Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Merkez bankaları, GOÜ performansları ve mali tablolar

BIST-100 yaklaşık bir ay sonra yeniden 108-109 binli rakamları test etti. Böylelikle endeks yükselen trendine geri döndü. Dolarda ise volatilite daha düşük olsa da konsolide bölgesi 3.7600-3.7800 bandının önemini artırıyor…

KURLARDA ve faizlerde yukarı yönlü eğilimin devam ettiği, üstelik gelişmekte olan ülke borsalarında da kısmi kayıpların yaşandığı geçtiğimiz hafta Borsa İstanbul’un yükseliş trendini güçlü bir şekilde deVam ettirmesi dikkat çekti. Hafta içinde haber akışlarının pozitif tarafını fiyatlayan endekste hemen bütün sektörlerde yükselişler görüldü. Önceki haftaya sert düşüşlerle başlanmasına neden olan ABD ile yaşanan vize krizinde çözüm kanallarının açık olması ve zaman zaman tansiyonu düşürecek nitelikteki açıklamalar alımları destekledi.

Geçtiğimiz hafta vize krizi konusunda yürütülen görüşmelerin olumlu seyrettiğine yönelik ABD tarafından yapılan açıklamalar Borsa İstanbul’u desteklemeye devam etti. Önceki hafta boşluklar bırakarak yükselen endekste geçtiğimiz hafta, daha sakin bir görünüm olsa da güçlü yükseliş trendi korundu. Vize krizindeki gelişmeler bu hafta için de en önemli gündem maddelerimizden biri bu olmaya devam edecek. Piyasalardaki fiyatla-malar bu krizin çözüleceğine dair inancı gösteriyor. Bu nedenle aksi bir izlenim uyandıracak bir açıklamanın çok sert satışlara neden olabileceği unutulmamalı. Şu ana kadar krizle ilgili ABD Başkanı Trump’tan veya Bakan düzeyinde bir yetkiliden henüz bir açıklama görmüş değiliz. İlerleyen günlerde yaşanan krizin seyri konusunda ABD’de üst düzey yetkililerden gelecek açıklamalar yine sert fiyat hareketlerine neden olabilir.

ekonomi

KUZEY IRAK VE SURİYE YOKMUŞ GİBİ

Geçtiğimiz haftalarda zaman zaman gündeme gelen TSK’nın Suriye’de devam eden operasyonunun ve Kuzey Irak’taki gelişmelerin şu ana kadar piyasalarda önemli bir etkisi olmadı. Etki görülmemesinin temel nedeni her ne kadar bölgede hareketlilik olsa da Türkiye’nin bu hareketliliğin içinde sıcak bir çatışmanın içinde yer almaması etkili oldu. Bölgedeki gelişmelere karşın Türkiye’nin CDS primlerinin düşüş eğilimini koruması da henüz buradaki gelişmelerin jeopolitik risk olarak algılanmadığını gösteriyor.

GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER VE ABD FAİZLERİ

Yaşanan vize krizine karşın Borsa İstanbul’un yükselişindeki en önemli etkenlerden biri küresel ölçüde, özellikle de gelişmekte olan ülkelerin hisse senetlerinde iyimserliğin devam etmesiydi. Bununla birlikte geçtiğimiz hafta da dikkat çektiğimiz MSCI Gelişmekte Olan Ülkeler Endeksi, hafta başında 2012 sonrası zirvelerini test ettikten sonra sınırlı da olsa bir düzeltme yaşamaya başladı. Trump’m bütçe tasarısının Senato’dan geçmesi, vergi reformunun da hayata geçirilebileceği beklentilerini kuvvetlendirdi. Vergi reformunun sorunsuz bir şekilde senato ve Temsilciler Meclisi’nden geçirilmesi, Fed’in bilanço küçültme ve faiz artışı kararlarını daha kolay almasını sağlayacaktır. Bu nedenle vergi reformuna ilişkin beklentiler ABD faizlerinde ve doların uluslararası piyasadaki seyrinde sert hareketlere neden olmaktadır. Geçtiğimiz hafta olduğu gibi ABD faizlerindeki ve doların değerindeki artışlar gelişmekte olan ülkeleri zorlayabilir. Bu nedenle bu hafta izleyeceğimiz ana göstergelerden biri de ABD faizleri olacak.

MERKEZ BANKALARI İZLENECEK

Bu hafta 26 Ekim Perşembe günü TCMB’nin ve Avrupa Merkez Bankası’mn para politikası toplantıları gerçekleşecek. TCMB’nin politikalarında önemli bir değişiklik yapması beklenmezken, Avrupa Merkez Bankası’nm bu toplantıda para politikasındaki normalleşme sürecine ilişkin konuların konuşulacağı belirtilmişti. Bu nedenle sürpriz çıkma ihtimali olan toplantı Avrupa Merkez Bankası’mn olacak. Euro/dolar parkesindeki yükselişten rahatsız olduğu bilinen Avrupa Merkez Bankası’nm Fed’in gelecek yıla ilişkin beklentileri şekillenmeden sıkılaşma yönünde hızlı bir karar vermesini beklemiyoruz. Önceki haftalarda yapılan her açıklamadan euro lehine bir çıkarım yapan piyasada son haftalarda bu eğilimin önemli ölçüde azaldığını görüyoruz. Bu süreçte ABD’de aralık ayı faiz artışı ihtimalini azaltacak bir gelişme olmadığı sürece euro’daki olası değer kazançlarının sınırlı kalacağım düşünüyoruz.

Bu haftaki TCMB ve Avrupa Merkez Bankası toplantılarının ardından gelecek hafta 31 Ekim-1 Kasım tarihlerinde de Fed’in Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısı gerçekleşecek. Kasım ayında bu üç bankanın da toplantısının olmaması biraz daha geniş perspektifte mesajlar verilmesine neden olabilir. Fed’in bu toplantısında aralık ayma ilişkin vereceği mesajlar önemli olmakla birlikte Yellen’in görevine devam edip etmeyeceği, etmeyecekse yenine kimin atanacağı en az faiz kararı kadar önemli. Merkez bankalarındaki başkan figürünün gücü göz önünde bulundurulduğunda, yeni başkanın Fed’in ileride atacağı tüm adımları şekillendireceğini göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bu üç merkez bankasının ardından 2 Kasım’da da İngiltere Merkez Bankası toplantısı takip edilecek. Yılın geri kalanında en erken faiz artışı yapma ihtimali olan banka olarak ön plana çıkan İngiltere Merkez Bankası’nm faiz artışı kararı alması gelişmekte olan ülke para birimleri üzerindeki baskıyı artırabilir.

ÜÇÜNCÜ ÇEYREK SONUÇLARI AÇIKLANIYOR

Borsa İstanbul’da üçüncü çeyrek mali tablolarının açıklanmasına başlandı. Yılın ilk iki çeyreğinde sınai endeksindeki şirketler öncülüğünde mali tablolara bağlı sert hareketler yaşanmıştı. Yılın üçüncü çeyreğinde de bankalardan ziyade sınai endeksinin yine ön planda olmasını bekliyoruz. Ancak bu sefer sınai endeksindeki şirketlerin ulaştığı çarpanları ve beklentilere yönelik önceden yapılan fiyatlamaları göz önünde bulundurduğumuzda, şirketlerin piyasa değerlerinde öncekilere benzer sert hareketler yaşanma ihtimalini daha düşük görüyoruz.

Tarihi zirveler güçlü direnç konumunda

BIST-100 endeksi önceki hafta başında artan siyasi-jeopolitik risklerin etkisiyle kısa süreli de olsa psikolojik önemi olan 100 bin seviyesinin altını test etmişti. Ancak, gerek önceki hafta gerekse de geçen haftanın geneli itibariyle endeksin oldukça güçlü bir duruş sergilediğini gördük. Bir anlamda yukarı yönlü iştahın korunduğunu işaret eden bu görünümle birlikte BIST-100 endeksi yaklaşık bir ay sonra yeniden 108-109 binli rakamları test etti. Böylelikle, endeks, Aralık 2016 itibariyle oluşan ve eylül ayındaki satış baskısı ile birlikte yükselen trendine de tekrar dönmüş oldu. Mevcut toparlanma eğiliminin devamlılığı açısından kısa vadede 108.750 ve 107.500 destekleri üzerindeki seyrin korunması önemli. Bu durumda, endeksin önümüzdeki hafta yeniden 109.500-110.000 direnç bölgesine yönelmesi ve devamında 110.530 seviyesindeki tarihi zirvesini yenileme olasılığı güçlenecektir. Diğer taraftan, 107.000-107.500 destek bölgesi üzerinde tutulamaması durumunda ise ilk aşamada 106.200 desteği ile 104.700-105.000 destek bölgesine kadar devam edebilecek bir düzeltme hareketi görülebilir.

20 Ekim Cuma günü itibariyle payları Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlere ait 2017 üçüncü çeyrek finansal sonuç açıklama takviminin başlamış olması nedeniyle; gelecek birkaç haftalık dönemde endeksin seyrinden ziyade hisse bazlı hareketlerin bir miktar daha öne çıkması beklenebilir. Bu durum kaynaklı zaman zaman gün açılışlarında sert, gün içinde ise görece yatay-sıkışık bantlarda hareketler görülebilir. Gelecek hafta, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile Avrupa Merkez Bankası’nın perşembe günü gerçekleştireceği toplantılar ile Cuma günü ABD’de açıklanacak olan üçüncü çeyrek ekonomik büyüme ilk tahmini yurtiçi piyasalar üzerindeki oynaklığı artırma potansiyeli taşıdığından yakından izlenmeli. Ayrıca, siyasi ve jeopolitik olası haber akışları ve kur tarafındaki gelişmeler de endeksin seyrine etki edebileceğinden takip edilmeli.

Dolar/TL’de volatilite biraz azaldı ama…

Dolar/TL haftaya 3.6383 seviyesinde başlayarak hafta içinde en düşük 3.6278 seviyesini gördükten sonra en yüksek 3.6904 seviyesini test etti. Bir önceki haftaya nispeten düşük bir volatiiitenin yaşandığını gördük. Volatilite önceki haftaya göre düşük seyrediyor olsa da daha önce destek direnç rol değişimine konu olan 3.6400-3.6500 bandı üzerinde görülen yukarı yönlü hareketler ve son dönemde oluşan konsolide bölgesi ilk etapta yukarıda 3.7600-3.7800 bandının önemini artırmakta. Günlük grafikte yukarı yönlü hareket eden teknik indikatörlerde bir momentum kaybı görülüyor olsa da haftalık bazda kısa ve orta vadeli trend göstergelerinin yukarı yönlü ivmelerini korudukları görülmektedir. Orta vadede kalıcı bir aşağı yönlü trend için ise 3.5800-3.6000 bandı altına sarkmaların önemli olduğunu düşünüyoruz.

ÜZEYIR DOĞAN

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu