynaklı stresin devam edeceği, bu etki devam ettikçe de TCMB’nin alacağı kararların etkilerinin sınırlı olacağını düşünenlerin, spekülatif atımlarının etkisinin de azımsanmayacak kadar yüksek olduğunu düşünüyoruz. Tüm bu gerekçelerle kurun Perşembe günü Para Politikası Kurulu toplantısından sonra 3.37’ye kadar geriledikten sonra aynı gün 3.45’in üzerine kadar çıktığını gördük.

BIST yeniden 74 bin sınırında

BIST-100 Endeksi 15 Temmuz’daki başarısız darbe girişiminin ilk şokunu atlattıktan sonra görülen tüm satış baskılarında 74 bin üzerinde kalmayı başardı. 74 bin ilk olarak ağustos başında test edilmiş endeks bu seviyelerden tepki vermişti. Kasım ayında ise bu seviye birkaç kez daha test edildi. En son geçtiğimiz haftanın son günlerinde test edilen bu seviyenin kurlardaki sert hareketlere rağmen kırılmamış olması önemli olsa da, endeksteki alım iştahındaki zayıflık dikkat çekmeye devam ediyor. Bu nedenle şu an için endeksin kısa vadeli dibi oluşturduğunu söylemek için erken olduğu kanaatindeyiz. Bu hafta da endekste izleyeceğimiz en önemli seviye burası olacaktır. Buranın kırılması durumunda hızla 72 bin civarına gerileme görebiliriz.

Önceki haftalarda da ifade ettiğimiz gibi aralık ayının ortalarına kadar piyasalardaki stresin devam edebileceğini bu süreçte endeksin 70-75 bin aralığında dip çalışması yapabileceğini düşünüyoruz. Bu bölgenin orta ve uzun vadeli düşünenler için alım fırsatı oluşturacağını düşünüyoruz. Son iki yılda birçoğunu bugün de konuşmaya devam ettiğimiz birçok riskin fiyatlara girdiğini düşünüyoruz. Bu nedenle de dünyanın genelinde ya da Türkiye özelinde önemli bir eksen kaymasına neden olacak bir haber akışı ile karşılaşmadığımız sürece, çarpanları da göz önüne aldığımızda endeksin bahsettiğimiz bu aralığın altında kalıcı bir hareket yapma ihtimalinin düşük olduğunu düşünüyoruz.

Dolarda yeni rekorlar olur mu?

Yurtiçinde piyasalar tarafında en çok merak edilen konu bu olmaya devam ediyor. TCMB’nin faiz artırması ve ardından zorunlu karşılıklarda indirim yaparak yaklaşık 1.5 milyar dolarlık bir dilimi serbest bırakmasına rağmen kurlarda oluşan hareketlilik, TCMB’nin kurşunlarını boşa harcadığı şeklinde yorumlanmaması gerektiğini düşünüyoruz.

TCMB’nin aldığı bu kararların TL’yi küresel ve jeopolitik etkilerden tamamen koruyacağını düşünmüyor olsak da en azından negatif ayrışmayı sınırlayacak hamleler olduğunu düşünüyoruz. Alınan bu kararların etkilerinin diğer koşullar sabit kaldığında etkilerinin gecikmeli de olsa görüleceğini düşünüyoruz. Ancak aralık ayındaki FED Açık Piyasa Komitesi toplantısı ve aynı dönemde gerçekleşecek olan AB Liderler toplantısına kadar stresin ve buna bağlı olarak volatilitenin yüksek seyredeceğini düşünüyoruz. TCMB’nin aralık ayındaki toplantısının bu tarihlerden sonra gerçekleşecek olmasının TCMB’nin yeni duruma göre aksiyon almasını sağlayacaktır. Beklentimiz FED tarafında alınan tüm beklentilerin sonlanması ile yılsonuna doğru doların uluslararası piyasada bir düzeltme süreci başlatabileceği yönünde. Bu haftaya baktığımızda ise ABD’de açıklanacak büyüme ve istihdam verileri sonrası, FED’in aralık ayındaki faiz artışı beklentisinde değişim olmasa bile, kısa vadeli hareketlilik görülebilir. Beklentileri aşacak veriler doların yeni zirveleri test etmesini sağlayabilir. Aşağıdaki grafik Dolar/TL’nin Mayıs 2013’te dönemin FED Başkanı Bernanke’nin tapering (varlık alımı tutarının azaltılması] açıklamasından sonra gerçekleşen hareketi gösteriyor. Son yükselişle birlikte burada oluşan kanalların üst bandına yaklaşan kurun, son yükselişteki eğilimine de göz önünde bulundurduğumuzda oluşacak bir düzeltmenin de aynı sertlikte olabileceğini düşünüyoruz. Bu nedenle Dolar/TL’de yukarı yönlü pozisyon taşıyanların bu olasılığı göz önünde bulundurarak mutlaka makul bir stop-loss belirlemesi gerektiğini düşünüyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu