Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Dünya, ticaret savaşı endişesini fiyatlıyor

Piyasalar Fed’e sınırlı tepki verdi. Şimdi gözler ABD ile Çin arasında çıkması muhtemel ticaret savaşlarına çevrildi. Tarihi zirvesine yakın seyreden dolarI TL’de olası geri çekilmeler alım fırsatı oluşturabilir…

TRUMP son haftalarda gündeme getirildiği gibi Çin mallarına yönelik, ABD’nin teknoloji ve ticaret sırlarını çaldığı gerekçesiyle 50 milyar dolarlık ek gümrük vergisi getiren kararnameyi imzalaması borsalarda şubat başındaki dalgalanmaya benzer bir harekete neden oldu. Hisse senetleri piyasalarında sert satışlara neden olmasına karşın henüz bu satışlar küresel ölçüde bir ticaret savaşını fiyatlamaktan oldukça uzak. Kararın hemen ardından Çin’den gelen cılız tepkiler dikkat çekerken, ilerleyen günlerde gelebilecek yeni hamleler takip edilecek.

Trump’m imzaladığı 50 milyar dolarlık ek gümrük vergisinin uygulamasının Çin ekonomisine getireceği maliyet henüz netleşmiş değil. İlerleyen günlerde bu konudaki gelişmeler de piyasanın gündeminde olacak.

Bununla birlikte bu hamle sonrası ABD’nin başlattığı ticaret savaşına yönelik endişeler ilk anda küresel ölçüde hisse senetlerinde sert satışların yaşanmasına neden oldu. ABD’nin ardından Asya ve Avrupa’da da bu süreçte önemli hisse senetleri endekslerinde bu yılın dip seviyelerine doğru hareketler yaşandı. Kararın etkilerinin zamana yayılması ve bir süre endekslerdeki olası yükselişlerin tepki mahiyetinde kaldığını görebiliriz. Bu nedenle hisse senedi piyasalarından bir süre temkinli kalmanın faydalı olacağını düşünüyoruz. Trump’ın çelik ve alüminyum kararının ardından Çin’e uygulamaya hazırladığı bu ek vergilerin bu yönde alınacak kararların henüz başı olduğunu ilerleyen günlerde farklı kanallardan başlayan bu ticaret savaşının hızlandığını görebiliriz.

TRUMP’IN ORTADOĞU POLİTİKASI SERTLEŞEBİLİR

Önceki hafta Dışişleri Bakanlığı’na ani bir kararla Pompeo’yu atayan Trump, geçtiğimiz hafta da Ulusal Güvenlik Danışmanı McMaster’ı görevden alıp yerine John Bolton’nı getirdi. Yeni Dışişleri Bakanı Pompeo İran karşıtı, Ortadoğu’da daha fazla askeri varlığı savunan ve Türkiye’ye yönelik de yaptığı negatif yorumlarla dikkat çeken bir isimdi. Yeni atanan Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton da Pompeo gibi İran’a yönelik sert söylemleri ve Türkiye’nin Afrin operasyonuna karşı çıkan açıklamaları ile ön plana çıkıyor. Trump’ın kadrosundaki bu değişim sonrası ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarının yeniden hız kazanabileceği ve ABD’nin Ortadoğu’da daha etkin bir politika arayışına girebileceği endişesi artıyor.

Türkiye ile ABD arasındaki bozulan ve son dönemde tamir edilmeye çalışılan ilişkiler için bu isimlerin ne ölçüde risk oluşturduğu yakın bir zamanda görülecektir. Geçtiğimiz hafta Dışişleri sözcülüğünden yapılan açıklamada müsteşarlık düzeyinde ABD ziyareti gerçekleştirilebileceği belirtilmişti. Olası bir görüşme ve sonrasında verilecek mesajlar piyasa için önemli olacaktır. Bilindiği üzere önceki hafta için planlanan Türkiye ve ABD Dışişleri Bakanları düzeyindeki toplantı ABD’deki görev değişikliği nedeniyle iptal edilmişti. Yapılacak görüşmeler sonrası ABD’nin yeni Dışişleri Bakanı ile ortaya çıkacak bir görüşme takvimi yurtiçi piyasalarda olumlu etki oluşturabilir.

FED’İN ETKİSİ SINIRLI KALDI

PoweH’ın ilk kez başkan olarak katıldığı Fed’in Mart ayı Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısından beklendiği gibi 25 baz puanlık faiz artışı kararı çıktı. 2018 için üç kez faiz artırımına gidilebileceğine yönelik tahminler korundu.

Buna karşılık üyelerin 2019, 2020 ve daha uzun vade için faiz seviyesi projeksiyonlarının yükseliş kaydettiği izlendi. 2019 için faiz artışı beklentisi ikiden üçe yükseltildi. 2018 yılına yönelik üç faiz artışı beklentisini koruması ancak veriler müsaade ederse dördüncü faiz artışının da gelebileceğine yönelik ifadeler Fed sonrası beklentilerde önemli bir değişikliğe neden olmadı. Bu da piyasanın Fed toplantısına sınırlı tepki vermesinin nedeni oldu. Fed’in yeni başkanının kullandığı dilin piyasada herhangi bir yönde sert etki oluşturmamak için hassas bir şekilde ayarlandığını düşünüyoruz. Sonrası etkiye baktığımızda da bu konuda oldukça başarılı bir smav verdiğini söylemek mümkün.

BÜYÜME VE DIŞ TİCARET BEKLENİYOR

Bu haftanın yurtiçinde en önemli verisi açıklanacak 2017 dördüncü çeyrek büyüme rakamı olacak. Üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11.1 büyüyen ekonomimizin dördüncü çeyrekte yüzde 7 civarında büyüme gerçekleştirmesi bekleniyor. Böylece 2017 tamamı için beklenti yüzde7.25 civarında şekilleniyor. Önceki çeyreklerde yukarı yönlü sürprizlerin görüldüğü büyüme verisi, kısa süreli de olsa piyasalarımızda hareketlilik getirebilir. Haftanın son işlem günü 30 Mart Cuma ise ticaret açığı rakamlarımız açıklanacak. Şubat ayma ait veri ile beraber şubat ayına ilişkin cari açık verisinin de tahminleri pekişmiş olacak. Moody’s’in not indirimi ve ardından birçok yabancı kurum raporunda cari açık ve enflasyon rakamları ile birlikte TCMB’nin para politikasının etkinliğinin sorgulandığını görmüştük. Bu nedenle özellikle kurdaki hassasiyeti de göz önünde bulundurduğumuzda açıklanacak dış ticaret verisi sonrası piyasalarımızda gelecek haftaya da sarkacak şekilde sert hareketler görülebileceği göz önünde bulundurulmalı.

BIST-100 tüm şoklara rağmen tutunmaya çalışıyor

BIST-100 Endeksi hafta içerisinde volatil bir seyir izledi. Endeks haftaya yatay bir açılışla başlayarak hafta içinde 115.082 ve 118.589 seviyeleri arasında aşağı yönlü bir seyir izledi. Haftanın ilk gününde yatay açılan endekste satıcılı bir seyir izlendiğini gördük. Salı günü pozitif açılış sonrasında yön arayışına girilmiş olsa da destek bölgesinden gelen alımlarla yukarı yönlü hareket Çarşamba günü de devam etti. Perşembe günü yükselişler satış fırsatı olarak değerlendirilirken cuma günü negatif açılış sonrasında yukarı yönlü bir seyir izlendiğini gördük. Hafta içerisinde destek olarak 115.000 direnç olarak 118.500 seviyeleri önemli sınırlar olarak karşımıza çıktı.

Yukarı yönlü hareketlerde direnç olarak izlediğimiz 118.500 seviyesi üzerine çıkılmış olsa da bu seviye üzerinde kapanış yapılamadı. Düşüşlerde ise 115.000 seviyesinin aşağı kınlamaması konsolide bölgesi içerisinde yatay hareketlere neden oldu. Son bir aylık süreçte yeni bir zirve test edilemezken teknik indikatörlerde görülen momentum kaybı destek seviyelerine önem kazandırmaktadır. Destek bölgelerinde işlem hacminde görülen artışlar konsolide bölgesinin sınırlarına önem kazandırmaktadır. Hafta içerisinde 117.500 seviyesinin yukarı kırılarak bu seviye üzerinde kalıcılığın sağlanması yukarı yönlü trade fırsatlarını gündeme getirebilir. Fakat sağlıklı bir yukarı yönlü hareketten bahsedebilmek için 119.300 seviyesi üzerine geçilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yukarı yönlü hareketlerde direnç olarak 117.500-118.500-119.300 seviyelerini direnç olarak izlemeye devam edeceğiz. Aşağı yönlü hareketlerde ise kısa vadede 115.000 desteğinin önemli olduğunu düşünüyoruz. 115.000 seviyesi altına sarkmalarda ise destek olarak 114.600 ve 113.875’ü ara destekler olarak izlerken aşağıda 112-113 bin aralığının hedef konuma geçeceğini düşünüyoruz.

Dolar/TL’de tarihi zirve yukarıya taşındı

ABD’nin Çin’e ek gümrük vergisi getirmesi ve Ulusal Güvenlik Danışmanı McMaster’ı görevden alıp yerine John Bolton’u ataması geçtiğimiz haftanın son gününde piyasalarda sert dalgalanmalara neden oldu. Bu gelişmeler öncesinde 3.9350 civarında bulunan dolar/TL, gece sığ piyasada 4.03’ü gördükten sonra Cuma günü 3.9550-3.9750 aralığında denge oluşturmaya çalıştı. Daha önceki tarihi zirvesi 3.9850 civarında bulunan dolar/TL’de bu seviye bu hafta için de kritik olmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta sığ piyasada da olsa test edilen 4.03’ün yeniden test edilme ihtimalinin güçlü olduğunu düşünüyoruz. Aşağı yönlü hareketlerde 3.9350 ve altında 3.90’nın güçlü destekler olarak karşımıza çıkıyor. Olası geri çekilmelerde bu seviyelerin sırası ile tepki alımı için fırsat oluşturacağını düşünüyoruz.

ÜZEYİR DOĞAN

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu