Kariyer ve İş İlanları

Küresel ‘beyin avcıları’nın Türkiye’ye ilgisi artıyor

Ekonomideki büyüme, yurtdışından gelen yatırımlarda artış ve İstanbul’un uluslararası şirketler için bölgesel merkez haline gelmeye başlaması gibi nedenlerle küresel ‘beyin avcısı’ şirketlerin ülkemize ilgisi artıyor. Dünyanın bu alandaki en büyük beş şirketinden ikisi daha Türkiye’ye geldi. Başka şirketlerin de ülkemize gelmek için görüşme halinde oldukları söyleniyor.

beyin avcilari

Başarılı bir şirket olmanın en önemli unsurlarından biri hiç kuşkusuz doğru insanlarla, daha da ötesi başarılı yöneticilerle çalışmaktır. Çünkü şirketin rotasını ve vizyonunu belirleyen yöneticiler kârlılığı ve sektörel konumu da direkt etkiler. Bu nedenle kurumsallaşmış şirketler, üst düzey yönetici işe alımlarında verilen yanlış kararların maliyetinin yüksek olduğu bilinciyle, kurumla işe alınan kişinin uyumunu gözeterek seçim yapan “executive se-arch” şirketlerinden hizmet almayı tercih ediyor. “Beyin avcısı” olarak da tanımlanan bu şirketler Türkiyede özellikle son beş yıldır yabancı şirketler kadar Türk şirketlerinden de talep alıyor. Uluslararası şirketlerin bölgesel yapılanmalarının merkezi olarak İstanbul’u seçmeye başlamaları da bu şirketlerin iş hacmini giderek artırıyor. Buna Türkiye’ye yeni giren yabancı sermayeli şirketler ve fonlann bu hizmete olan ihtiyacı da eklenince, Türkiye’de ofisi olmayan küresel executi-ve search şirketlerinin ülkemize yönelik iştahı iyice kabartıyor.

Dünyanın en büyük executive search şirketlerinden ikisi olan Spencer Stuart ve Russel Reynolds’un son dönemde Türkiye’de ofis açmasının altında da bu nedenler yatıyor. Şu anda dünyada executive search alanında birinci ligde bulunan tüm şirketler Türkiye’de. Fakat bu beş büyüğün pazarda yer alması diğer şirketlerin gözünü korkutmuş değil. Aksine diğer şirketlerin de ülkemize ilgisi sürüyor ve farklı yollarla Türkiye pazanna girmeye çalışıyorlar. Kimi Transearch gibi yerli bir ortakla işbirliği yaparak, kimi ise Türkiye’de ofis açarak geliyor. Sektörden aldığımız bilgiye göre, IIC ve Penrhyn gibi şirketler de Türkiye’ye girmek için görüşmeler yapıyor.

Şirketleri Türkiye’ye çeken 3 neden

  • Ekonomik büyüme ve yönetici yeteneğe ihtiyacın artması.
  • Doğru yeteneklerin doğru pozisyonlara ve yapılara kazandırılmasının öneminin anlaşılması.
  • İstanbul’un şirketlerin bölgesel yapılanmalarının merkezi haline gelmesi.

KAÇ ŞİRKET VAR?

Türkiye’de şu anda işe alım yapan 334 şirket var. Bunlardan 54’ü üst düzey yönetici seçme ve yerleştirme hizmeti verdiğini söylüyor. Dünyada üst düzey yönetici araştırma ve yerleştirme hizmeti veren şirketler arasında en büyük beş oyuncunun tamamı bu yıl itibariyle Türkiye’de de faaliyet gösteriyor. İlk beşte yer alan Kom Ferry, Egon Zehnder ve Heidrick & Strugg-les zaten uzun zamandır ülkemizdey-di. Diğer iki şirket olan Spencer Stu-art ve Russel Reynolds ise yakın zamanda Türkiye’de ofislerini açtı.

Russel Reynolds Associates CEO’su Clarke Murphy, Türkiye ofisini açtıklarında yaptığı konuşmada “Türk şirketlerinin pek çoğu aile şirketleri ve bu şirketlerin etkin büyüme için doğru yetkinlikteki profesyonelleri işe dahil etme kbnusunda desteğe ihtiyaçlan var. Bu, Türkiye’de yatırım yapan ve ülke kültürüne aşina liderlere ihtiyaç duyan yabancı şirketler için de geçerli” diyerek bir anlamda ülkenin beyin avcıları için ne kadar cazibeli hale geldiğine vurgu yapmıştı.

Bağımsız yönetim kurulu üyesi arayışları da beyin avcısı şirketleri iştahlandıran bir başka unsur. Bu kurullara Türk yöneticiler kadar küresel liderlerin atanmasının söz konusu olması da Türkiye’yi cazip hale getiriyor.

İLGİ DEVAM EDECEK

Amrop Türkiye Yönetici Ortağı Yeşim Toduk da bu ilginin devam etmesini bekleyenlerden biri. 18 yıldır Türkiye pazannda faaliyet gösterdiklerini söyleyen Toduk, “Gelen yeni isimler sayesinde değerimizi daha iyi anlayarak fiyatlarımızı yükseltiyoruz” diye konuşuyor.

Türkiye’ye son gelen beyin avcısı şirketlerden biri de Transearch. Bu şirket Humanera ile işbirliği yaparak Türkiye’ye geldi. Humanera Transearch Türkiye Direktörü Göksel Önder, bu ortaklıkla beraber Transe-arch’iin farklı alanlarda uyumu ölçen beş araştırmasını da kullanır hale geldiklerini söylüyor. Sektörde bu araştırmalarla ön plana çıkacaklarını anlatan Önder, sadece üst düzey yönetici araştırması değil, şirketin kurum kültürü, liderlik gibi konulardaki durumuyla ilgili bilgi vererek onları beslediklerinin de altını çiziyor.

Bir yandan yeni şirketler gelirken diğer taraftan da var olan şirketlerin sektörel uzmanlaşmaya yöneldiği görülüyor. 15 yıldır Türkiye’de faaliyet gösteren ve sadece genel müdür ile CEO pozisyonu üzerine çalışan Heidrick & Struggles Türkiye Yönetici Ortağı Ayşegül Aydın, 15 kişilik ekiplerinin sektörel olarak uzmanlaştığını söylüyor. Yeni yönetici keşfi yapmanın kendileri için çok önemli olduğunu söyleyen Aydın, özellikle son beş yıldır Türk şirketlerinden de talep almaya başladıklarının ve Türkiye ofisi cirosunun yüzde 20’sinin büyük Türk gruplanndan geldiğinin altını çiziyor.

KİMLER HİZMET ALIYOR?

Üst düzey yönetici araştırma hizmeti alan şirketlerin küresel rekabet ortamı veya artan ihtiyaçları nedeniyle bu hizmete yöneldiğini söyleyen Odgers Bemdtson Yönetici Ortağı Ayşe Öztuna Bozoklar, bu nedenleri ise şöyle sıralıyor:

“Türkiye pazarına yeni giriş yapan, birleşme ve satın alma süreçlerinden geçen ve bu süreçte farklı profillere ihtiyaç duyan şirketler ağırlıklı olarak üst düzey yönetici araştırma şirketlerinden hizmet alıyor. Hızlı bir büyüme süreci yaşayan yapılarla ‘yönetici yetenek’e olan ihtiyaçlarının farkına vararak bu yetenekleri bünyelerine kazandırmak isteyen ‘Anadolu Kaplanları’ olarak tabir edebileceğimiz şirketlerin de bu hizmetlerden daha sıklıkla yararlandıklarını görüyoruz.”

“Rekabet artacak”

Egon Zehnder Türkiye Yönetici Ortağı Murat Yeşildere, Russel Reynolds ve Spencer Stuart gibi şirketlerin Türkiye’ye giriş yapmalarının ülkeye duymaya başladıkları güvenin ve iş potansiyelindin büyüklüğünün bir göstergesi olduğunun altını çiziyor.

Kendilerinin Türkiye’ye yaklaşık 25 yıl once geldiğini hatırlatan Yeşildere, konuşmasını şöyle sürdürüyor:

“Bu önemli bir gelişme, zira her iki şirket de ‘hub’ ofislerden geniş coğrafyaları kapsama eğiliminde olmalarına rağmen Türkiye’ye ofis açma kararı aldılar. Bu iki şirketle birlikte dünyanın en büyük beş executive searchfirmasının artık Türkiye’de operasyonu var. Bundan sonra ilgi devam etse de daha küçük firmaların operasyon açması veya temsilcilik ya da franchise vermesi yönünde olacaktır. Sektördeki uluslararası firmaların Türkiye’de ofis açmasının rekabeti artırmaktan ziyade rekabetin kalitesini arttırmasını umut ediyorum ve bekliyorum. Sadece fiyata dayalı olmayan, sektörü, hizmetleri ve müşteri grubunu da geliştiren adımların atılmasını diliyorum. Ayrıca ‘kapsama alanının’ da artacağını umut ediyorum. Uzmanlaşma eğilimi yatırım yapan firmalardan ziyade danışman ekiplerinde görülebilir.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu