Makaleler

Çağımızın en parlak işi enerjide

İnsanlığın genel istatistikleri çok çarpıcı. Worldometers’ın rakamlarından çıkarılabilecek ipuçları iş dünyası için sayısız fırsat barındırıyor…

parlak isİNANMASI güç ama yine de gerçek payı var. Bilimsel içeriği tartışılsa da dikkat çekmek için özel hazırlanmış bir siteden bahsedeceğiz bu hafta. Gerçek zamanlı dünya istatistiklerini veren ‘Worldpmeters’ istatistik değişim hızını elektronik sayaca bağlayarak insan algısını cilalamaya devam ediyor.

Reklam gelirleriyle yaşayan organizasyonun kurucuları önemli bir iş başarmış. İnternet sitesinin mükemmel hazırlanmış sayfasında istatistiksel gelişmeleri zaman serisi üzerinden alınan ortalamalara göre anlık görebiliyorsunuz.

ŞAŞIRTICI RAKAMLAR

Önce birkaç açıklama yapalım: Tarihin miladı olarak kabul edilen Hz. İsa’nın doğumunda bilinen dünya nüfusu 200 milyon kişi civarındaydı. Bu nüfusun ikiye katlanması Fatih’in İstanbul’u fethi döneminde gerçekleşti.

Yeniçağm başlamasıyla birlikte 400 milyonluk dünya nüfusu yine ikiye katlandı, 800 milyonu buldu.

Endüstri Devrimi ve yeni keşiflerle birlikte 1804’te 1 milyar, 1850’de lmilyar 200 milyon, 1927’de ise 2 milyar oldu.

Büyük Savaş sonrası 1950’de 2 milyar 600 milyona ulaşan insan sayısı, 1960’da 3 milyara, 1975’de 4 milyara, 1986’da 5 milyara yükseldi.

1999’da ise bir başka milat başladı. 2 bin yıl içinde dünya nüfusu 200 milyondan 6 milyara çıkmıştı. Bugün ise kabaca 7 milyar 300 milyon insan yaşıyor yerküre üzerinde.

2050 yılında yaşayan insan sayısı bilimsel tahminlere göre 9 milyar 200 milyona yükselecek. Yani Hz. İsa’nın doğumundan bu yana 2050 yıl içinde nüfus neredeyse 50 misli artmış olacak. En azından ‘U.S. Census Bureau Population Division’m gelecek projeksiyonu böyle.

NÜFUS PATLAMASI

Gelelim tekrar Worldometers’e. Söz konusu kurumun günlük tahminleri hayli can sıkıcı. Örneğin bu yazıyı kaleme aldığım 14 Kasım 2014 Cuma günü saat 12.00’ye kadar her 5 saniyede 21 kişi doğmuş ve dünya nüfusu 7 milyar 253 milyon 713 bin 815 kişiye yükselmiş.

Yalnız hızlı nüfus artışı mı? Hayır!.. Sanki bir şeylere dikkat çekmenin görsel dürtüsü kurgulanmış ekran üzerinde. Bakıp düşündüğünüzde muazzam bir yükün altında eskimiş, tahrip edilmiş dünyamızın nasıl değişmekte olduğunu anlayıp işin felsefi boyutunu da düşünmeye başlıyorsunuz.

Örneğin sayıların sürekli aktığı kadranda şu başlık görülüyor: “Bu yılki doğumlar, ölümler ve de yaşayanlar!” Rakamlar müthiş. Zamanı durdurup ekranı okuduğunuzda şunu anlıyorsunuz: Dünya kendi sonunu kendi hazırlıyor.

ÜRETİM TÜKETİM VE DİĞERLERİ

Worldometers üretim ve tüketimle de ilgileniyor: Örneğin, yılbaşından bu ana kadar neredeyse her saniye bir araba üretiliyor. Motorlu araç sayısındaki hız gerçekten baş döndürücü.

Rekor talep ise bilgisayar ve cep telefonu satışlarında: Video oyunları, e-posta, tweet ve bloglar her dakika rekor kırıyor.

Üretim düzeylerinin hemen altında ise yarınları tahmin etmekte kullanılabilecek yine baş döndürücü rakamların akışı görülüyor.

Yılbaşından buyana kabaca 202 milyon gazete satılmış. Televizyon seyircisi giderek artıyor. Fakat internette indirilen sayfa sayısı saniyeyle değil saliselerle ölçülecek cinsten: Rakam şu anda 14 milyara ulaşmak üzere. Üstelik sayıların akış hızını gözle saptamak da mümkün değil.

Tüm bunlar istatistik biliminin magazin tarafı. Benim dikkatimi çeken şeyler ise daha altlarda bir yerlerde. Bunlar da inanılmaz hızla akıyor ve rakamların dili sertleşiyor.

Örneğin, aynı zaman durağında yılbaşından bu yana erozyon nedeniyle tüm dünyada tarım arazisi kaybı yaklaşık 6 milyon hektar! Orman kaybı ise 5 milyon hektara yaklaşıyor.

Ve temiz su kaynaklarına şu an itibariyle ulaşamayan insan sayısı 800 milyon kişi. Bu arada yine saliseler düzeyinde akan bir başka istatistik daha var ki daha da ilginç: Amerika’da bu yıl diyete harcanan para inanılmaz boyutlarda.

GELECEĞİN İŞİ ENERJİDE

Peki, akıp giden rakamlar arasında insanı yüreklendirecek bir şey yok mu? Yeterli beslenemeyen 1 milyar kişiyi görmezden gelirseniz bir yılda üretilen gıda miktarı baş döndürüyor. Kişi başına ne düştüğünü hesaplamak ise size düşmüş. Tabii bu arada sadece bugün açlıktan ölen insan sayısının 12 bin kişi olduğunu da unutmamak koşuluyla.

İş dünyası penceresinden bakınca geleceğin işinin enerjide olduğu görülüyor. Çağımızın en parlak işinin enerji olduğunu ispatlayan son bölümde rakamlar dörtnala kalkmış koşup duruyor. Bu yılki enerji üretimi ağırlıklı olarak kömüre ve suya bağlı. Petrolün tükenmesine ise topu topu 14 bin gün kalmış.

Doğal gaz epey bir süre idare edecek gibi görünüyor. Onun da sonu yine petrolden pek farklı değil. Lâkin rakamların akışına baktığınızda bir süre sonra büyük bir enerji açığı oluşacağı anlaşılıyor.

Neyse ki yeryüzüne ulaşan güneş enerjisi miktarı aritmetik algımızı biraz zorlaşa da koşuşan sayılar geleceğin enerjisinin güneşten sağlanacağını anlatıp rahatlatıyor bizi.

Aslına bakarsanız Worldometers ünlem işaretleriyle dolu uyarı görevi yapıyor insanlığa. Basit ama anlamlı. Bir bakıma Sümer uygarlığından bu yana gelişmiş astrolojik tahmin evriminin daha magazinsel şekli. Sayılar yoluyla geleceği okuma anlamına gelen ‘aritmansi gizemciliği’nin modern zamanlara yansımış bir türevi gibi adeta.

Bu arada iş insanları ve girişimcilere hem fırsat hem de uyarlar var. Görebilene epey rakam bolluğu mevcut…

Dikkat çeken bazı rakamlar

• Bu yıl bulaşıcı hastalıklardan ölen sayısı: 11 milyon kişi

• Bu yıl 5 yaş altında ölen çocuk sayısı: 6 milyon 100 bin kişi

• Bu yıl doğum sırasında ölen anne sayısı: 300 bin kişi

• Bu yıl kanserin sebep olduğu ölüm sayısı: 7 milyon 100 bin kişi

• Bir günde içilen sigara adedi: 6 milyar 300 milyon adet

• Bu yıl sigaranın sebep olduğu ölüm sayısı: 4 milyon 300 bin kişi

• Bu yıl alkolün sebep olduğu ölüm sayısı: 2 milyon 200 bin kişi

• Bu yılki su tüketimi: 4 milyar 300 milyon ton

• İçecek suya erişimi olmayan insan sayısı: yaklaşık 800 milyon kişi

• ABD’de bugün obezitenin sağlığa maliyeti: 202 milyon dolar

• Dünyadaki obez insan sayısı: 533 milyon kişi

• Dünyada aç insan sayısı: 886 milyon kişi

• Bu yıl yok olan orman alanı: 4 milyon 500 bin hektar

• Erozyonunun yok ettiği toprak: 6 milyon hektar

• Bu yıl salınan endüstriyel zararlı atık: 8 milyon 500 bin ton

Nur Demirok / Para

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu