Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Baharda öne çıkan 27 hisse

Uzmanlara göre, BIST-100 endeksi yüzde 25’in üzerinde potansiyel barındırıyor. Nisan aylarında genellikle pozitif getiri kaydeden endeksin bu yıl da yurtdışı piyasalara paralel pozitif görünüm sergilemesi bekliyor…

YURTDIŞI iklimin elverdiği durumlarda yatırımcıların getiri hedeflerini karşılama konusunda Borsa İstanbul endeksleri ilk sırada yer alıyor. Ayrıca temel analiz referansıyla ucuzluk hikayesi de devam ediyor. Analistler genel olarak piyasanın önündeki en önemli beklenti olan seçimlerin ardından enflasyonda dengelenme, kurun oynaklığının yönetilebilir olması dinamikleriyle borsada yılın ikinci yarısında, ilk yarıya kıyasla daha pozitif, iyimser bir fiyatlama bekliyor. Özellikle 3 Haziran’da başlayacak bayram tatili sonrası gerçekleşecek takas avantajı ile orta ve uzun vadeli portföyler oluşturulabileceğini düşünüyor.

Bilindiği gibi takas avantajı, resmi tatil günlerinden önce hisse alımı yapanların sermaye piyasasındaki T+2 sistemi kapsamında, tatil gününe denk gelen takas işlemlerinin tatilin bittiği ilk gün yapılmasını tanımlayan bir kavram. Takas avantajı sayesinde tatil gününün bir veya iki gün öncesinde hisse alımı yapan yatırımcı, ödemesi gereken parayı takas süresi boyunca öteleme veya alternatif enstrümanlarda değerlendirme imkanı buluyor. Yani, T+2’de piyasa kapalı olursa hisse senedi ödemeleri gerçekleşmiyor ve para yatırımcının hesabında kalmaya devam ediyor. Yatırımcı hem hisseye sahip oluyor, hem de tatil günlerinde açık olan diğer piyasalarda parasını değerlendirme şansı elde ediyor.

TELEKOMÜNİKASYON, GIDA, PETROKİMYA

Normalde 3 Haziran haftasında pazartesi Ramazan Bayramı arife günü olması itibariyle borsa yarım gün açık, 4-5-6 Haziran günlerinde ise borsa kapalı, takip eden ilk işlem günü ise 7 Haziran Cuma. 30 Mayıs’ta hisse alanın ödemesi T+2 arife gününe denk geleceğinden 3 Haziran’da gerçekleşecek, çünkü o gün borsa açık. 31 Mayıs’ta hisse alımı yapıldığında da T+2 ödeme günü tatil gününe denk gelecek ve para yatırımcının hesabında 7 Haziran’a kadar kalmaya devam edecek. 3 Haziran’da hisse alımı yapan ise 10 Haziran’a kadar parasını hesabında tutabilecek.

Analistler takas avantajından yararlanılsın ya da yararlanılmasın, hisse alımlarmm orta veya uzun vade için düşünülmesi gerektiğini belirterek sanayi hisselerine daha olumlu bakıyor. Bu kapsamda telekomünikasyon, gıda, petrokimya, demir çelik, savunma sanayii, havacılık, turizmin ve özellikle ihracat yapan şirketlerin olumlu ayrışabileceğim hatırlatıyor.

Öte yandan uzmanlar BIST-100 endeksinin nisan aylarında, son 10 yıl içinde sekiz kez pozitif getiri kaydettiğini hatırlatarak, bu yıl da nisan ayının yurtdışı piyasalara paralel olarak pozitif geçmesini bekliyor. BIST-100 endeksinin yüzde 25’in üzerinde potansiyel barındırdığını düşünen analistler, 100 bin 600 ara direnç konumunda iken 106 bin seviyesinin ana direnç olarak izlenebileceğini düşünüyor. Orta ve uzun vade içinde 27 hisseye dikkat çekerek pozisyon alınabileceğini söylüyor.

“İKİNCİ YARIDA POZİTİF FİYATLANMA”

GCM Yatırım Ekonomisti Enver Erkan, seçim sonrası dönemde ekonomide toparlanma, enflasyonda dengelenme, kurun oynaklığının yönetilebilir olması dinamikleriyle borsada yılın ikinci yarısında, ilk yarıya kıyasla daha pozitif, iyimser bir fiyatlama bekliyor. Erkan’a göre, dört yıl boyunca seçim olmaması gündemin ekonomi özelinde yapısal reformlarla dengelenmesi öncelik olacak. Ayrıca Hazine ve Maliye Bakanı Berat Aibayrak’ın yurtdışına yapacağı roadshow’un da (yatırımcılarla görüşme zirveleri) dengelenme sürecinde önemli olacağını belirten Erkan, “8 Nisan’dan sonra reel ekonomiyi destekleme anlamında açıklanması beklenen paketler de seçim sonrası önceliğin net olarak ekonomi olduğunu gösteriyor” diyor.

Endeks için orta vadede yukarıda maksimum 103 bin, aşağıda 88 bin 500 seviyelerini öngören Erkan önümüzdeki ay başlayacak olan bayram tatilinin akabinde gerçekleşecek takas avantajına değinerek şu açıklamayı yapıyor:

“Takas avantajı, resmi tatil günlerinden önce hisse alımı yapanların sermaye piyasasındaki T+2 sistemi kapsamında, tatil gününe denk gelen takas işlemlerinin tatilin bittiği ilk gün yapılmasını tanımlayan bir kavramdır. Takas avantajı sayesinde tatil gününün bir veya iki gün öncesinde hisse alımı yapan yatırımcı, ödemesi gereken parayı takas süresi boyunca öteleme veya alternatif enstrümanlarda değerlendirme imkanı bulur. Yatırımcı da böylece hem hisseye sahip oluyor, hem de tatil günlerinde açık olan diğer piyasalarda parasım değerlendirme şansı elde ediyor”

Bu döneme kadar alınabilecek ve ön plana çıkabilecek hisselerin takas avantajından yararlanılsın ya da yararlanılmasın, orta veya uzun vade için düşünülmesi gerektiğine dikkat çeken Erkan, takas avantajının hisse alım-larında kıstas olmadığını söylüyor. Bu kapsamda sadece potansiyel veren hisselerde yeni alım yapılmasını önererek “Tatil öncesinde piyasanın genel trendi analiz edilmeli, tatil sırasında yaşanabilecek gelişmelere bağlı olarak piyasanın tatil dönüşünde eğilim değiştirebileceği hesaba katılmalı. Bu kapsamda da iyi hikayesi olan, kar eden ve temettü dağıtan şirketlerin hisse senetlerinde iskonto oram ile yükseliş potansiyeli ve hedef fiyatına göre orta veya uzun vadeli alımda kalmak daha akılcı olacaktır” diyor.

“İHRACATÇI ŞİRKETLER OLUMLU AYRIŞIR”

Bayrama kadar özellikle sektörel anlamda, güncel konjonktürün yüksek döviz açık pozisyonu olan şirketler açısından daha olumsuz olduğunu düşünen Erkan, ancak TL tarafındaki değer kaybının şu anda görece sınırlı seviyelerde kalmasının bu etkiyi sınırlayacağını belirtiyor. Özel bankaların da ucuzluk faktöründen faydalanabileceğini, ancak kısa vadede finansal piyasalar kaynaklı hisse dalgalanmalarına hazırlıklı olunmasını öneriyor. Sânayi tarafına daha olumlu bakan Erkan, “Petrokimya ve demir çelik halen operasyonel anlamda beğendiğimiz sektörler. Savunma sanayimdeki yerli ve millileşme projeleri, havacılık tarafında ikinci çeyreğin sonuna doğru turizmin de hareketlenmesi kaynaklı olumlu görüşümüz de devam etmekte. Otomotivi iç pazarda zayıf görmeye devam etsek de, ihracat yapan şirketler olumlu ayrışabilir. Telekomünikasyonu da beğenmeye devam ediyoruz” değerlendirmesini yapıyor.

Erkan, bayrama kadar alternatif piyasalardaki dalgalı piyasadan korunmak amacı ile Akbank, Garanti Bankası, Tüpraş, Ereğli Demir Çelik, Turkcell, Türk Hava Yolları, Sabancı Holding, Aselsan, Tekfen Holding, TAV Havalimanları, Petkim, Yapı Kredi, Ford Otosan, Emlak Konut GYO, Soda Sanayi, Tofaş Otomobil, Koza Altın, Kardemir, Eneıjisa ve Pegasus hisselerinde orta ve uzun vadeli pozisyon alınabileceğini söylüyor.

“YÜZDE 25’İN ÜZERİNDE POTANSİYEL”

Vakıf Yatırım Yatırım Danışmanlığı ve Bireysel Portföy Yönetimi Müdürü Altan Aydın’da BIST-100 endeksinde seçim sonrası süreçte yukarı yönlü hareketin devam etmesini bekliyor. Küresel piyasaların merkez bankalarının genişlemeci adımlarından pozitif etkilendiğini, özellikle ABD Merkez Bankası FED’in yılsonuna kadar faiz indireceğine ilişkin olasılıkların artmasının, hisse piyasalarını pozitif etkilemeye devam ettiğini belirtiyor. Bu kapsamda S&P-500 endeksinin ilk çeyrekte yüzde 13 yükselerek son 20 yılın en iyi çey-reksel performansını ortaya koyduğunu hatırlatan Aydın, “Türkiye özelinde yerel seçimler sonrası ortaya çıkan 4.5 senelik seçimsiz süreç ve hükümetin dengeleyici ekonomi politikalarına ağırlık verecek olması, BIST-100 için de iyimser beklentilerimizin temelini oluşturuyor. Değerlemelere baktığımızda halen ucuz olan hisse senetleri için tek risk yükselen faiz hadleri olarak gösterilebilir. Ancak yine de BIST-100 endeksinin yüzde 25’in üzerine potansiyel barındırdığım düşünüyoruz.” diyor.

“NİSAN AYLARINDA POZİTİF GETİRİ”

Aydın, yılbaşında yaşanan ralli sonrasında özellikle geçen hafta gerçekleşen satış baskısıyla kazançlarını büyük oranda geri veren BIST-100 endeksinde, kısa vadede 95.000/ 90.000-87.500 destek seviyelerini kritik buluyor. Endekste 100 bin 600 ara direnç konumunda iken 106 bin seviyesinin ana direnç olarak izleneceğini düşünüyor. BIST-100 endeksinin Nisan aylarında son 10 yıl içinde sekiz kez pozitif getiri kaydederken, Mayıs aylarında ise üç kez kazanç elde edebildiğini hatırlatan Aydın, “Bu sene de nisan ayının yurtdışı piyasalara paralel olarak pozitif geçmesini bekliyoruz. 100 bin 600 direnci üzerine 106 bin seviyesinin yeniden hedeflenebileceği-ni düşünüyoruz” diyor..

Bu yıl üç günlük Ramazan Bayramı’nm, borsadaki yatırımcılar için takas avantajı oluşturduğunu hatırlatan Aydın, “Takas avantajı, sermaye piyasalarındaki T+2 takas süresinden kaynaklı bir avantaj. Örnek vermek gerekirse, hisse senedi piyasasında yapılan bir işlemde, hisse senedi ve nakit işlemi gerçekleştiren taraflara iki gün sonunda teslim ediliyor. Bu yıl Ramazan Bayramı 4-5-6 Haziran tarihlerine denk geldiği için bu süre içinde borsa tatilde olacak. 3 Haziran’da ise arife günü nedeniyle Borsa İstanbul’da işlemler yarım gün gerçekleşecek. Borsa İstanbul da bayram sonrasındaki 7 Haziran gününde açık olacak. Bu kapsamda 31 Mayıs Cuma günü ve 3 Haziran Pazartesi günü hisse alan yatırımcıların, T+2 olan ödeme günleri tatile denk geleceğinden takas avantajından yararlanmaları mümkün. Ve söz konusu yatırımcılar paralarım 10 Haziran Cuma gününe kadar elde tutabilecek. 30 Mayıs’ta hisse alan yatırımcıların ise araya giren tatil günlerinden dolayı takasları 7 Haziran’da gerçekleşecek” diyor.

“F/K’SI 7’NİN ALTINDAKİ HİSSELER CAZİP”

Bu dönemde özellikle Nisan ayı ve belki Mayıs ayının son haftası için döviz riskini yönetebilen, ihracat payı yüksek ve değerleme olarak ucuz hisselerin ön plana çıkabileceğini belirten Aydın, BIST-100 için 2019 tahmini F/K oranının 7 civarında olduğunu varsayarsak bu oranın altında F/K çarpanına sahip hisselerin tercih edilebileceğini söylüyor.

Öte yandan mevsimsel olarak ramazan bayramı dolayısıyla gıda sektörü hisselerinin de pozitif fiyatlanabileceğini, özellikle havacılık, sektörü ve gıda perakendeciliği sektörlerinin cazibesinin artabileceğini düşünüyor.

Aydın, bayrama kadar alternatif piyasalardaki dalgalı piyasadan korunmak amacı ile Akbank, Garanti Bankası, İş Bankası, Yapı Kredi, TSKB, Anadolu Cam, Soda Sanayi, Vestel, Ereğli Demir Çelik, Torunlar ĞMYO, Emlak Konut GMYO, TAV Havalimanları, Türk Hava Yolları, Pegasus, Aselsan, Bizim Toptan, Migros, Kardemir, Sabancı Holding ve Tofaş Otomobil Fabrikaları hisselerinde orta ve uzun vadeli pozisyon alınabileceğini söylüyor.

Enver ERKAN / 6CM Yatırım Ekonomisti
“Ereğli kuvvetli nakit yaratma gücüne sahip”

EREĞLİ DEMİR ÇELİK: Fonksiyonel para birimi dolar olan şirket, 2018 yılında FAVÖK’ünü geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15 artırarak 1 milyar 720 milyon dolar olarak açıkladı. Net kar da 1 milyar 211 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Satış gelirlerinin ise ilgili dönemde 7.59 milyar TL ile bir önceki çeyreğe göre hafif gerilediğini görüyoruz. Avrupa Birliği’nin 2021’e kadar çelik ithalatını sınırlamak amacıyla kota uygulamasına karar vermesi, Avrupa’nın en büyük ihracatçı ülkelerinden birisi olmamız itibariyle Türk demir çelik endüstrisi için olumsuzdur ve Şubat 2019 sonrasında devreye girmesi beklenen kotalar, demir çelik şirketlerinin karlılığını olumsuz etkileyebilir. Trump da, 2018 yılında uygulamaya koyduğu çelik tarifelerini kaldırmadı. Bunun yanı sıra, Çin ekonomisi başta olmak üzere küresel ekonomilerde yavaşlama endişeleri sektör açısından negatif gördüğümüz unsurlar. Avrupa ekonomilerindeki yavaşlama da yine ihracat görünümü ve şirketin euro bazlı gelirleri açısından olumsuzluk oluşturabilir. Ereğli kuvvetli nakit yaratma gücünün de etkisiyle yüksek temettü verimi sunuyor. Ödenen yüksek temettülere rağmen net borcu bulunmamakta. Güçlü operasyonel performansın ciro ve karlılık üzerindeki olumlu etkisinin sürmesi ve artan bilanço değeriyle şirket hisselerini beğenmeyi sürdürüyoruz. Şirket düzenli olarak her yıl nakit temettü ödemesi yapmakta. Erdemir hisselerinde yüzde 20 yükselme potansiyel ile 11,20 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

GARANTİ BANKASI: Aktif kalitesi olumlu bir görünüm sergileyen Garanti Bankası’nın sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 16.5 ile Türk bankacılık sektöründe referans alınan sınır olan yüzde 12’nin üzerinde kalmaya devam ediyor. Banka güçlü sermaye yapısıyla da sektör içerisinde ön plana çıkıyor. 2018 yılının ikinci yarısında artan TL fonlama giderleri nedeniyle net faiz marjını korumak için dinamik bilanço yönetimi yapmıştır. Bu dönemde TÜFE’ye endeksli kağıtlar koruma işlevi görürken, 2019’da ise azalması beklenen mevduat maliyetleri kapsamında faiz marjlarında iyileşme bekleniyor. Takipteki krediler oranı arttı. Ortalama öz kaynak karlılığı yüzde 15 ve ortalama aktif karlılığı yüzde 1.7 olarak gerçekleşen banka, karını yüzde 4.6 artırarak 2018 yılında 6 milyar 707 milyon TL olarak açıkladı. Garanti Bankası’nın marj performansını TÜFEX getirilerinin olumlu katkısının da etkisiyle olumlu görüyoruz. Beklenenden daha iyi gerçekleşen net ücret ve komisyonlar, net faiz marjı ve operasyonel giderleri, önemli ölçüde yükselen provizyon giderlerini karşıladı. Garanti Bankası’nın menkul kıymet portföyündeki TÜFE’ye endeksli tahvillerin diğer bankalara göre, görece daha fazla olması sebebiyle enflasyon ve faiz artışının yarattığı olumsuzluk, enflasyon düzeltmesi etkisiyle artan menkul kıymet getirisi ile iyi bir şekilde kompanse edilmiş bulunuyor. Yılın ilk yarısında TL fonlama maliyetlerinin yüksek kalacak olması beklentimiz çerçevesinde TL kredi büyüme oranı yine baskılanacaktır. Bu durumun yılın ikinci yarısında faizlerde beklediğimiz gerileme ile normalleşmesini bekleriz. Garanti Bankası hisselerinde yüzde 11 yükseliş potansiyeli ile 10 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

SABANCI HOLDİNG: Finansal hizmetler, enerji, çimento, sanayi, perakendecilik sektöründe faaliyet gösteren holdingin portföyündeki en önemli kısmı bankacılık oluşturuyor. Yılın genelinde grubun karı yıllık bazda yüzde 2.6 düşüş göstermiştir.

Sabancı Holding, 2018’de konsolide 7 milyar 242 milyon TL kar açıklamıştır. Dönemsel kar 429 milyon TL ile beklentilerin oldukça altında bildirilmiş ve zayıf bir görüntü sergilemiştir. Karın beklenti altında gerçekleşmesinde yılın ikinci yarısındaki olumsuz makroekonomik ortamla ilişkili olarak bankacılık sektörü kaynaklı yaşanan gelir azalması ve çimento sektörünün zayıf finansal performansı etkili olmuştur.

Çimento sektöründe ise, inşaata bağlı sektör olması itibariyle, iç talepteki daralma ve girdi maliyetlerindeki artış çerçevesinde meydana gelen yavaşlama ilgili grup şirketlerinin karlılığını olumsuz etkilemiştir.

Bankacılık sektöründe TÜFEX gelirleri Akbank’ın net faiz marjını beslerken, net ücret ve komisyon gelirleri de beklenenden daha güçlü seyretmiştir. Buna karşılık, net ticari zararın artması karlılık üzerinde baskılayıcı etkiye neden olmuştur. TL fonlama maliyetinde yılın ikinci yarısından itibaren beklediğimiz gevşeme kredi mekanizmasında normalleşme açısından ilerleyen çeyreklerde dönemsel karın olumlu etkilenmesini sağlayacaktır.

Holding geleceğe yönelik beklentilerinde tek seferlik gelir/ giderler hariç kombine satışlarda ve kombine FAVOK’te yüzdel0-20 bandında artış beklemektedir.

Sabancı topluluğu, stratejik gelişmelere bağlı olarak yıl içinde oluşabilecek satın alma ve birleşmeler hariç, 2019 yılında toplam 6 milyar TL yatırım yapmayı planlamakta. Sabancı Holding hisselerinde yüzde 18 yükseliş potansiyeli ile 9.60 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

Altan AYDIN / Vakıf Yatırım Yatırım Danışmanlığı ve Bireysel Portföy Yönetimi Müdürü
“Sabiha Gökçen, Pegasus’a olumlu yansıyacak”

PEGASUS: Şirketin,”3C programı” kapsamında birim giderler, nakit yönetimi ve kapasite iyileştirme odaklı aldığı aksiyonların ve yan gelirlerin payında yaşanan artışın, operasyonel kârlılığını desteklemeye devam edeceğini tahmin ediyoruz. Önümüzdeki dönemde filosunu tamamen Airbus’a dönüştürmeyi hedefleyen şirketin, tek tip uçak filosuna dönüşüm ile operasyonel verimlilikte iyileşme kaydetmesini bekliyoruz. Bu noktada en önemli katkının ise bu yıldan itibaren filoya dâhil olmaya başlayacak A321 Neo tipi uçaklarla sağlanacağını düşünüyoruz.

Şehir merkezine yakınlığı nedeniyle Sabiha Gökçen Havalimanı’nın önümüzdeki dönemde artmasını beklediğimiz cazibesinin Pegasus’a olumlu katkıda bulunacağını tahmin ediyoruz. Şirket hisselerinde yüzde 23 yükselme potansiyeli ile 33.40 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

KARDEMİR: Şirket 2018 yılında 2.3 milyon ton üretim hacmi ile yüzde 23-25 FAVÖK marjı r|TB= kaydetmeyi, orta vadede ise 3 milyon ton üretim hacmine ulaşmayı hedefliyor. Kardemir’in ray üretimi ile başlayan ve sonrasında yönlendiği katma değerli ürünlere odaklanan yatırım stratejisi operasyonel karlılığa olumlu etki edecektir. İnşaat demirine nazaran fiyat avantajına sahip kangal üretiminin artması şirketin karlılığını arttıracaktır.

Demiryolu tekeri yatırımı da 2018 yılının ikinci yarısında faaliyete geçecek. Üretim kapasitesinin 200 bin adet olması hedefleniyor. Şirketin 2015 yılından sonra yine 2018 bilançosu sonrasında hisse başına brüt 0.263 TL temettü dağıtacağını açıklaması da hisse üzerinde pozitif etki yaratacaktır.

Öte yandan son açıklanan ürün fiyatlarındaki artış da iyimserliğe katkıda bulunabilir. Kardemir hisselerinde 12 aylık dönemde yüzde 35 yükseliş potansiyel ile 3.25 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

TSKB: Bilanço yapısı ile mevduat bankalarına kıyasla daha az risklere maruz kaldığı için defansif bulduğumuz TSKB’nin, önümüzdeki yıllarda yatırım iştahının tekrar artması ile sahip olduğu likidite fazlasından avantaj sağlayabileceğini düşünüyoruz.

2019 yılında öz kaynak karlılık oranını yüzde 17.1 olarak tahmin ediyoruz. TSKB’nin kredi portföyünde enerji sektörü ağırlığının (%33) yüksek olması nedeniyle 2018 yılında oluşan beklentilerin fiyatlara yansıdığını düşünüyoruz.

Yine bu sektöre ilişkin beklentilerin toparlanması banka performansın pozitif etkileyecektir. TSKB hisselerinde 12 aylık dönemde yüzde 52 yükseliş potansiyeli ile 1.17 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

İdil Taraklı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu