Haberler

Nükleer bombaların tarihi

Tüm dünya birkaç on yıldır unuttuğu nükleer savaş tehdidini tekrar ensesinde hissetmeye başladı. Kuzey Kore ile ABD arasındaki gerilim giderek artıyor. Nükleer bombaların tarihine kısaca bir göz atalım dedik…

KUZEY Kore lideri Kim Jong-Un, yaptığı nükleer denemelerle dünyayı tedirgin etmeye devam ediyor. Gücü iki kiloton olan bombaları pek dikkate alınmamıştı ama son olarak 100 kilotonluk bir nükleer bombanın denemesini yapınca, başta Japonya ve Güney Kore olmak üzere bütün dünya, diken üstünde olduğunu fark etti. Çünkü çıkacak bir savaş, bölgeyle sınırlı kalmayacak. İşin siyasi yönünü bir kenara bırakıyoruz. Teknik detaylara da girmeyeceğiz.

Ama sorunu satır başlarıyla açıklamaya çalışacağız.

Kuzey Kore

■ Kim hanedanından gelen Kim Jong-Un, Kuzey Kore’nin eski lideri Kim Jongil’in oğlu. 2011 yılı sonlarında ölümü üzerine ülkenin başına geçmişti. Ne zaman doğduğu bilinmiyor (1982-1984 arası herhangi bir gün olabilir). Yaşı kaç olursa olsun, dünyanın en genç lideri.

■ Ülkesinde hiç okula gitmedi. İsviçre’nin başkenti Bern’de eğitim gördü. Elbette ki takma bir adla. Müzikte iyiydi ama bilim ve matematikte başarısız bir öğrenciydi.

■ Babasından daha sert, daha acımasız, daha hoşgörüsüz bir lider. Babasının cenazesinde bir subayı, “yeteri kadar gözyaşı dökmediği” gerekçesiyle hapse attırmıştı. Yardımcılarından birini de cenazeye sarhoş geldiği şüphesiyle idam ettirmişti.

■ Amcası Jang Song-thaek’i de ülkesi için farklı hayalleri olduğu için idam mangası karşısına çıkardı. Bir subayı ise askeri bir tören sırasında uyuduğu için bir topun namlusuna bağlayıp ateşleyerek paramparça etmişti.

■ Kim Jong-Un’un ülkesindeki rütbesi “daejang”dır. Askerlikte general karşılığıdır. Fakat kendisinin hiçbir askeri geçmişi ya da deneyimi yoktur. Lider olmakla birlikte, ülkenin en yüksek rütbeli kişisi, “ebedi başkan” unvanıyla büyükbabası Kim 11 Sung’dur. 21 yıl önce ölmüş olmasına rağmen.

■ Kim Jong-Un’un, büyükbabasına benzemek için bir dizi plastik ameliyatı geçirdiği ileri sürülür.

■ Kim Jong-Un, Amerikan Forbes dergisinin “Dünyanın En Etkili Liderleri” listesinde 46’ncı sıradadır.

■ İnsan yapımı bir göle bakan tepelere, 500 metre uzunluğunda “Çok yaşa General Kim Jong-Un. Parlayan güneş” yazısı yazdırmıştır.

■ İsviçre peynirine ve basketbola olan düşkünlüğüyle bilinir. Bu nedenle her yıl tonlarca İsviçre peyniri getirtir. En yakın arkadaşı da Amerikalı basketbol yıldızı Dennis Rodman’dır.

■ Saç tıraşı, bütün dünyada moda haline gelmiştir. Tasarımı kendisine aittir. Makasla bir suikaste uğramamak için asla berbere gitmez. Kendi saçını kendi keser.

■ Nükleer silah geliştirme programının maliyeti hayli yüksektir. Kesin bir rakam verilemez. Ama bu silahlar için gerekli uranyum veya plütonyum, ağır hidrojen, ağır patlayıcılar, özel fünye sistemleri, piyasadan kolay ve ucuza bulunabilecek maddeler değildir. Maliyetin 7.5-10 milyar dolar arasında olduğu tahmin edilmektedir.

■ Zengin bir ülke olmayan Kuzey Kore’de bütçenin yüzde 80’inin askeri harcamalara ayrıldığı tahmin edilmektedir. Asker veya devlet dairesi memuru olan Korelilerin ekonomik durumu iyidir. Onun dışında halkın çoğunun, hayatta kalabilmek için yaprak ve ağaç kabuğu yediği bilinmektedir.

■ Kuzey Kore’nin bu masrafların altından kalkabilmesinin sebebi, ucuz iş gücü ve güvenlik önlemlerine gerek duyulma-masıdır.

■ Nükleer bombaları, İkinci Dünya Savaşı’nda Hiroşima ve Nagazaki’de olduğu gibi uçakla taşıyıp atmak günümüzde akılcı bir yöntem olmaz. Uçakları düşürecek teknolojiler hayli gelişmiştir. Bu nedenle daha hızlı gidecek füzeler kullanılır. Fakat atom veya hidrojen bombaları, füze başlığına yerleştirilecek, fırlatılacak ve binlerce kilometre yol alabilecek kadar hafif ve küçük olmalıdır. Bu da kolay bir iş değildir.

■ Atom bombasının esası, uranyum veya plütonyumun daha hafif elementlere ayrılması iken hidrojen bombası ya da termonükleer bomba, hafif elementlerin daha ağır elementlere dönüşmesi prensibine göre çalışır. Erime (füzyon) denen bu işlem sırasında 50-400 milyon derece sıcaklık ortaya çıkar.

■ İlk hidrojen bombası denemesi, 1952’de ABD tarafından Büyük Okyanus’ta 40 kadar mercan adacığından oluşan Enewetak Adaları’nda yapıldı. Patlamada ortaya çıkan ısı, adaları eritip tamamen yok etti. Patlamanın şiddeti, ABD’nin Nagazaki’ye attığı atom bombasından 450 kat fazlaydı. Bir yıl sonra da Rusya (o zamanlar adı Sovyetler Birliği idi) bir hidrojen bombası patlattı. Bu, tarihin insan yapımı en büyük patlamasıydı. “Çar Bombası” adlı bomba, 35 km çapındaki her şeyi haritadan sildi. Ateş topu bile 2.5 km çapuldaydı. Denemenin yapıldığı yerden 900 km uzaklıktaki evlerin camları bile kırıldı. Neredeyse kuş uçuşu İstanbul-Gaziantep arası kadar bir mesafe.

■ Bugün nükleer kulüpte ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa bulunmaktadır. Eski Sovyetler Birliği’ni oluşturan bugünün bağımsız devletleri Ukrayna, Kazakistan ve Beyaz Rusya, nükleer programlarından vazgeçmiştir. Hindistan, İsrail, Pakistan ve Güney Afrika, nükleer silah yapabilecek kapasitededir. Ama bomba stokları yoktur. Güney Afrika, altı nükleer bomba yapmış sonra sökmüştür.

■ Bugüne kadar iki binden fazla nükleer deneme yapıldı. Sadece birinin, hangi ülke tarafından yapıldığı anlaşılamadı. “Vela Olayı” adı verilen bu denemeyi, İsrail ve Güney Afrika’nın, Güney Hint Okyanusu’nda gerçekleştirdiği ileri sürüldü. 1979’daki bu olayı, Vela adlı yapay uydu tespit etmişti.

■ İlk atom denemelerinin yapıldığı ABD’nin New Mexico çöllerinde kum, aşırı sıcaktan eriyerek camlaşmıştır.

■ Dünyamız, halkların haberi olmadan ne tehlikeler atlattı. ABD’de askeri bir uçak, Georgia eyaletinin Savannah kentine “kazara” 3.5 tonluk bir hidrojen bombası düşürdü. Bomba patlamadı, bugüne kadar da bulunamadı.

■ 1961’de ABD Hava Kuvvetleri’ne bağlı bir uçak, Kuzey Carolina eyaleti üzerine yine kazara iki atom bombası düşürdü. Hiroşima’ya atılan nükleer bombadan 250 kat daha yıkıcı güce sahip bu bombalar, büyük bir şans eseri patlamadı. İkisinin de fünye sistemi çalışmamıştı. Aksi halde ABD, kendi ülkesinde bir felakete neden olacaktı.

■ 1962’de ABD, bu kez uzay boşluğunda bir hidrojen bombası patlattı. Dünyanın dörtte biri, gece gökyüzünü, yeşil ve mavi ışıklarla kaplanmış olarak gördü.

■ Yıl 1966. Bir Amerikan askeri uçağı, İspanya açıklarında Akdeniz’e hidrojen bombası düşürdü. Uzun aramalardan sonra bombayı İspanyol bir balıkçı buldu. ABD Savunma Bakanlığı, bombanın iki milyar dolar değerinde olduğunu açıkladı. Balıkçı, bombayı bulduğu için bombanın değerinin yüzde İ’i olan 20 milyon dolarlık bir ödül talebinde bulundu. Olay mahkemeye intikal etti. Balıkçıya, açıklanmayan miktarda bir para ödülü verildi.

■ 1968’de bu kez ABD’ye ait bombardıman uçağı B-52’nin Grönland’a düşmesi üzerine uçakta bulunan dört atom bombası, buzlar arasına sıkıştı. Yetkililer, bombaların bulunup patlamadan imha edildiğini açıkladı. Oysa 2008’de İngiliz yayın kuruluşu BBC, bombalardan birinin hiç bulunamadığını bildirdi.

■ ABD, Soğuk Savaş’ın zirvede olduğu bir dönemde Ay’da nükleer bomba patlatacaktı. Amaç, sadece bir gövde gösterisiydi. Matematik modellemesini de 1996’da ölen ünlü gökbilimci Cari Sağan yapmıştı. Daha sonra vazgeçildi.

■ ABD’nin Japonya’ya atılacak ve İkinci Dünya Savaşı’nı sona erdirecek atom bombalarının yapıldığı Manhattan Projesi’nde çalışan bilim adamları, önce nükleer patlamanın atmosferi tamamen tutuşturup insanlığın sonunu getireceğinden korkmuşlardı. Atom bombası yapmakta kullanılan uranyumu işlemek için ABD’de üretilen elektriğin yedide biri kullanıldı.

ALEV RİGEL

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu