Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Bilanço beklentisi yüksek hisseler

Geçen yılın 12 aylık bilançolarının açıklanmasına mart ayında başlanacak. Analistler 2014 yılsonu bilanço beklentisi ve temettü verimliliği güçlü, fiyatı ucuz, alıma uygun 12 hisse belirledi…

hisse2014 son çeyrek şirket bilançoları mart ayında Kamuyu Aydınlatma Platformunda (KAP) açıklanmaya başlayacak. Borsa kotunda konsolide bilanço açıklayan şirketler, 11 Mart’ta bilançolarım yatırımcılara açıklayacak. Konsolide olmayan bilanço (solo) açıklayan şirketler için son tarih ise 2 Mart 2015. Borsa İstanbul’da (BIST) 2014 finansalları açıklanmaya başlarken yatırımcılar da karlılığı yükselen, temettü beklentisi olan şirketleri merak ediyor. Çünkü temettü verimliliği orta ve uzun dönemli yatırım kararı alınırken dikkat edilmesi gereken en önemli unsurlardan biri. Özellikle faaliyet karlılığını yükselten, sektör ortalamalarının üzerinde büyüme kaydeden, öz sermayesi güçlü, kur ve faiz riskini etkin yöneten şirketlerin bu yıl da güçlü konumlarını sürdürmesi bekleniyor. Söz konusu kıstasların yabancı yatırımcılar açısından da çok önemsendiğini belirtelim.

Geçen yıl ulaştırma sektörü şirketlerinin ön plana çıktığını hatırlatan uzmanlar, özellikle petrol fiyatlarının gerilemesiyle en önemli maliyet kaleminde yaşanan düşüşün karlılık bakımından ulaştırma ve otomotiv sektörü şirketlerini olumlu yönde etkilediğini düşünüyor. Öte yandan, TCMB’nin faizlerde indirim sürecine girmesi ile kredi maliyetlerinde yaşanan düşüşün de faize duyarlılığı yüksek olan sektörleri ön plana çıkarabileceğine dikkat çekiliyor. Analistler bu noktada otomotivin yanı sıra inşaat ile konut sektörlerinde yaşanması muhtemel canlanmaya paralel olarak çimento sektörü hisselerinin de olumlu etkileneceğini belirtiyor.

“TEK BİR VERİYE BAKILMAMALI”

Hisse senedine yatırım yaparken birden fazla değişkene bakmak gerektiğini söyleyen Meksafe Araştırma Uzmanı Eren Can Ümüt, yalnızca bir veriye bakarak yatırım yapılmasının doğru bir strateji olmadığını söylüyor. Yatırım kararı alırken incelenmesi gereken çok önemli veriler bulunduğuna da dikkat çeken Ümüt, yatırımcılara şu önerilerde bulunuyor:

“Öncelikle hisse senedine yatırım yapılması beklenen şirketin öz varlık karlılığının istikrarlı bir şekilde artıp artmadığına bakılmalı. Şirket öz kaynağını her yıl istikrarlı bir şekilde artırıyor ve bunu yaparken esas faaliyetlerinden güçlü kar ediyorsa, bu durum o şirketin geleceği için olumludur. Dolayısıyla hisselerine olan talep artacağı için hisse senetlerinin değeri yükselir. Bakılması gereken bir diğer kalem ise temettü verimidir.

Her yıl düzenli temettü veren şirketlerin hisseleri tercih edilmedi. Fakat sadece temettü verimine bakılarak da alım yapılmaz. Bu tarz yaklaşımlarda orta ve uzun vadeli bakış açısının bulunması gerekir. Çünkü gerek yüksek kar, gerekse yüksek temettü verimliliği kısa vade için fiyatlamalara yansıtılmıştır.”

Şirketlerin borçluluk oranının da bakılması gereken bir başka bilanço kalemi olduğunu söyleyen Ürnüt, “Özellikle kısa vadeli yabancı kaynağı kısa vadeli varlıklarından yüksek olan şirketler risk barındırır.

Yurtiçi piyasalarda TL’nin değer kaybı riskine karşı ise şirketlerin döviz pozisyonlarına dikkat edilmeli. Döviz yükümlülükleri döviz varlıklarından yüksek olan şirketler bu riski hedge etmemeleri sonucu yüksek kambiyo zararı yazar. Dolayısıyla bu şirketlerin hisseleri riskli sınıfına girer” diyor.

“GEÇMİŞLE KARŞILAŞTIRILMALI”

Yatırımcıların, 2014 son çeyrek şirket bilançolarını değerlendirirken öncelikli olarak karlılıklarını bir önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırmaları gerektiğini belirten Integral Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Seda Yalçınkaya da te-mettünün önemli olduğu kanısında. Şirket karlılığında görülen artışın, yatırımcıya temettü sağlayarak şirketin hisse performansına da olumlu yansıyacağını ifade eden Yalçınkaya, “Fiyat/kazanç oranı da önemli. Bu rasyo piyasa emsallerine göre şirketin primli ya da iskontolu işlem görüp görmediğini gösterir. Bulunduğu sektöre göre değerlendirme yapılarak şirketin kısa vadeli borç yükümlülüğünün ne derece kapandığı ya da uzun vadeye ne derecede taşındığı da şirket performansı için önemli” diyor.

Yatırımcıların bir şirketi değerlendirirken öz sermaye karlılığına bakmaları gerektiğini de hatırlatan Seda Yalçınkaya, şöyle devam ediyor:

“Bir şirketin 2014 yılı hesap sonuna ait üretim, iştirak, tesis veya menkul kıymetlerden sağladığı gelirler de önemli” diyor.

Çimsa:

2014 dokuz aylık dönemde 159 milyon 700 bin TL kar açıklarken, net karında 2013’ün eş dönemine göre yüzde 41 düşüş oldu. Çimsa satışlarının yüzde 12 artmasına rağmen karında oluşan bu düşüşte, geçen yıl bir defalığına yazdığı gelirler etkili oldu. Yatırımcısına 5.75 temettü verimliliği sunan şirketin karlılığının devam etmesini bekliyoruz. Hisse performansı açısından da yükseliş trendinin devam ettiğini görüyoruz. Çimsa hisseleri için 18.4 TL hedef fiyatla yüzde 6.6 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

Adana Çimento:

2014 dokuz aylık döneminde elde ettiği satışları, 2013’ün eş dönemine göre yüzde 11.2 artarak 331 milyon 600 bin TL oldu. Dağıtılan karını temettü olarak ödemeyi ilke edinmesi nedeniyle hissenin 2015’te de bu kapsamda yatırımcısına kazanç getireceğini düşünüyoruz. 5.07 temettü verimliliği ile 1.70 olan endeksin üzerinde temettü geliri sağlıyor. 2014 genelinde net karlılığının arttığını düşünüyoruz.

Öte yandan şirket hisseleri uzun ve orta vadede yükseliş trendini sürdürüyor. Adana Çimento hisseleri için 6.62 TL hedef fiyatla kısa vadede yüzde 2 yükseliş potansiyeli ongoruyoruz.

Tüpraş:

2014 dokuz aylık dönemde net karı 2013’ün eş dönemine göre yüzde 15 artarak 1 milyar 246 milyon TL’ye ulaştı. 10.13 fiyat/kazanç oranı ile sektör ortalamasının altında iskontolu işlem gören Tüpraş hisseleri aynı zamanda endeks ortalamasının üzerinde ve 2.46 temettü verimiyle dikkat çekiyor. Düşük petrol fiyatları hissede katalizör olmaya devam ediyor. Hisse performansı değerlendirildiğinde kısa vadeli yükselen trend içerisinde hareket ettiği görülüyor. Kısa vadede 53.10 desteğinden kuvvet alarak yükselişine devam eden Tüpraş hisseleri için 57.10 TL hedef fiyatla yüzde 3.8 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

Ege Seramik;

2014 dokuz ayılık dönemde cirosu 2013’ün eş dönemine göre yüzde 12 arttı. Yurtiçi satışlarının ise karşılaştırmalı dönemde yüzde 24 artması ciroyu olumlu etkiledi. Hisseleri 8.00 TL fiyat kazanç oranı ile sektör ortalamasının altında iskontolu işlem görüyor. Şirket hisselerinin piyasa değeri/ defter değeri de 1.76 ile sektör ortalamasının altında bulunuyor. Ege Seramik hisseleri için 4.5 TL hedef fiyatla kısa vadede yüzde 7.4 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

Akbank:

2014 yılının dokuz aylık döneminde 3 milyar 102 milyon TL brüt kar elde eden Akbank’ın net karı 2 milyar 416 milyon TL düzeyinde. Aynı dönemde bankanın konsolide aktif büyüklüğü yüzde 10 artışla 214 milyar 9 milyon TL, nakdi kredileri yüzde 13.4 artışla 133 milyar 8 milyon TL, toplam mevduatı da yüzde 8.3 artışla 121 milyar 800 milyon TL’ye ulaştı.

Kullandırılan kredilerin yüzde 31’i kurumsal, 37’si ise orta, küçük ve mikro ölçekli kredilerden oluşuyor.

Tüketici kredileri, kredi kartı kredileri dahil 2014’ün dokuz ayında yüzde 4.4 artışla 43 milyar TL oldu. Sermaye yeterlilik oranı ise yüzde 14.40 ile sektör ortalamasının üstünde gerçekleşti. Kredi, piyasa, operasyonel, aktif-pasif riskini etkin yönetmeyi sürdüren banka, net karının yüzde 10’unun üstünde nakit brüt temettü dağıtma potansiyeli taşıyor. Bankanın yıl kapanışında konsolide bazda aktif büyüklüğünü yüzde 11.50, kredilerini yüzde 14, mevduatını yüzde 10 büyütmesini bekliyoruz. Akbank’ın yüzde 14 özsermaye karlılığına ulaşabileceğini de belirtelim. Akbank hisseleri için 10.10 TL hedef fiyatla yüzde 13 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

Netaş:

Satış gelirlerinin yüzde 83’ü sistem entegrasyonu, yüzde 12’si teknoloji ve yüzde 5’i savunma sanayi satışlarından oluşuyor. Geçen yılın dokuz aylık döneminde grup toplamda 647 milyon TL sipariş alırken, araştırma geliştirme proje sayısını artırmak için üniversite sanayi işbirliğine yönelik iki önemli girişim başlattı.

Bu kapsamda en çok yeni patent başvurusu yapan şirketler arasında yer alıyor.

Öte yandan FAVÖK 2013 yılı eş dönemine göre 14 milyon 400 bin TL artarak 11 milyon 300 bin TL zarardan 3 milyon 100 bin TL kazanca ulaştı. Likidite, kredi, faiz riskini etkin yöneten şirket, 2014’te satış gelirlerini dolar bazında yüzde 6’nın üzerinde yükseltebilir. Faaliyet gelirleri ve net nakit pozisyonu fark yaratırken bağlı ortağı Probil’in “Eğitimde Fatih Projesi” 2’nci Faz Yerel Alan Ağ Kurulum İşi İhalesi’nde, 249 milyon 900 bin TL ile en iyi teklifi vermesi, şirket için pozitif etkiyi sürdürecek. Netaş hisseleri için 11.75 TL hedef fiyatla yüzde 15 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

Anadolu Hayat Emeklilik:

Bireysel emeklilik ve hayat sigortası alanlarında faaliyet gösteren şirket, 30 Eylül 2014 tarihi itibarıyla katılımcılara ait 6 milyar 500 bin TL’lik devlet katkısı dahil fon tutarı ve yüzde 20’lik piyasa payıyla dikkat çekiyor. Devlet katkısı hariç 6 milyar TL fon büyüklüğünü aşan ilk emeklilik şirketi olarak dokuz aylık finansallarda 9 milyar 15 milyon TL aktif büyüklüğe ulaşırken 44 milyon TL teknik, 64 milyon 200 bin TL konsolide net kar elde etti. 2014’ü hayat ve hayat dışı toplamda 365 milyon 600 bin TL prim üretimi ile tamamlayan şirket, düşük gider yönetimi ve bireysel emeklilik sisteminde yeni yılda gerçekleştirilecek teşviklerle gelirlerini artırmayı sürdürecek.

Temettü verimliliğinin önümüzdeki dönemde artmasını beklediğimiz şirket hisseleri için 5.95 TL hedef fiyatla yüzde 11 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

Turkcell:

Turkcell Grup gelirleri, 2014 üçüncü çeyrek finansallarında mobil ve fiber geniş bant gelirlerindeki artışın etkisiyle yüzde 6 artarak 3 milyar 162 milyon TL’ye, net karı yüzde 8 artışla 755 milyon TL’ye yükseldi. Ukrayna para biriminde devam eden devalüasyonun etkisiyle azalan Ukrayna katkısına rağmen, iştiraklerin gelirleri yüzde 11 artarak 685 milyon TL oldu. Yoğun rekabetin yaşandığı sektörde mobil gelirler yüzde 5 yükselirken temmuz ayında lanse edilen Turkcell T50 penetrasyonun yüzde 37’ye ulaşmasına katkı sağladı. 2014 yılsonu operasyonel yatırım harcamalarının satışlara oranının yüzde 17’yi aşmaması maliyet kanalında avantaj sağlayacak.

Sektördeki yoğun rekabet abone kayıp oranını yüzde 8.2’ye yükseltse de abone sayısı ve abone başına kullanım oranları artmaya devam etti. Yeni yılda iştirak gelirlerinin grup gelirlerine katkısının yüzde 23 seviyesini geçmesi beklenirken yenilikçi ürünler Turkcell’i sektörde ön planda tutmayı sürdürecek. Yönetimsel problemler nedeniyle gerçekleşmeyen temettü ödemelerinin 2015’te yapılma potansiyeli, yabancı yatırımcılar ve kredi derecelendirme kuruluşları açısından da şirketin yakından izlenmesine neden olacak. Turkcell hisseleri için 15.70 TL hedef fiyatla yüzde 12 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

Mardin Çimento:

Özellikle TCMB tarafından faiz indirimi sürecine girildiğinin ilan edilmesi ve inşaat sektöründe yaşanması muhtemel canlanmanın Mardin Çimento’ya olumlu yansıması beklenebilir. PPK toplantısında faiz koridoru üst bandında indirim yapılması durumunda kredi maliyetlerinin düşeceği öngörüsü konut talebini artıracağı beklentisine yol açabilir.

Mardin Çimento’nun bilançosunda döviz yükümlülüğünün bulunmaması nedeniyle faiz indirimine girildiği bu dönemde kur tarafında yaşanacak yükseliş hareketinden korunacağı görülüyor. Satış gelirinde 2014’te 2013’e göre yükseliş dikkat çekiyor.

Faaliyet giderlerinde yaşanan düşüş de karlılığın artma olasılığını yükseltiyor.

Dolayısıyla 2014 dördüncü çeyreğinde kar rakamı 60 milyon TL olarak açıklanabilir. Öte yandan şirket hisselerinde yüzde 9 temettü verimi bekliyoruz. Bu kapsamda Mardin Çimento hisseleri için 5.60 TL hedef fiyatla yüzde 11 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

Türk Traktör:

Faiz indirim sürecine girilmesiyle kredi maliyetlerinde yaşanması muhtemel gerileme ve aynı zamanda petrol fiyatlarında gerçekleşen sert düşüş, Türk Traktör hisseleri için pozitif etkide bulunuyor. Şirketin 2013 ikinci yarısından itibaren satış gelirlerini istikrarlı bir şekilde artırdığı görülüyor. 2014 üçüncü çeyreğinde ise kar rakamında bir miktar düşüş dikkat çekiyor. 2013 üçüncü çeyreğinde 205 milyon 300 bin TL olan karı ise 2014’te 196 milyon TL’ye geriledi. Satış maliyeti kaleminde yaşanan yükselişin de kar rakamında düşüşü tetiklediği görülüyor. Döviz varlığı ile yükümlülüğü ise dengeli. Yurtiçi piyasalarda faizlerde indirimin TL’ye yaşatması muhtemel değer kaybına karşı döviz pozisyonlarının dengeli olması şirket bilançosunu döviz hareketlerine karşı koruyabilir. Şirketin 2014 dördüncü çeyreğinde 275 milyon TL kar elde ettiğini düşünüyoruz. Temettü veriminin ise yüzde 7 olacağını tahmin ediyoruz. Türk Traktör hisseleri için 94 TL hedef fiyatla yüzde 15 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

BİM:

Öz varlık karlılığı ve satış geliri bakımında oldukça istikrarlı bir şirket konumunda. Şirketin büyüme iştahı da dikkat çekici. Ana politika olarak ‘discount’ modeli ile büyüyen şirket bu politikayı süpermarket modeline de taşıdı. Bu noktada ‘FİLE’ adı altında bir süpermarket kurması ileriki dönemlerde satış geliri ve kar rakamlarına olumlu yansıyabilir. Bu yıl iç tüketimde yaşanması beklenen artış da sektöre olumlu yansıyabilir. 2008-2013 arasında ulaştığı yüzde 22.8’lik büyümeyle dünyanın en hızlı büyüyen 17. perakende şirketi olduğunu hatırlatalım. Ayrıca 6 milyar 2 milyon dolarlık geliri ile dünya genelinde 250 şirket arasında 151. sırada. Bu noktada şirketin 2014 dördüncü çeyreğinde 430 milyon TL kar elde ettiğini ve temettü veriminin yüzde 1.7 olacağını tahmin ediyoruz. BİM hisseleri için 56 TL hedef fiyatla yüzde 14 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

Ereğli Demir Çelik:

Petrol ve emtia fiyatlarında yaşanan sert düşüş hareketinin maliyet azaltıcı etkisi şirket için pozitif. Bu noktada zayıf hammadde fiyatlarından en çok faydalanan şirketler arasında olduğu görülüyor. 2014 üçüncü çeyreği baz alındığında çelik fiyatlarında görülen yüzde 3 gerilemeye rağmen satışlarında yüzde 31 büyüme olması olumlu. Tabii bu yükselişin en önemli nedeni, 2013’ün eş dönemine göre İskenderun fabrikasında yaşanan grev sebebiyle satış rakamlarının olması gereken değerden daha düşük açıklanmasıydı. Küresel ölçekte deflasyon-dezenflasyon sürecinin devam etmesinden dolayı global talepteki düşük seyrin hammadde fiyatlarını baskılamaya devam edeceğini düşünüyoruz.

Dolayısıyla çelik fiyatlarındaki düşük seyrin sürmesi, şirketin satış gelirlerinin normal temposunun altında kalmasına neden olabilir. Fakat emtia fiyatlarında yaşanan gerilemenin maliyet azaltıcı etkisiyle hammadde fiyatlamalarından gelen olumsuz etkinin azalması da olası. Bu durumda Erdemir için 2014 yılının dördüncü çeyreğinde 1 milyar 4 milyon TL kar ve yüzde 5 temettü verimi bekliyoruz.

Erdemir hisseleri için 5.35 TL hedef fiyatla yüzde 18 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu