Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Enflasyonda beklediğimiz yükseliş başladı

Yıllık Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) enflasyonu temmuz ayında yüzde 10,90’dan yüzde 9,79’a inmiş, böylece kıl payı farkla da olsa beş ay aradan sonra yeniden tek haneye gerilemişti. Ancak tek hanede kalıcı olamadı ve ağustos ayında tekrar çift haneye yükseldi. Türkiye istatistik Kurumu’nun (TÜİK) geçen hafta açıkladığı verilere göre, yıllık tüketici enflasyonu ağustos ayında yüzde 10,68 olarak gerçekleşti.

Geçen yıl ağustos ayında TÜFE’de yüzde 0,29 düşüş yaşanmış yani “eksi enflasyon” gerçekleşmişti. Bu yılın ağustos ayında ise TÜFE’de yüzde 0,52’lik artış yaşandı. Geçen yılki negatif oran hesaptan çıkıp da yerine ciddi sayılabilecek büyüklükte bir pozitif oran girince, ağustos ayında yıllık enflasyonun yükselmesi de kaçınılmaz oldu.

BEKLEDİĞİMİZ GİBİ

Enflasyonun ağustos ayında yeniden çift haneye çıkması beklediğimiz bir gelişmeydi. Bu sayfalarda aylardan beri enflasyonun temmuz ayında tek haneye inebileceğini ama ağustos ayında tekrar yükselişe geçerek yeniden çift haneye çıkacağını yazıyorduk. Nitekim gerçekleşme de aynen öyle oldu.

Enflasyonda kur etkisi

Hatırlarsanız geçen yılın sonları ile bu yılın ilk ayında döviz kurlarında bir sıçrama yaşanmıştı. İşte büyük ölçüde bu sıçramanın getirdiği “kur etkisi” yüzünden geçen yılın son ayı ile bu yılın ilk aylarında aylık enflasyon oranları “mevsim normalleri”nin (son 10 yılın ortalaması) epey üzerinde gerçekleşmiş ve bu da yıllık enflasyonu hızla yükseltmişti. Döviz piyasası sakinleşip bu kur etkisi sona erince ise aylık enflasyon oranları mevsim normallerine yaklaşmıştı. Yaz aylarında yıllık enflasyonu aşağı çeken bu olmuştu. Ancak aylık enflasyon oranlarının mevsim normallerine yakın seyretmeye devam etmesi halinde ağustos ayından itibaren yeniden yükselişin başlayacağı ve bunun kasım ayma kadar süreceği belliydi. Çünkü geçen yıl ağustos-kasım döneminde aylık enflasyon oranlarının mevsim normallerinin çok altında gerçekleşmesi, bu yılın aynı dönemi için bir olumsuz “baz etkisi”nin ortaya çıkmasına neden olmuştu. Önceki aylarda sizlerle paylaştığımız tahminlerin kaynağı da buydu.

İşte şimdi bu süreç yaşanıyor. Tahminlerimize göre bu süreç yıllık enflasyonu kasım ayında yüzde 12’nin üzerine kadar çıkaracak. Yılın son ayında ise baz etkisinin olumluya dönmesiyle enflasyonda ciddi bir düşüş yaşanacak. Bu olumlu baz etkisi, geçen yılın son ayında enflasyonun mevsim normallerinin çok üzerinde gerçekleşmiş olmasından kaynaklanacak. Ancak yılın son ayındaki ciddi düşüşe rağmen 2017 yılı büyük ihtimalle çift haneli enflasyonla kapanacak. Mevcut gidişat 2017’nin yüzde 10,5 ile yüzde 11,5 arasında bir enflasyonla kapanabileceğine işaret ediyor.

TEHLİKE BÜYÜK

Esasında ağustos ayında yıllık enflasyon bizim beklediğimizden de biraz daha yüksek bir düzeye çıktı. Bizim beklentimiz ağustos ayında yıllık enflasyonun yüzde 10,2 dolayma yükseleceği yönündeydi. Bu sapmaya ağustos ayı enflasyonunun mevsim normallerinden daha yüksek çıkması yol açtı. Ağustos ayı için mevsim normalleri yani son 10 yılın ortalaması yüzde 0,13 olarak hesaplanırken gerçekleşme 0,39 puan daha yüksek oldu.

Döviz piyasasının sakin seyrettiği, gıda ve petrol fiyatlarında olağanüstü bir durumun söz konusu olmadığı bir ortamda yaşanan bu gelişme hiç de hayra alamet değil. Bu durum fiyat artışlarının genele yayılmasından kaynaklanıyor gibi görünüyor. Nitekim giyim ve ayakkabı grubunda sezon indiriminin mevsim normallerinin epey altında kaldığı, ev eşyası, ulaştırma, lokanta ve otel gruplarında ise fiyat artışlarının mevsim normallerinin çok üzerine çıktığı dikkati çekiyor. Fiyat artışlarının böyle genele yayılması ise fiyatlama davranışlarındaki bozulmaya işaret ediyor. Anlaşıldığı kadanyla ekonomik birimler enflasyonun yeniden gerilemesinden giderek umudu kesiyor ve kendi ürettikleri mal ve hizmetlerin fiyatlarını genel enflasyona uydurmaya çalışıyor. Bu da enflasyonun kendi kendisini beslemesine yol açıyor.

Esasında bu sürece hiç de yabancı değiliz. 1970’lerin başından 2000’li yılların başına kadar bunu yaşadık. Bu yüzden söz konusu dönemde çift haneli enflasyonla yaşadık ve hatta zaman zaman üç haneli enflasyonla bile karşılaştık. Son yıllarda enflasyonla mücadeleyi iyice boşlamamız galiba bizi yine aynı noktaya doğru sürüklüyor. Son 10 yılda yüzde 5-10 arasında salınan yıllık enflasyon böyle giderse ilk etapta yüzde 10-15 bandına çıkabilir. Bir an önce işleri sıkı tutmaya başlamazsak oradan daha üst bantlara sıçraması da söz konusu olabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu