Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Dolar mı, euro mu, TL mi?

Türk Lirası, son dönemdeki sert değer kaybının ardından bir toparlanma süreci yaşayabilir. Bu nedenle kısa vadede ibreyi TL’ye çeviriyoruz. Kısa vadeli trade amaçlı işlemlerde ise euro/dolar paritesinde 1.00’e yaklaşıp altına sarkılmadığı sürece alım yönü işlemlerde euro’ya karşı dolar tercih edilmeli…

MERKEZ bankalarının piyasa dostu yaklaşımları başta Borsa İstanbul ve TL varlıklar olmak üzere, iyimserlik dozunun artmasını sağladı. İçeride ekonomi yönetimi ile siyasi kanat arasındaki tartışmaların yerini uzlaşıya bıraktığı algısı, TCMB’nin beklendiği gibi faizleri değiştirmemesine rağmen çok önemli bir eleştiri gelmemesi ile daha da güçlendi.

Dolar mı, euro mu, TL mi

Dışarıda da haftanın ve belki de son ayların en önemli gelişmelerinden biri olan FED Açık Piyasa Komitesi’nde faizlerin artırılması ile ilgili “sabırlı” ifadesinin kaldırılmasına rağmen açıklamanın detayındaki maddeler FED tarafında önümüzdeki aylar için korkulacak bir şey olmadığını gösterdi.

UZLAŞI VE İSTİKRAR

Son iki haftadır ekonomi yönetimi ile siyasi kanat arasında uzlaşı arandığına yönelik açıklamalar gelmeye devam ederken ABD’de iyimser olan beklentilerden dahi daha iyi gelen istihdam verileri ile FED toplantısına yönelik endişeler, TL’yi baskı altında tutmaya devam etti. Geçen hafta ise içeride TCMB’nin sürpriz bir karara imza atmaması ve FED’in “sabırlı” ifadesini kaldırmasına karşın “sabırlı” duruşunda bir değişikliğin olmayacağının anlaşılması, TL’nin dolar karşısında değer kazanmasını sağladı.

Hafta içinde 2.64’ün üstünü test eden Dolar/TL kum 2.57’ye kadar geriledi. Haftanın son günü bu yazının yazıldığı saatlerde 2.58’in hemen üzerindeki seyir devam ediyordu. Haftanın son riski Fitch değerlendirmesi ise bu saatlerde henüz açıklanmamıştı. Buradaki beklenti, kredi notunda ve görünümünde herhangi bir değişiklik yapılmaması yönünde olduğu için piyasadaki fiyatlamada TL lehine seyretti. Beklemiyor olsak da karar aksi yönde gelir, yani görünümün negatife çekilmesi ya da çok üst perdeden bir eleştiri olur ise hem TL’de hem de Borsa İstanbul’da çok sert satışlar görebiliriz.

Biz TL cinsi varlıklarda analizimizi notun ve görünümün korunduğu, ölçülü bir eleştiri dozunun kullanıldığı varsayımına dayandırıyoruz. Hafta başında buna dikkat edilmeli.

DOLARDA 2.45 İHTİMALİ ARTTI

Hatırlanacak olursa 8 Mart tarihli yazımızda “Dolar/TL’de 2.78 de 2.45 de mümkün” başlığını kullanmıştık. Bu süreçten sonra da 2.58-2.65 aralığına sıkışan, yön bulmakta zorlanan bir kur izledik. O günkü şartlarda hem içeride ekonomi yönetimi ile siyasi kanat arasındaki gerginliğin nereye ulaşacağını kestirmek hem de FED’in nasıl bir politika izleyeceğini tahmin etmek zordu. Bu iki bilenmez, kur konusunda tahmin yapmayı zorlaştırıyordu. Bu haftaya geldiğimizde ise her iki konuda da gelişmelerin TL lehine olduğunu görüyoruz. Bu nedenle doların küresel değer kazancının yanında içerideki gerginliğin de katkısıyla değer kaybı sertleşen TL’nin, bir toparlanma sürecine gireceğini düşünüyoruz. Bu sürecin ilk başlarında bir süredir ertelenen dolar talebinin düşüşlerde devreye girmesi ile sınırlı geri çekilmeler görebiliriz. Hatta zaman zaman yukarı yönlü yeni denemeler de gelebilir. Bu denemeler 2.65’in altında sonlandığı sürece bu yükselişlerin yeni satış fırsatı olacağı kanaatindeyiz.

Dolar/TL’de düzeltme yaşanabilir

Yan taraftaki grafiği 8 Ocak’taki yazımızda da paylaşmıştık. 2002 yılından sonraki süreci irdelemiş ve kurda 1.75’in geçilmesiyle hedefin orta ve uzun vadede 2.40/2.45 bölgesi olduğunu vurgulamıştık. Ocak ayında kur bu hedefe yaklaşmışken başlayan tartışmalar kurun bu seviyeyi de kırmasını sağladı. Bu nedenle daha önce dalgalanmanın gerçekleşmesini beklediğimiz aralık da değişmiş oldu. Bu aşamada daha önce orta vadede direnç olmasını beklediğimiz 2.40/2.45 bölgesi de yeni senaryoda orta vadede en önemli destek konumuna geçti. Bu seviyelerin önümüzdeki birkaç ay İçinde test edilerek yeni bir kanal hareketi oluşma olasılığı arttı. Bu olasılık da 2.65 altında kalındığı her gün daha da artarak devam eder. Bizim tahminimiz önümüzdeki bir iki aylık vadede yatışan sakinleşen ortamla birlikte kurun bu hareketi yapacağı yönünde. Ancak mevcut konjonktürde bu seviyelere doğru olacak geri çekilmelerin kalıcı olmasını da çok beklemiyoruz. Dolarda ana trend yukarı yönlü oluştu ve bu trendin en azından 2015 ve 2016’nın ilk yarısında bozulma ihtimalinin düşük olduğunu düşünüyoruz.

Dolar mı, euro mu, TL mi?

Dövizin bazı yıllarda getirileri yüksek olsa da uzun vadeye bakınca iyi bir yatırım aracı olmadığını görmek zor değil. Dolar/TL grafiği de buna iyi bir örnek. 2002’den 2013’e kadar belli bir kanal içinde hareket eden bir kur görüyoruz. Bu dönemde yüksek enflasyon ve yüksek faiz olan dönemleri de göz önünde bulundurunca TL yatırımcısının nasıl bir kazanç içinde olduğunu görüyoruz. 2013’ten sonraki süreçte ise durum terse dönüyor ve dolar/TL’ye göre çok daha avantajlı bir dönem yaşıyor. Bu son hareketi dahil ettiğimizde bile 2002’den bu yana baktığımızda TL daha cazip bir yatırım aracı olarak karşımıza çıkıyor. Bu aşamada ise 2.60 civarından dolara orta ve uzun vadeli yatırım yapmak için en azından mevduat getirisinin üzerine çıkma hayali taşımak gerekiyor.

Bu da en kötü ihtimalle yüzde 10 olarak baz alınsa 2.60’dan hedef 2.86’ya çıkıyor. Dolar/TL’de bir yıl içinde bu rakamın üzerinde bir seviye bekleyenler elbette uzun vadeli yatırım için dolar alabilirler, ancak bizim böyle bir beklentimiz yok. Bu beklentiyle dolara uzun vadeli yatırım yapmanın doğru olmayacağını düşünüyoruz. Bu nedenle uzun vadede başta sorduğumuz sorunun cevabı TL olarak karşımıza çıkıyor. Kısa vadeye dönecek olursak yukarıda bahsettiğimiz gibi TL’nin son dönemdeki sert değer kaybının ardından bir toparlanma süreci yaşayabileceğini düşünüyoruz. Bu nedenle kısa vadede ibreyi TL’ye çeviriyoruz. Kısa vadeli trade amaçlı işlemlerde ise euro/dolar paritesinde 1.00’e yaklaşıp altına sarkılmadığı sürece alım yönü işlemlerde euro’ya karşı doların tercih edilmesi faydalı olur.

“1 euro eşittir 1 dolar” senaryosu devam ediyor

Sene başına dönüp baktığımızda euro/doların düşüş eğiliminde olacağını tahmin edememiş çok az analist ve yatırımcı bulanabilir sanırım. Bu tahmini yapanların yüzde kaçı bu düşüşün hakkını vererek para kazandı sorusunu sorduğunuzda ise sayının çok ciddi bir şekilde azaldığını göreceksiniz.

Evet, düşüşü hepimiz bekliyorduk ancak birkaç ay içinde bu denli sert bir hareketi açıkça söylemek gerekirse biz beklemiyorduk. Tahminimiz yılın ilk yarısında bu düşüşün 1.10’a kadar devam etmesi yönünde idi. Ancak bu yıl finansal piyasalarda tüm beklentileri erken tüketme, hedeflere çok hızlı ulaşma sevdası dikkat çekiyor. Bu hareket sadece euro/dolar paritesine de özgü değil. Düşenlerin çok hızlı düştüğü, çıkanların çok hızlı çıktığı bir çeyrek yaşadık. Euro/dolar’da bu furyadan nasibini aldı ve önümüzdeki bir yılın hedefi olarak gördüğümüz rakamlara birkaç ay içinde ulaştı. Bu düşüşte, 1.05’in altını da test eden paritede FED toplantısı sonrası bir toparlanma görülse de 2015 ve 2016 yıllarının en azından ilk yarısında doların yükselen trendini değiştirecek bir neden görmüyoruz.

Bu dönemde Avrupa Merkez Bankası’nın da genişlemeye devam edecek olması paritenin 1.00 ve hatta daha altındaki rakamlara gerileme olasılığını artırıyor. Buna karşın biz 1.00 ve altındaki rakamların da bu iki ekonomi arasında dengesizlikler doğurabileceği için çok fazla kabul göreceğini düşünmüyoruz. Bu nedenle önümüzdeki dönemde öncelikli senaryomuz; paritede bir miktar daha geri çekilme yaşanacağı yönünde olsa da bu düşüşün daha fazla dramatik bir hale dönüşmesini çok düşük bir olasılık görüyoruz.

Bu nedenle paritede kısa vadede aşağı yönlü pozisyonların cazibesi devam etse de 1.00 civarından sert tepkilerin gelebileceği göz önünde bulundurulmalı. Bu tepkilerin uzun vadeli bir yükselen euro trendine dönüşmesi ise çok zor. Bizim beklentimiz daha çok diplerde sert tepkilerin olduğu dalgalı bir döneme girildiği yönünde.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu