Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Faiz indiriminden olumlu etkilenebilecek hisse

Borsa İstanbul, 24 Şubat’taki Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısına kilitlendi. Toplantıdan faiz indirimi kararı çıkması durumunda analistler banka, otomotiv, gayrimenkul ve beyaz eşya sektör şirketlerinin borsada daha hareketli olacağı görüşünde…

PİYASALAR uzun süredir Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan gelmesi beklenen faiz indirimine odaklanmış durumda. Ancak global konjonktür ve Türkiye’de enflasyonun izlediği seyir TCMB’nin bunu gerçekleştirmesini zorlaştırıyor. Piyasaların faiz indirim beklentisi, TCMB’nin 4 Şubat toplantısının yapılmamasıyla bitmiş olmadı. Söz konusu beklentinin TCMB’nin 24 Şubat’ta gerçekleştireceği faiz toplantısına ertelendiğini söylemek yanlış olmaz. Kısacası gözler, bu hafta TCMB’den gelecek faiz kararında olacak.

Faiz indirimi

Analistlere göre, son dönemde kur ve enflasyonda gözlenen yüksek seyir Merkez Bankası’nın atacağı faiz adımının mesafesini kısalttı. Bu arada piyasada TCMB’den bir faiz indirimi geleceği beklentisi hakim. Piyasada 4 Şubat’ta TCMB’den bir faiz indirimi kararı gelmediğini hatırlatan analistler, artık koşulların o günden bu yana biraz daha ağırlaştığı konusunda hemfikir. Bu nedenle analistlerin beklentisi, koridorun tümünde minimum 25, maksimum 50 baz puan indirim yapılacağı yönünde.

Öte yandan analistler, faiz indirimine paralel olarak Borsa İstanbul’da (BIST) bazı sektörlerde daha fazla hareketlilik olacağını düşünüyor. Analistler bu sektörlerin başında proje geliştirip satan GYO’lar, gayrimenkul, beyaz eşya, otomotiv ve bankacılık sektörlerinin geleceğini bunlara bağlı olarak söz konusu sektör hisselerinin hareketli olacağını öne sürüyor.

“GAYRİMENKUL, OTOMOTİV, BANKACILIK, BEYAZ EŞYA”

Söz konusu faiz indiriminin 24 Şubat’ta gerçekleşmesi halinde borsada sert bir tepki hareketi beklemeyen İntegral Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Beste Naz Süllü, “Piyasalarda olası bir faiz indirimi endeks son olarak test ettiği 91 bin 800 zirvesine kadar gelmesiyle fiyatlandı. Bu nedenle 24 Şubat’ta bir indirim gelse bile etkisi biraz daha hafif olabilir” diyor. Olabilecek bir faiz indiriminin beklentileri aşması durumunda ise şu anda 87 bin seviyesini zorlayan BIST-100 endeksinde bir miktar daha alım kuvveti gerçekleşebileceğini öngören Süllü’ye göre, endeks bu durumda 88 bin 500-89 bin aralığına gidebilir. Süllü’ye göre, TCMB’nin olası bir faiz indiriminin reel sektöre fayda sağlayabilmesi için koridorun üst bandmı aşağı yöne doğru hareket ettirmesi gerekir. Bu durumda ilk planda gayrimenkul, beyaz eşya, otomotiv ve bankacılık sektörlerinin öne çıkacağını belirten Süllü, beklentilerini şöyle özetliyor: “Faiz koşullarının hafifletilmesiyle beraber mortgage ve otomotiv kredileri masrafları düşer. Bu da, piyasa talebini faiz indirimi kadar hafifletebilir. Faiz oranlarının düşürülmesiyle kredi kullanımı ve kredi kartı harcamaları da artı yönde etkilenebilir. Özellikle beyaz eşya sektörüne faiz indirimi direkt olarak talep artışı olarak yansır. Ayrıca bankacılık sektörünün büyümesini tetikleyen en büyük plasman kalemlerinden olan krediler artış gösterebilir. Bankaların ihraç ettiği bono veya tahvil üzerinden ödeyecekleri faiz maliyetlerinin düşmesi de bankacılık sektörü karlılıkları açısından olumlu bir durum oluşturur.”

“MB İÇİN ENFLASYON ÖNEMLİ”

Meksa Yatırım Menkul Değerler Analisti Barkın Yalçın ise, şu an piyasanın bir faiz indirimi fiyatlamadığını düşünüyor. Bunun da şu anki risk faktörlerinde bir azalma olmadığı anlamına geldiğini söyleyfen Yalçın, “Merkez Bankası şubat başında açıklanan enflasyon rakamlarında istenilen seviyede bir gerileme görülmezse olağanüstü toplanıp bir faiz indirimi yapmayacağını belirtmişti. Nitekim yapmadı da. Dolar kurunda görülen yükseliş, enflasyon üzerinde baskı oluşturduğundan TCMB faiz indirimi konusunda çekingen kaldı. Günümüzde dolar/TL kurunun 2.45 TL seviyelerinde olduğu durumda ise Merkez Bankası’nm enflasyon verisini görmeden bir faiz indirimi yapmayacağını düşünüyorum” diyor.

Yalçın’a göre, Merkez Bankası faiz indirimi yapmazsa mevcut tahvil oranı ve döviz kurunda çok önemli bir değişiklik beklememek gerekir. Öte yandan yapılacak faiz indiriminin TL’nin değer kaybına yol açabileceğini söyleyen Yalçın, “Bu da borsayı olumsuz yönde etkileyebilir. Olası bir faiz indiriminde ise borsada banka, gayrimenkul ve perakende sektör şirketleri olumlu etkilenir” diyor.

“50 BAZ PUAN İNDİRİM BEKLİYORUZ”

Başta dolar/TL olmak üzere kurlarda görülen volatil (oynak) hareketlerin faiz indirme konusunda Merkez Bankası’nm elini kısıtladığını ifade eden ALB Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Arda Coşar, bu haftaki toplantıda indirim yapılmasını bekliyor. Politika faizinde ve borç alma faizinde 50’şer baz puan faiz indirimi olmasını bekleyen Coşar, bunun TL ve borsa üzerindeki etkisinin olumlu olacağı görüşünde. Coşar’a göre, sınırlı olarak yapılacak bir faiz indirimi, piyasalara enflasyonun gerilemesi ile faizlerin gerileyeceği ve temkinli duruşun korunacağı mesajını vereceği için TL ve borsa üzerindeki etkisi de olumlu olacak.

Ancak agresif sayılabilecek faiz indiriminin piyasalara olumlu katkı yapmayacağını düşünen Coşar, hatta olumsuz karşılanacağını düşünüyor ve faiz indirimi olsa bile borsa üzerinde FED ve Yunanistan kaynaklı haberlerin de etkili olacağını belirtiyor.

BIST-100 endeksinin hızlı yükseliş sürecinde 91 bin 500 seviyesini gördükten sonra faiz ve Merkez Bankası tartışmaları, Yunanistan kaynaklı endişeler ve kar satışlarının da etkisiyle yaklaşık 83 binlere kadar düzeltme süreci yaşadığım hatırlatan Coşar,şöyle devam ediyor: “Bu seviyeden sonra endeks tekrar toparlanma çabasına girdi. Merkez Bankası, FED ve Yunanistan kaynaklı haberlerle borsanm 83 bin desteğini aşağı yönlü kırması borsa açısından olumsuz olmakla beraber, ısrarla 83 bin üzerinde kalması borsada tekrar toparlanma sürecinin başlamasına sebep olabilir. Bu açıdan 83 bin üzerinde kalıcı olduğu takdirde borsada pozisyonlar korunabilir” diyor. Olası faiz indiriminden en fazla yararlanacak sektörleri ise, bankalar, proje geliştirip satan GYO’lar ve otomotiv olarak sıralıyor. Bu sektör hisselerinin faiz indiriminden olumlu etkileneceğini kaydeden Coşar şöyle devam ediyor:

“Faiz indirim süreci bankaların fonlama maliyetlerini aşağı çekeceği için banka net faiz gelirleri ve net karlan üzerinde olumlu etki etmesi beklenebilir. Daha düşük faizin etkisi banka bilançolarında özellikle yılın ilk yarısında görülebilir. GYO tarafında ise geçen yıl nispeten yüksek faiz nedeniyle gerileyen konut satışları bu yıl daha düşük faizlerle tekrar toparlanabilir. Aynı durum otomotiv satışları için de geçerli”

Yapı Kred 2014 yılı dördüncü çeyreğinde beklentilerin üzerinde 525 milyon TL net kar açıkladı. Yüzde 8’lik kredi büyümesi ve net faiz marjlarındaki iyileşme ile birlikte bankanın net faiz gelirleri geçen çeyreğe göre yüzde 11 artarak 1 milyar 55 milyon TL’ye ulaştı. Özel karşılık giderlerindeki azalmayla net karın beklentilerin üzerinde gelmesi sağlandı. Banka 2015 yılında yüzde 17 kredi büyümesi hedefliyor. Net faiz marjlarında ise hafif iyileşme bekliyor. Son üç ayda endeksin yüzde 9 altında performans gösteren Yapı Kredi hisseleri için 5.20 TL hedef fiyatla yüzde 10 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

Halk GYO: 2014 yılı dördüncü çeyreğinde 30 milyon TL net kar açıkladı. Şirket son çeyrekte 7 milyon 300 bin TL kira gelirine ulaştı. Geliştirdiği gayrimenkullerin satışından 28 milyon TL gelir elde eden şirket, 2015’te İstanbul Finans Merkezi projesi dahilindeki kulelerin inşasına başlamayı, Kocaeli Şekerpınar projesinde birinci kısım [A Blok]

İş GYO: 2014 yılı son çeyreğinde beklentilerin üzerinde 27 milyon TL net kar açıkladı. Satış gelirleri beklentilere paralel olarak 37 milyon TL gelirken, FAVÖK 2013’ün yüzde 2 üzerinde 35 milyon TL seviyesinde gerçekleşti. Önümüzdeki dönemde Manzara Adalar-Kartal ve yeni sunulacak Topkapı projelerinden elde edilecek gelirler, şirketin karlılığına ve temettü miktarına olumlu yansıyacak. İş GYO hisseleri için 1.90 TL hedef fiyatla yüzde 10 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

Arçelik: 2014’te yurtiçi ve uluslararası pazarda satışlardan elde ettiği net satış cirosu 3 milyar … 900 bin TL oldu. Bu da 2013’e göre yüzde 17 artışa karşılık geliyor.

Satışlardaki bölgesel dağılım incelendiğinde Türkiye’deki satışlarından 4 milyon 85 bin TL, uluslararası satışlarından 7 milyon 66 bin TL elde etti, ihtiyatlı geçen 2014’ün ardından 2015’te faizlerin düşmeye başlaması durumunda Arçelik’in satışlarının yurtiçi ayağında da pozitif yönlü gelişmeler izleyebiliriz.

Uluslararası şubelerinin yoğunlukta olduğu Çin’de, TCMB tarafından da tüketimin desteklenmesi için faizlerin düşürüldüğünü görüyoruz. Avrupa Birliği ise talebi canlandırmak için faizlerde eksi döneme girerek 2015’te parasal gevşeme programı başlattı. Bu gelişmeler ışığında Arçelik’in yurtiçi ve dışı satışları olumlu yönde etkilenebilir. Arçeiik hisseleri son dört yıllık periyotta piyasa değeri/ defter değeri FAVÖK çarpanına göre ucuz kaldı. Arçelik için 2015 sonu için 1 milyar 500 milyon TL FAVÖK beklentisi bulunuyor. Arçeiik hisseleri için 16 TL hedef fiyatla yüzde 8 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

Tofaş Oto: 2014 yılına ilişkin finansallarını açıklayan şirketin 12 aylık net karı 2013’e göre vüzde 32 artışla 574 milyon 200 bin TL oldu. 2014’te ortalamaların üstünde seyreden döviz kuru, faizlere bağlı kredi maliyetlerinin artması ve ÖTV zammı sektörde daralma yaratırken, Tofaş’ın 2013’e göre yurtiçi perakende satışlarının yüzde 10 gerilemesine neden oldu. 24 Şubat tarihinde PPK toplantısında koridorun üst bandına ilişkin faiz indirimi gelmesi durumunda, otomotiv sektörüne olumlu yansımalarını görebiliriz. Bunların Tofaş’a gecikmeli olarak yansımalarını ise ikinci çeyrek bilançolarında görebiliriz. Tofaş hisseleri için 2015 sonu itibarıyla 18 TL hedef fiyatla yüzde 9.5 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

VaktfBank: 2014 yılı üçüncü çeyreğinde kar rakamını tekrar artırmaya başlayan bankada 2014 dördüncü çeyreğinde karlılıktaki yükselişin hız kazandığı görülüyor.

2014 dördüncü çeyrek net faiz geliri çeyrek bazda 2013’ün eş dönemine göre yüzde 18.6 artarak 1 milyar 346 milyon TL olarak gerçekleşti. Net kar, kredi büyümesi ve marjlardaki iyileşme etkisinin yanı sıra 306 milyon TLfinansal varlık satışının da katkısıyla yükseldi. Bankanın net karı geçen sene eş döneme göre 2014 dördüncü çeyreğinde yüzde 60 artarak 682 milyon 800 bin TL’ye ulaştı. 2014’te yıllık bazda ise net kar yüzde 10.6 artarak 1 milyar 753 milyon TL’ye yükseldi. Banka kredilerde yüzde 20.6, aktiflerde yüzde 15.1, mevduatlarda ise yüzde 12.5 artış kaydederek sektör ortalaması üzerinde performans gösterdi. Piyasalarda dalgalanma görülmekle beraber düşen enflasyonla birlikte faizlerde gerileme beklentisi, TCMB’nin önümüzdeki dönem olası faiz indirimleri, bankacılık sektörünü karlılık açısından olumlu etkileyebilir. Emsallerine göre iskontolu olduğunu düşündüğümüz VakıfBank hisseleri için 6 TL hedef fiyatla yüzde 12 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

Sabancı Holding: Başta bankacılık olmak üzere finansal hizmetler, enerji, çimento, sanayi, perakendecilik sektöründe faaliyet gösteren holdingin portföyünde en önemli kısmı bankacılık oluşturuyor. Bu açıdan baz etkisi ve faizlerin gerilemesine bağlı olarak bankacılık sektörü karlarının özellikle 2015’in ilk yarısında yükselmesine dair beklentiler, şirket için olumlu olarak değerlendirilebilir. Bu da şirket hisselerinin pozitif ayrışmasını sağlayabilir. Ayrıca çimento grubunda genel olarak olumlu bilanço görünümü de şirketi pozitif etkiliyor. Uzun vadede ise holding, portföyünde eneıji ağırlığını artırıyor ve bu konuda yatırım yaparak elektrik üretim kapasitesini yükseltiyor. Ancak yurtdışı kaynaklı olası dalgalanmaların bankacılık sektörü üzerinde risk yaratabileceğini göz önünde bulundurmakla beraber özellikle 2015’in ilk yarısında faizlerde gerilemeyle beraber banka karlarının yükselme ihtimali, Sabancı Holding’in hisse fiyatını destekleyecek önemli bir etmen.

Kısmen iskontolu olduğunu düşündüğümüz Sabancı Holding hisseleri için 12.50 TL hedef fiyatla yüzde 27 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu