Kariyer ve İş İlanları

Danışmanlık şirketinde görev yapan profesyoneller

karsi tarafa gecenlerYönetim danışmanından etkilenip kendi yönetimine davet eden iş insanlarının hikayesine rastlamışsınızdır. Danışmanlık verdikleri sektörlere yönelik uzmanlıkları, bu alandaki derinlikleri çoğu zaman birçok patronun kendilerine büyük sorumluluklar vermesine yol açıyor. Bu konsept sadece üst düzey yönetim katında yaşanmıyor. Birçok danışmanlık şirketinde görev yapan profesyonel, farklı düzeydeki yönetim pozisyonlan için bir yetenek havuzu olarak değerlendiriliyor. Bir zamanlar şirket yöneticileri ile danışmanlık sunmak için bir masada toplanan bu danışmanlar, artık yavaş yavaş masanın karşı tarafına geçiyor. Özellikle küresel danışmanlık şirketlerinde görev yapan profesyoneller son dönemlerde patronların ve head hunter’ların radarına daha fazla giriyor.

Pınar Abay etkisi trend oldu

Türkiye’deki bu konudaki trendin tabiri caizse fitilini ateşleyen ING’nin genç genel müdürü Pınar Abay olmuştu. Abay, küresel danışmanlık firması McKinsey’deki görevinden doğrudan ING Bank’ın genel müdürlüğüne atanmıştı. 34 yaşında göreve başladığında Türkiye’nin en genç genel müdürü olmuştu. Abay’ı ING Bank’a getiren nitelikleri son zamanlarda danışmanların profesyonel yönetici olarak tercih edilmesine yönelik eğilimin de bir yansıması aynı zamanda. İlgi çekici kariyeriyle Pınar Abay, genel müdür olduğunda yöneltilen sorulardan bir tanesi de bu teklifin kendisine şaşırtıcı gelip gelmediğiydi. O sorulara şöyle yanıt veriyordu Abay: “Dediler ki, “Biz burada herkesin yaptığını yapmak istemiyoruz. Gelen kişi alışageldiği bankacılık sisteminin aynısını yapmaya çalışacak. Türkiye’deki başka bir bankanın kopyası gibi olacağız. Bizim seni seçmemizin nedeni değişik bir profil olarak her alanda farklı şeyler yapabileceğini düşünmemiz”.

Danışmanlık sektörde bir uzmanlaşma getirse de sektörün içinde zamanla oluşan körlükler gibi dezavantajları taşımıyor. Bu durum danışmanları dikkat çekici kılıyor. Abay’dan sonra Garanti Bankası da McKinsey kökenli Onur Genç’i genel müdür yardımcısı olarak tercih etti. Sadece McKinsey değil, son dönemde farklı danışmanlık şirketlerinde görev yapan danışmanlarında da icracı görevlere geçtiği görülüyor.

Boyner’e danışman kökenli genel müdür

Son zamanlardaki en ilgi çekici örnek ise The Boston Consulting Group’ta görev yapan De-ran Taşkıran’m Türkiye’nin en önemli perakende şirketlerinden biri olan Boyner Büyük Mağazacılık Genel Müdürü olarak atanması oldu. Boyner Büyük Mağazacılık Genel Müdürü Aslı Karadeniz 2014 Mayıs ayında görevini Deran Taşkıran’a devredecek. Deran Taşkıran, Bos ton Consulting Group New York ve İstanbul ofislerinde Türkiye ve ABD’de tüketim malları ve perakende sektörlerinde, marka-laşma, büyüme, kârlılık, strateji gibi konularda proje yöneticiliği yaptı. Boyner Grup için Boyner-YKM entegrasyonu projesinin ardından, yine Boyner ve YKM’de strateji belirleme projesini yürüttü. Şu anda da yeni çok katlı mağazacılık projesinin ekip liderliğini yapıyor.

Son olarak Boston Consulting Group’un İstanbul Ofisi’nde Yönetici Direktörü ve Ortak olarak çalışıyordu. Taşkıran BCG’nin Küresel Tüketici Anlayışı Merkezi’nin de (Çenter for Consumer Insight) aktif bir üyesiydi. Şirketten yapılan açıklama danışmanların icracı görevlere getirilmesi trendine ilişkin de önemli ipuçları veriyor. Açıklamada, “Aslı Karadeniz’den Genel Müdürlük görevini, Boston Consulting Group ortaklarından olan ve ortak projelerimizle çok yakından tanıdığımız Deran Taşkıran devralacak. De-ran Taşkıran gibi işimize çok hakim bir yeteneği grubumuza kazandırmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Önümüzde, büyük hedeflere koşacağımız yoğun bir iki yıl var. Boyner Büyük Mağazacı-hk’ın sadece başansını sürdürebilmesini değil, ezberleri bozmasını, katlayarak büyümesini hedefliyoruz” ifadeleri kullanılıyordu. Taş-kıran son dönemde danışmanlıktan tepe yönetici pozisyonlara yükselmiş en dikkat çekici örneklerden birisini oluşturuyor. Fakat yazının başında belirttiğimiz gibi sadece üst pozisyonlarda değil, orta kademedeki pozisyonlarda da danışmanlık kökenli profesyoneller tercih ediliyor.

En çok perakende ve fînans tercih ediyor

Türkiye’de son dönemde danışmanlık kökenli profesyonellere en çok perakende ve fınans sektörlerinde yer verildiği görülüyor. Boyner ile birlikte, Tek-nosa, Mudo, Ziylan gibi önemli perakende şirketleri kimi icracı görevler için danışmanları tercih ettiler. Perakendede danışmanların tercih edilmesinin önemli nedenlerinden bir tanesi de bu kişilerin tüketici trendlerini yakından takip etmesi. Danışmanlık kökenli profesyonellere en çok yer veren bir diğer sektör ise fmans sektörü. Türkiye’deki özel sektör istihdamının önemli gücü olan fmans sektörü üst pozisyonlar için sektörün içinden gelen profesyonellere olduğu kadar danışmanlara da çalışma alanı sağlıyor. Dijital ekonominin farklı segmentleri de danışmanları dikkatle takip ediyor. Tüm bu durum danışmanlık sektörünün yeni bir kariyer basamağı olarak ortaya çıkmasına da yol açıyor. İlerleyen dönemlerde Pınar Abay, Deran Taşkıran gibi danışman kökenli profesyonellerin yanma yeni hikayelerin katılacağını tahmin etmek zor değil.

Küresel Görgü

Türkiye’de son dönemde icracı görevlere atanan danışmanların kariyerleri incelendiğinde en etkili maddenin yurt dışındaki pozisyonları olduğu görülüyor. Genelde bu danışmanlar head hunter’ların da desteğiyle yurt dışındaki danışmanlık görevlerinden doğrudan Türkiye’deki yeni pozisyonlarına atanıyorlar. Şirketler için küresel düzlemde farklı şirketlerle çalışmış olmak önemli bir artı olarak kabul ediliyor.

Bununla birlikte yurt dışındaki danışmanlık görevlerinde bulunan profesyoneller farklı sektördeki küresel trendleri de yakından takip etme şansına sahip oluyor. Küresel danışmanlık şirketlerinde çalışan profesyoneller, küresel şirketlerle belli projeler üzerinden çok yakın çalıştıkları için ilişkiler de önemli düzeyde gelişiyor.

Uzmanlaşma – Derinleşme

Uzmanlaşma ve derinleşme danışmanların en temel niteliklerinden birisi olmak zorunda. Danışmanlar, danışmanlık verdikleri şirketlerin bulunduğu sektörleri onlardan daha iyi tanımak durumunda. Dolayısıyla danışmanlar da bu niteliklere sahip oldukları için danışmanlık verdikleri sektörlerde uzmanlaşıp, daha derinlemesine bilgiler ediniyorlar. Esasında o sektörün içinde bulunan profesyoneller de kendi sektörleri ile ilgili bir uzmanlaşma ve derinleşme sürecine giriyorlar. Fakat danışmanlar sektörün tüm bileşenlerine ve o sektörü sürükleyen tüm trendlere hakim olabiliyorlar. Bununla birlikte şirketler ile ilgili derinleşmeleri de onları üst pozisyonlar için önemli adaylar haline getirebiliyor. Danışman şirketle projeye başladığında yöneticilerin sahip olamayacağı bilgileri ediniyor.

Dışarıdan Bakabilme

Danışmanlar her ne kadar sektörler ve şirketlerle ilgili uzmanlaşsalar da hem sektörlere hem de çalıştıkları şirketlere dışarıdan objektif bir gözle bakabiliyorlar. Yönetim dünyasında bir şirkette çalışan profesyonellerin belli bir zaman sonra doğal rutinleri içerisinde hantallaştığı teorisi yaygın olarak kullanılıyor. Her meslekte uzun zaman sonra pozisyona ve şirkete yönelik bir körlük gelişiyor. Bu durum hem o profesyonelin hem de o şirketin inovasyon kabiliyetlerini sınırlayabiliyor. Halbuki danışmanlar sadece o sektör ve şirket ile çalışmadıkları için danışmanlık yaptıkları şirketlere dışarıdan farklı bir bakış açısıyla yaklaşabiliyorlar. Bu durum danışmanların içeriden görülmeyen kimi aksaklıkları ya da geliştirilmesi gereken noktalan da görece daha kolay tespit etmelerine olanak sağlıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu