Kariyer ve İş İlanları

Almanyanın Başarılı Türkleri

Ekmek parası ya da eğitim için Almanya’ya gelen Türkler arasından çok sayıda başarılı iş insanı çıktı. Bugün 80 binden fazla Türk asıllı işletme Alman ekonomisine katkı sağlıyor. Bunlardan bazıları çok başarılı işlere imza atıyor.

ALMANYA ile Türkiye arasında 30 Ekim 1961’de imzalanan İşgücü Antlaşması ile çok sayıda Türk’ün hayatı tamamen değişti. Almanya’da çalışmak üzere memleketlerini terk eden bir zamanın misafir işçileri, geçen yarım asrın ardından bugünün başarılı iş insanları haline geldiler. Bugün Almanya’da 3 milyon Türk yaşıyor. Iş dünyasında Türkler genellikle ‘dönercilik’ ile anılsalar da, aslında pek çok sektörde faaliyet gösteriyorlar. 600 binden fazla Türk’ün aktif olarak iş yaşamında yer aldığı Almanya’da 80 binden fazla Türk asıllı işletme olduğu tahmin ediliyor. Bu işletmelerin çok büyük bir kısmı ise gıda, perakende, ulaşım, bilgi ve iletişim, araç bakımı ve tamiri gibi alanlarda faaliyet gösteriyor.

almanyanin basarili turkleri

Türk iş insanlarının son yıllarda Türkiye’nin de gelişmesiyle birlikte bir özgüven değişimi yaşadıklarını aktaran Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Suat Bakır, Almanya ekonomisinde Türklerin gelecekte çok daha fazla söz sahibi olabileceğini belirtiyor. Sadece Almanya’da yaşayan Türklerin değil, Türkiye’den Almanya’ya yapılan yatırımların da son yıllarda arttığım söyleyen Bakır, 2012’de Türkiye’den Almanya’ya 668 milyon euro yatırım yapıldığını aktarıyor.

Almanya’da çok sayıda Türk şirketi var; Mavi, Turkcell, Temsa, LTB, Beko, Sarar, Dünya-göz bunlardan bazıları. Ancak Almanya Türklerinin ülkede kurmuş olduğu şirket sayısı da hayli fazla. Burada Almanyalı Türklerin kurmuş olduğu 10 başarılı şirketi sizin için derledik…

BEREKET BROT

Artık Almanlar da pideyi seviyor

Bugün Bereket Brot pide konusunda Almanya çapında pazar lideri ve etnik gıda perakende piyasasında yerel şampiyon. 14 milyon euro cirosu olan şirketin başarı hikayesi 1986 yılında başlıyor. 30 yaşında bir makine mühendisi olan Sinan Çevik, altı aydır çalışmakta olduğu Almanya’da mesleğini değiştirmek ister ve Lütfi Böge ve Ahmet Yavuz isimli iki hemşerisiyle birlikte bir fırın kiralar. Pide üretimi yapmaya karar veren Çevik, sadece Türk müşterilere değil Alman müşterilere de hitap etmek ister ve ürün yelpazesine Alman ürünleri de ekler. Ancak Alman müşteriler kazanması 10 yılını alır. Küçük bir fırında işe başlayan şirket, bugün 100 farklı unlu mamul çeşidi üretebilen 200’den fazla çalışana sahip büyük bir şirkete dönüşmüş durumda.

7 GUN AYRAN

Almanya’yı ayranla tanıştırdı

Berlin’de ayran satın alındığınızda bu ürünün kaynağı büyük olasılıkla Mehmet Öz-can’ın aile şirketidir. 1989 yılında birikimleri ile bir çay evi açan Özcan, burada ayran da yapmaya başlar. Dükkanda en çok ayranın satıldığını gören Özcan, ayran üretimine karar verir 7gün adlı şirketini kurma kararı alır. Küçük bir imalathaneyle başlayan sürecin başlangıcında 0.2 litrelik ayran şişelerini Türkiye’den ithal eder. Ayrıca kendine ait bir depozito sistemi oluşturur ve ayranı Berlin’deki çay evlerine satmaya başlar. Cirosu hızla artınca 1996 yılında o ana kadar ayran üretimi hakkında deneyimi olmayan Alman bir mandıra ile işbirliğine gider. 2009 yılından beri Mehmet Özcan’ın kızı Dilek Özcan’ın yönettiği şirket bugün sadece Almanya’ya değil İsveç ve Avusturya’ya da satış yapıyor. 3.7 milyon euro ciroya sahip olan şirketin 35 çalışanı var. 7 gün ayranları Berlin’de 3 binden fazla dükkanda satılıyor.

MANOLYA ELECTRONICS

Avrupa’ya elektronik satıyor

Sabahattin Sarı Ankara’daki başarılı kolej eğitiminden sonra tahsiline devam etmek amacıyla 1976’da Berlin’e gelir ve Berlin Teknik Üniversitesi İşletme Bölümü’ne kayıt olur. Ancak geçim sıkıntısı baş gösterince tahsilini yanda bırakmak zorunda kalır ve eşiyle birlikte küçük bir dükkanda elektronik ev cihazları satışına başlar. Önceleri Türk müşterilere elektronik alet satışı yapan Sarı’nın küçük dükkanı bir kaç yıl içinde iyi ciro yapan bir toptancı girişimine dönüşür. Bugün yılda 180 milyon euro ciro yapan Manolya Electronics, Berlin ve İstanbul’dan tüm dünyaya elektronik ürünler satıyor. 110 kişinin çalıştığı şirketi Sarı’nın oğlu ve kızı yönetiyor.

BWK

Göçmen uyumu ondan soruluyor

Nihat Sorgeç, 1972 yılında 14 yaşındayken Antakya’dan iyi notlarla ancak hiç dil bilgisi olmadan misafir işçi çocuğu olarak Almanya’ya gelmiş. Okuyup makine mühendisi olan Sorgeç, 1997 yılında eğitim sektörüne atılmaya karar vermiş. Aynı yıl BWK Bildungs Werk’i kurmuş. Bugün üç ofisinde 130 çalışanla çoğu göçmen kökenli yaklaşık 1000 Berlinliye danışmanlık, meslek eğitimi ve meslek içi eğitim hizmetleri sunuyor. Bu meslekler içinde aşçılık eğitimi de var, bayan kuaförü eğitimi de… Sorgeç, göçmen kaynaklarını güçlendiren ve onlara başarılı bir geleceğin yolunu açan eğitim programları geliştiriyor. BWK aynı zamanda işverenler için genç göçmenleri işe alma testlerine de hazırlıyor.

CRYTEK

Oyun devi Almanya’da doğdu

Onlar tutkulu bir üçlü: Avni, Faruk ve Cevat Yerli. Üç kardeş kendi oyun geliştirme stüdyolarının hayalini kurarak büyür ve bir gün kendi oyunları X-Isle’yi geliştirerek pazara atılırlar. Kısa sürede büyük yayımcıların dikkatini çeken üçlü oyun siparişi almaya başlar. Sonrasında ise Crytek adıyla oyun piyasasına atılırlar. 2004 yılında 10 ayrı dilde ‘Far Cry’ adlı oyunu piyasaya sürerek sektörde çok büyük yankı uyandırdılar. Bugün firmaları, yedi stüdyoda 40 ayrı ülkeden 600’ü aşkın personel çalıştırıyor ve Microsoft gibi dünya devi bilgiişlem şirketleriyle e işbirliği yapıyor. Beş bilgisayar oyunuyla dünya çapında haklı bir başarı yakalamış durumda olan üçlü, Alman ve Türk zihniyetinin uyumunu mükemmel bir şekilde kavradıkları için başarıya ulaştıklarını düşünüyorlar.

İPEK ENERGY

Rüzgara kapılıp danışmanlığa başladı

10 yaşında Almanya’ya gelen Osman İpek, çilingirlik eğitiminden sonra koleje gitmeye karar verir ve ‘yenilenebilir enerji üretimi’ ağırlıklı elektroteknik okur. Mühendis olarak rüzgar enerjisi sektörüne adım atan İpek, pazarda bir eksiklik görür. Büyüyen yenilenebilir enerji pazarında projeler genellikle geliştiriciler tarafından başlatılır, mühendislik ofislerinde planlanır ve işletmecilere pazarlanır. İpek’e göre bu pazarda işi tek elden halleden ve yatırımcılar adına projeler geliştirip bunları hayata geçiren bir planlama ofisi eksiktir. 2004 yılında tüm bu hizmetleri tek elden sunmaya karar veren İpek, açtığı danışmanlık ofisiyle bugün piyasanın rüzgar enerjisi alanındaki her tür spesifik ihtiyacına cevap verebiliyor. Şirket, bugün 12 çalışanıyla Almanya’nın yanı sıra Güney Afrika ve Pakistan’da da hizmet veriyor.

UMANI TEXT!L

Bluz kraliçesi oldu

Her şey satılamayan 400 bluzla başlar. 1999 yılında bir müşterinin siparişi iptal etmesi üzerine bu ürünler tasarımcı Umani Pfeiffer Çe lik’in elinde kalır. Çelik bir mağaza kiralayarak bu ürünleri satmaya karar verir ve gerçekten de kısa sürede bunu başarır. Müşteriler hızla çoğalır; bunun üzerine Çelik bluz üretimine başlar. Bugün Umani Textil yılda 6 milyon euro gelir elde eden bir şirket. 32 çalışanıyla yola devam eden Çelik, şirketin Hamburg’daki merkezini genişletmek ve işini büyütmek istiyor.

BTC Business Technology Consulting

Teknoloji danışmanlığında başlıca adres

Kendisini tipik bir ikinci nesil yabancı işçi çocuğu olarak tanımlayan Bülent Uzun, tek kelime Almanca bilmeden Almanya’ya göç eder ve burada ekonomi eğitimi aldıktan sonra şirket da nışmanı olarak iş hayatına atılır. KPMG gibi şirketlerde şirket danışmanı olarak edindiği tecrübeyi kendi şirketinde kullanmak ister ve 1997’de Uzuner Management Consulting’i kurar.

Üç yıl içinde hızla büyüyen şirket, 2000 yılında BTC Business Technology Consulting çatısı altında hizmet vermeye başlar. O zamandan beri başarılı bir şekilde ilerleyen BTC, 176 milyon euro’luk cirosu ve 1700 çalışanı ile sadece Almanya’da değil İstanbul da dahil olmak üzere dünyanın pek çok yerinde hizmet veriyor.

KARMEZ

Döneri Avrupa’yla tanıştırdı

Piyasada döner eti tedarikçisi çok ancak tüm Avrupa’ya döner eti tedarik eden tek bir şirket var; o da Karmez. 1983’te Frankfurt’ta kurulan aile şirketi o zamandan bu yana çok yol almış. Ömer Tütüncübaşı’nm yedi kardeşi ile açtığı şirket, bugün Almanya, Fransa, Belçika başta olmak üzere hemen bütün Avrupa’da hizmet veriyor ve 283 çalışan istihdam ediyor.

Döner için alınması oldukça zor olan AB onayını da alan şirket yılda 25 milyon euro ciroya sahip.

KOBIL SYSTEMS

öğrenciyken şirket kurdu

İsmet Koyun, enformatik eğitimi almak üzere Worms’a gelir ve okurken 1986 yılında KOBIL Systems GmhB şirketini kurar. Amacı PC üretimi olan şirket, kısa sürede büyük başarılar elde eder. Bu başarılar esnasında elbette zorluklar da yaşanır. 80’li yılların Almanya’sında Türkler sadece meyve sebze ticareti yapar” algısını kırmayı başarır. 1995’ten itibaren bilgisayar sistemlerine güvenli giriş için çipli kart okuyucu gibi dijital güvenlik çözümleri sunmaya başlar. Başarılı bir şekilde devam eden şirket aynı zamanda dünyanın ilk USB formatlı çip kartı okuyucusunu çıkarır. Ürün bir milyon adetlik satış rakamıyla şirketin lokomotif ürünü olur.

2010’da yılda 30 milyon euro ciro elde eden şirket, 24 ulustan 120 kişiyi istihdam ediyor. Almanya’nın dışında Türkiye, Fransa, İsviçre gibi ülkelerde şubeleri var.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu