İş Kurmak İçin Yeni İş Fikirleri

Konsantre Sebze Suyu Üretmek

Yepyeni Bir Girişim Alanı; Konsantre Sebze Suları

ÜLKEMİZDE genellikle meyve suyu tüketiliyor. Başta domates olmak üzere birkaç sebze dışında bu işi öne alıp üretim yapan marka ve tesis yok. Nedeni sebzelerin içerdiği sıvı oranının düşük olması. Oysa bu iş son yıllarda başlı başına özel bir uğraşı alanı haline gelmiş durumda.

Literatürde FAO (Dünya Gıda Örgütü) Sebze Suyu’nu kısaca şöyle tanımlıyor: “Sağlıklı sebzelerin yenilebilir bölümlerinden elde edilen sıvı ya da özütler” Bu kapsamın içine bazı sebzeler için toksik olmaması koşuluyla bitkinin kökleri, soğanı, derisi, yumrusu, sapları, tohumları da girebiliyor. Elde edilen sıvının berrak ya da bulanık olması sebze çeşitlerinin türüne bağlı.

Beslenme standartlarında genel kabul, yetişkin bir insanın sağlıklı kalabilmesi için iki buçuk bardağa karşılık gelen sebze suyu tüketmesi gerekiyor. Lif oranının yüksek bulunması tercihler arasında. Sebze sularının katkısız ya da konsantre hale getirilmiş olması önemli. Böylece, kişinin diyetindeki sebze tüketimi olağanüstü artıyor, daha sağlıklı yaşaması kolaylaşıyor.

Sebze suyu tüketmek sağlığın korunmasına yardımcı olurken, bazı üretim tesisleri sebze suyu konsantrelerini meyve sularına katarak enfeksiyonların önlenmesi, antioksidan depolaması, cilt sağlığı için takviye oluşturulması ve sağlıklı zayıflamayı teşvik yönüyle öne geçiyorlar. Kimi ülkelerde sebze suyu ve konsantreleri mutfak sanatlarında özel olarak kullanılıyor, aşçıların mesleksel sırları arasına giriyor. Bu arada gıda endüstrisinde sebze sularını başta peynir ve yoğurt olmak üzere doğal zenginleştirici olarak kullanan üreticiler de var.

detoks
Detoks

DOMATES SUYU BAZ DOLGU MADDESİ

Halihazırda ülkemizde domates suyu dışında gündem oluşturabilen bir sebze suyu yok. Oysa dünyada başta havuç olmak üzere; kereviz, pancar dahil çok sayıda sebze bazlı ürün bulunuyor. Hatta maydanoz, su teresi, ıspanak, ravent, salatalık, soğan, avakado gibi sebzelerden elde edilen özütler tat ve içerik açısından zenginlik oluşturmak için üretilirken, kimileri de ‘dilue edilerek’ (seyreltilerek) çeşitli maksatlar için kullanılıyor. İçecekler, tat ve lezzet arttırıcılar, doğal vitamin kombinasyonları bunların en başında. Sıkça tüketilen gruplardan biri de egzotik katkılarla zenginleştirilmiş içecekler. Domates suyu burada da diğer sebze konsantrelerini taşıyan ana madde.

Son zamanlarda sebzelerin lif içeriğini koruyarak püre halinde pazara sürenler de var. Bu yeni çeşitleme değişik ürünler şeklinde konserve edilerek tüketilebiliyor. Son trend ise çizgi dışı bir uygulama olarak Meksika’da görülüyor; bir tür kaktüs olan ‘Agave’ bitkisinden elde edilen özüt çeşitli yemeklerde ve çaylarda ‘çeşni verici’ olarak kullanılıyor. Ayrıca ‘Agave Suyu Konsantresi’ tıpkı salça gibi domates suyunun içinde sunuluyor.

Buna karşın dünya mutfaklarında havuç suyu konsantresinin armut, elma, ananas gibi meyvelerle karıştırılarak yeni bir akım başlattığı görülüyor. Havuç sağlık imajını öne çıkarırken, diğer katkılar değişik lezzetlerin keşfine yol açıyor. Bu tür karışımlar tıpkı salça gibi yemeklerde değişik lezzetler yaratmak için de tüketiliyor.

ÜLKEMİZ EN ÖNLERDE YER ALABİLİR

İç tüketim kadar dışarıya ihraç çok önemli. Biz halen dünyanın önemli sebze üreticilerinden biri konumundayız. Bu avantajı koruyarak yeni ürünlerin devreye girmesi temel politikalarımızdan biri olabilir. Böylece yetiştiricilik konusunu muhafaza ederken, yeni ürünlerle de dünyanın dikkatini çekebiliriz. Son yıllarda İspanya, İtalya ve hatta Rusya yeni türler geliştirerek bizi geçmeye çalışıyor. Nüfus yoğunluğu açısından sebze üretiminde İspanya ve İtalya kişi başına tüketim açısından bizden ileride.

Nispeten sağlıklı verilerin bulunduğu 2017 yılı baz alındığında sebze üretiminde hayli yukarıda görünüyoruz. Gelecek on yılda .aşağıda sunacağımız sıralama değişebilir.

Tek çare sebze üretiminin işlenmiş türlerini geliştirmek ve bunları katma değerli hale getirmek. Yıllık taze sebze üretimi açısından en başta 550 milyon tonla Çin var. Onu 130 milyon tonluk üretimiyle Hindistan izliyor. 38 milyon tonluk üretimle ABD üçüncü sırada.

Epey arkadan da biz geliyoruz. Rusya ise şimdilik çok daha geride. Tüm bunlara karşın dünyada sebze suyu tüketiminde Amerika hep önde görünüyor.

Bazı sebzeleri ithal ederek dünyanın en büyük sebze suyu ve konsantreleri sektörünü yaratmış ve yaratmaya devam ediyor. Markalar dev boyutlarda. Çeşitlendirmede ise rakipsiz. Yapılan araştırmalarda 2022 yılında tüm meyve ve sebze suları üretiminde açık ara önde olacak. Dolaysıyla Amerika önemli tüketici ülkelerin başında geliyor.

Dünyada ‘Vegetable Juice Pazarı’ 2022 yılında 68 milyar litreyle tüm zamanların rekorunu kıracak. Türkiye buradan ciddi bir pay almak zorunda. Bizim bu pazarda yer bulmamız girişimcilerimizin kuracağı yeni tesislere ve oluşturacakları markaların gücüne bağlı. Önerimiz, özellikle yeni gelişen bir pazar olan ‘Sebze Suları Sektörü’ne yatırım yaparak dünyanın önde gelen markaları arasında yer almak.

BİZE ÖZGÜ ORİJİNAL LEZZETLER

Sebze suyu pazarında yenilik potansiyeli hayli geniş. İşe küçük boyutlarda başlayıp uzmanlaşmak en doğru yol. Zamanla gerekli patentleri alarak karışımları marka koruması altında dünya pazarlarına sunmak ise işin stratejik bölümü. Özellikle sağlık temalı konsantre Salatalık içecekler dünyada büyük ilgi görüyor, suyu Bunları sertifikalaştırıp tanıtmak işletmeleri uluslararası standartlara uygun hale getirmekle kalmıyor; yeni inovasyonlara da yol açıyor.

İç pazarda özgün çeşitlerle dikkat çekerken, dünyanın en büyük sebze yetiştiricilerinden biri olarak, sağlık mağazalarından ünlü süpermarketlere kadar hemen her yerde büyük izler bırakmamız mümkün. Kısacası, geleceğe yapılacak yatırımların içinde hemen öne geçebilir ülkemiz ekonomisine katkı sunabiliriz. Yapılacak yatırımlar ve tüm geliştirme çabaları ülkemizin nispeten bakir kalmış topraklarını bilinçle ekilebilir hale getirirken, organik yetiştiriciliğimizi de ateşlemiş olacak.

Ve son bir not: Sebze sularına orijinalite ve lezzet katan henüz düzenli yetiştiricilik kapsamına girmemiş olan Anadolu’ya özgü yabani otları da unutmamak lazım. Bunların içinde elde edilen ürünleri fikse edecek (içeriği sabitleştirecek) bize özgü ilginç çeşitler var. Bu küçük ayrıntı bile tüm ürünlerimizi hemen öne çıkarmakla kalmayacak, sektördeki yeniliklere de büyük katkı sağlayacaktır.

NUR DEMİROK

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu