Girişimcilik Haberleri

Ortak yatırım fonu olmadan bu iş olmaz!..

Yabancı melek yatırımcıların Türkiye’ye yatırım yapması için tek bir yol var. O da devletin yatırımcının koyduğu para kadar start-up’a ortak olması. Ortak yatırım fonu hamlesini yapabilirsek melek yatırımın da hub merkezi oluruz…

BİLDİĞİNİZ gibi Türkiye melek yatırımcılık konusunda Avrupa’da ve dünyada en ileri giden ülkelerden biri. Son beş yıl içinde özellikle melek yatırım kanununun çıkmasıyla beraber, hem melek yatırımcıların akreditasyon süreci hem de melek yatırım ağlarının akreditasyon süreci başlamış oldu. Şu ana kadar da Türkiye çapında 400 civarında yatırımcı, hazine müsteşarlığınca akredite edildi. Akreditasyon sürecinin yanı sıra getirilen yüzde 75’lik vergi teşviğinin de melek yatırımcılığa olan ilgiyi arttırdığım söyleyebiliriz. (WBAF) Dünya Melek Yatırım Forumu’na da Türkiye’nin ev sahipliği yapması sektöre ayrı bir ivme kazandırdı.

Ancak, zaman hızla geçiyor ve yapılan yatırımların geri dönüşünün realizasyon zamanı hızla yaklaşıyor. Bu da şu demek:

Türkiye melek yatırım sektörünün dünya çapında kazandığı bu ivmeyi ve şöhreti devam ettirebilmesi için, bu 400 yatırımcının çok güzel exit başarılarım yakalaması lazım. Bu da ancak ve ancak global pazarda kendini ispatlamış yabancı melek yatırımcıların oyuna dahil olmasıyla söz konusu.

Ortak yatırım fonu

SEFERBERLİK İLAN EDİLMELİ

Defalarca söylediğim bir şeyi tekrarlamak istiyorum: Girişimcilerin nasıl kaliteli know-how, mentorluk ve network’e ihtiyaçları varsa, Türkiye’deki melek yatırımcıların da aynı şekilde know-how, mentorluk ve network’e ihtiyacı var. Girişimciler bu ihtiyaçlarını melek yatırımcılar sayesinde giderebiliyorlar. Melek yatırımcılar ise bu ihtiyaçlarını özellikle Silikon Vadisi’nde daha önce çıkış yapabilmiş yabancı melek yatırımcılar sayesinde giderebilirler. Dolayısıyla, start-up’ları melek yatırımcılarla eşleştirme seferberliği ulusal bir başarı ortaya koyabilmemiz için yeterli değil. Türk melek yatırımcıları global pazarda exit başarısını yakalayabilmiş yabancı melek yatırımcılarla eşleştirme seferberliğini ilan etmeliyiz.

îşte, bu noktada kritik soru karşımıza çıkıyor: Yabancı melek yatırımcı, neden Türk melek yatırımcının yatırım yaptığı start-up’la ilgilensin ki? Kendisine ne avantajı var?

Şu anda gerçekten hiçbir avantajı yok. Start-up’m çok iyi bir iş modeli olsa da dünyada çok iyi iş modeline sahip o kadar çok start-up, scale-up, high-growth business var ki… Neden bu yatırımcı 180 ülke içinde Türkiye’ye gelip start-up yatırımı yapsın ki? Demek ki, çok iyi iş fikri ve iş modellerinin yanma cazip bazı modüller de eklemeliyiz ki yabancı yatırımcı Türkiye’de diğer ülkelerde bulamadığı ekstra bir değer ve avantaj bularak gözünü start-up’larımıza çevirsin.

Yabancı yatırımcı açısından hazine müsteşarlığının verdiği akreditasyon belgesinin bir önemi yok. Çünkü bu belge vergi teşviği için önem arz ediyor. Yabancı yatırımcı Türkiye’de vergi mükellefi olmadığı için sadece bu belge veriliyor ve Türkiye’de vergi teşviği var diye Türkiye’deki start-up’larla ilgilenmez.

TEK BİR ALTERNATİF VAR

Öyleyse geriye bu yatırımcıyı ve parasını çekebilmek için tek alternatifimiz kalıyor: Devlet, yabancı melek yatırımcının koyduğu para kadar para koyarak bu start-up’lara ortak olacak. Özellikle dünyadaki ekonomik kriz dolayısıyla birkaç ülke dışında hiç kimsenin göze alamadığı bu ortak yatırım fonu hamlesini Türkiye yapabilirse, işte o zaman Türkiye’nin dünyada gerçek bir melek yatırım hub merkezi olma yoluna girdiğini söyleyebiliriz.

İsrail’de yüzde 67’sini devlet, yüzde 33’ünü melek yatırımcı koyarak start-up sektörü hızla büyüdü. Türkiye için ideali yüzde 80’i devletin, yüzde 20’si melek yatırımcının olacak şekilde start-up’larm fonlanması.

Ancak, hangi melek yatırımcılar bu fona girebilecek? Yurtdışmda exit başarısını kanıtlayabilen ve Türkiye’de Hazine Müsteşarlığınca akredite edilmiş melek yatırımcılarla beraber yatırım yapma kararı alan melek yatırımcılar. Açıkçası, bir Türk melek yatırımcının tek başma böyle bir fonun partneri olup start-up’lara yatırım yapmasını, kamu parasının akıllıca kullanılmasına hizmet etmeyeceği düşüncesindeyim.

Sebeplerini önümüzdeki haftalarda sizlerle paylaşırım.

Bu yüzden, bu konuda EIF ile şimdiye kadar atılmış adımların hızlıca artık bir sonuca varması gerekiyor. Yoksa, melek yatırımcılarımız start-up’lara yatırım yaptıklarıyla kalırlar.

Benden söylemesi!..

Baybars Altuntaş / Para

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu