Haberler

Akıllı tarım teknolojileri sayesinde verimlilik artıyor

Akıllı tarım teknolojileri sayesinde verimlilik artarken üretimde hızlanıyor. DÜNYA nüfusu giderek artarken buna paralel olarak gıda ihtiyacı da büyüyor. 50 yıl içinde 10 milyar dolara ulaşması beklenen dünya nüfusunun beslenme sorununu çözebilecek şeyin akıllı tarım uygulamaları olduğu konusunda herkes hemfikir.

Endüstri 4.0’ın etkisiyle artık topraktan sofraya takip sistemleri, sensörlerle donatılmış tarla ve bahçeler gibi yenilikçi uygulamalar yaygın olarak kullanılıyor. Makinelerin birbiriyle iletişim kurabilmesini sağlayan teknolojiler tarım endüstrisinde yeni bir dönemin habercisi. Akıllı tarım uygulamalarıyla üreticiler bir tablet veya cep telefonundan arazilerini uzaktan yönetebiliyor. Tarlalara yerleştirilmiş sensörlerle nem, sıcaklık gibi unsurları kontrol edebiliyor, olumsuz hava koşullarını öngörüp önceden önlem alabiliyor. Tarım alanında en çok yaşanan sorunların başında gelen arazileri gereğinden fazla sulama, ilaçlama ve gübreleme de teknoloji sayesinde / çözüme kavuşuyor. Belirlenen miktarda ve en uygun zamanda su, gübre ve ilaç vermek, üretim maliyetlerini düşürüyor, böylece hem zayiat azalıyor hem de daha sağlıklı ürünler yetiştiriliyor. Akıllı tarım uygulamalarına yapılacak yatırımlarla, dünyanın önde gelen tarım üreticilerinden birisi olan Türkiye’nin 60 milyar dolar seviyesindeki tarımsal üretim  hacmini rahatlıkla 100 milyar dolar seviyesine çıkarılabileceği tahmin ediliyor.

“DÜNYA LİDERİ OLABİLİRİZ”

Türkiye’de yaklaşık 3 milyon üretici 20 milyon hektarda üretim yapıyor. Bu imkânlar teknoloji ile birleştiğinde tarım alanında çok büyük bir potansiyel açığa çıkabilir. Modern tarım uygulamaları alanında da hizmet sağlayan Turkcell, birçok çalışmaya imza atıyor. Akıllı tarım uygulamalarının gelecek dönemde çok büyük yeniliklerle karşımıza çıkacağını söyleyen Turkcell Akıllı Yerler ve İş Uygulamaları Direktörü Esat Sönmezer, “Dijitalleşme her sektörde iş yapış biçimlerini değiştirdiği gibi tarımda da etkisini hissettiriyor. Üreticiler tohum seçimi, sulama, gübreleme, ilaçlama ile ilgili tüm kararlarını bilgiye dayalı verebiliyor. Ve bu kararlar verimde yüzde 100’e kadar artış sağlayabiliyor” diyor. Çiftçilerin akıllı tarım uygulamaları ile arazilerini anlık kontrol edebildiğini aktaran Sönmezer, “Turkcell Filiz çözümümüzle sensörler aracılığıyla toprak ve havanın değerleri düzenli olarak takip edilebiliyor. Buradan alman verilerle bitkinin gelişimi için ne yapılması gerektiği, su ihtiyacı ve hastalık riskleri gibi bilgiler mobil uygulama ile anlık olarak sunulup üreticinin önlem alması sağlanıyor” açıklamasını yapıyor.

Üreticilerin teknik desteğe ulaşmada sıkıntı yaşadığını ifade eden Sönmezer, “Dijital kanallardan ziraat mühendislerine ulaşabilmek önemli bir konu. Tarım Doktoru ve Çiftlik Doktoru gibi uzaktan danışmanlık çözümlerimiz ile dijital teknolojilere adaptasyon dönemindeki üreticilerimizin zirai bilgilere ve uzman desteğine anında ulaşmalarını mümkün kılıyoruz” ifadelerini kullanıyor. Sönmezer sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Üreticinin dijital teknolojileri uygun fiyattan alabilmesi gerekiyor. Bu doğrultuda servislerimizi hazırlıyor ve çiftçiye sunuyoruz. Ülke olarak faydayı gördüğümüz zaman hızla teknoloji kullanımını artırabiliyoruz. Teknolojik olarak çok kuvvetli bir altyapımız var. Bu altyapının üzerine çiftçi için faydalı ve uygun fiyatlı dijital tarım servislerini koyabildiğimiz zaman kısa sürede dünyada lider ülkelerden biri olacağız.”

“NESNELERİN İNTERNETİ DE DESTEKLENMELİ”

Teknolojinin tarım alanında kullanılmasının oldukça önemli olduğunu ifade eden TreeT Tarım ve Teknolojileri Genel Müdürü Mustafa Tamer ise, “Nüfusunun yüzde 20’si tarımdan geçinen bir ülke olarak yenilikçi tarım uygulamalarını iş süreçlerimize entegre edebilirsek, verimlilik ve sürdürülebilirlik artar” diyor. Akıllı tarım uygulamaları sayesinde kaynak kullanımının kontrol altında tutulabildiğini aktaran Tamer, bu uygulamaların ülke ekonomisine büyük fayda sağlayacağını belirtiyor.

Tamer sözlerine şöyle devam ediyor: “Manisa’nın Salihli ilçesinde 400 dönüm badem, Köprübaşı ilçesinde 270 dönüm zeytin bahçesi projemizle büyümeye devam ediyoruz, tş ortaklarımızdan Cengiz Sülün, arazimizi çevre köylerin demografik durumlarına göre inceliyor. Bir diğer önemli iş ortağımız, tarımsal verilerin analizlerini toplayarak bu bilgiler doğrultusunda çözümler sunan Doktar. Dünyanın en büyük patent fonu olan Intellectual Ventures’ın tarım ile ilgili patent haklarını aldık. Teknolojiyi arazilerimizde kullanıyor ve yeni uygulamaların denenmesi konusunda çözüm ortaklarımızdan destek alıyoruz. Türkiye’deki şirketlerin global pazarlara açılabilmeleri için çalışıyoruz.”

Tarıma teknolojiyi entegre etme aşamasında en önemli konulardan birinin eğitim olduğunu vurgulayan Tamer, “Geleneksel yöntemlerle tarım yapan çiftçilere, yeni ve farklı bir yol anlatmak gerekiyor. Üreticileri öncelikle eğitmek, akabinde bu ürünlerin işe yararlığını örneklerle anlatmak ve devlet desteği veya kooperatiflerle çiftçiye ekstra bir maliyet yükü getirmeden teknoloji kullanımını artırmak gerekiyor. Bir tarım ülkesi olarak dünyada yaşanan dijital gelişmelere daha hızlı ayak uydurmalıyız” diyor. Bu alanda verilen devlet desteklerinin sulama sistemleri, traktörler ve benzer araçlar için olduğunu ifade eden Tamer, nesnelerin interneti ve buna bağlı teknolojik ekipmanlar için de bu tür desteklerin olması gerektiğini söylüyor.

EN UYGUN İLACI ONERIYOR

Hektaş tarımda sürdürülebilirlik, tarımsal verimlilik ve akıllı tarım uygulamaları ile ön plana çıkan bir firma. Bölgesel ihtiyaçlara göre yenilikçi hizmet ve ürünler geliştirdiklerini söyleyen Hektaş ^ Genel Müdürü Levent Ortakçıer, “Geliştirdiğimiz teknoloji ve uygulamalarla sektörü ve üreticileri akıllı tarım uygulamaları ile tanıştırıyoruz” diyor. Arazide hastalık tespitine yönelik geliştirdikleri mobil uygulama ile üreticilerin hastalıkları hızla tespit etmelerini sağladıklarını söyleyen Ortakçıer, “Üreticilerin hastalıkla ilgili en doğru bilgileri almalarını sağlıyoruz. Mobil cihazları ile arazide fotoğraf çekerek hastalığı tespit eden üreticilerimize, aynı ekrandan hastalığa yönelik en uygun ilaç önerilerini sunuyor, zirai ilaç uygulamasının ne zaman ve nasıl yapılması gerektiğini gösteriyoruz” açıklamasını yapıyor.

Drone tabanlı görüntüleme sistemi ile toprağın yapısını, su kapasitesini, mineral içeriğini ve bitkilerdeki hastalık ve zararlıların erken tespit edildiğini ifade eden Ortakçıer, “Yapay zekâ tabanlı analizlerle (meteorolojik veriler desteğinde) tarladaki olumsuzluklar, daha ilk oluşum aşamalarında tespit edilebiliyor. Sonrasında ilaçlama drone’ları ile ihtiyaç duyulan yerlere uygulama yapılıyor. Dünya artık bitkinin sağlık durumu ile ilgili bilgileri geçmişten gelen tecrübelere göre değil teknoloji sayesinde alman verilere göre yorumluyor. Bu noktada da drone’lar tarım alanındaki çalışmaları da hayati derecede etkiliyor” diyor. Geleceğin güçlü Türkiye’sini oluşturma yolunda tarım teknolojilerinde dışa bağımlılığı azaltmak için katma değerli projeler yapılması gerektiğini aktaran Ortakçıer, “Geliştirdiğimiz teknolojileri dünya pazarlarına sunmalıyız” diyor.

5 DAKİKADA TOPRAK ANALİZİ

Tarımda dijital dönüşüm firması Doktar, bu alanda teknoloji üretiyor, teknolojiden gelen verileri zirai algoritmalarla aksiyona dönüştürüyor ve tüm bu süreçler için zirai danışmanlık sağlıyor. Tarımsal kuruluşların gündeminde dijital teknolojilerin olduğunu aktaran firmanın Kurucu Ortağı Selim Üçer, “Özellikle tarımsal hammadde işleyen şirketler dijital tarım teknolojileriyle çok ilgili. Çünkü daha verimli üretim ile fabrika girdi maliyetlerinin düştüğünü ve karlılığın arttığını gördüler. Tohum, ilaç ve gübre şirketleri de bu teknolojilerin . ( üreticilere anlatılmasında önemli birer pay- Se’ltn daş” diyor. Bu teknolojilerin yerli olmasının çok önemli olduğunu söyleyen Üçer sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu teknolojiler satın alınabilecek fiyat seviyesinde olmalı. Bazı ürünlerimizden önce bu teknolojiye ulaşmak isteyen üreticiler 10 kat fazla para vermek zorundaydı; bu durum modern tarımın yaygınlaşmasını önlüyordu. Biz, bitki gelişimi için gereken faktörleri, sulama ihtiyacını ya da hastalık riskini değerlendirebilmek için gerekli sensör istasyonlarını ve buna bağlı servisleri üretiyoruz. Yine toprak ve bitkinin uydu aracılığı ile takip edilip görüntü işleme ile bitki türünün, veriminin ve sağlığının anlaşılmasını sağlıyoruz. Toprak içerisinde makro ve mikro elementleri yakın kızılötesi ışık okuma teknolojisi ile 5 dakika içinde analiz edip bitkiye özel gübreleme programım hemen tarlada çiftçiye verebiliyoruz. Son olarak tüm bu verileri tek bir merkezde toplayıp büyük veri analizi ve makine öğrenmesi ile işleyerek bilgi ve aksiyona dönüştürüyoruz. Tüm bu sensör, fenoloji modellemeleri, görüntü işlemeler ve makine öğrenmesi algoritmaları da birleşince her koşulda en doğru kararları veren süper çiftçiyi oluşturan bir yapay zekâ ortaya çıkıyor.”

Türk üreticisinin ve kuruluşların dijital teknolojilere karşı ilgisinin büyük bir hızla arttığını söyleyen Üçer 2020 yılına kadar Türkiye tarımsal alanının yüzde 12’sinin yapay zekâ teknolojileri takip edileceğini söylüyor.

TARIMDA COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ

Coğrafi bilgi sistemleri, akıllı tarım uygulamalarının önemli bileşenlerinden. Teknolojinin tarım sektörü için birçok fırsat sunduğunu söyleyen Mapit Bilgi Teknolojileri Kurucu Ortağı Serhat Özeren, konuma dayalı bilgi yönetimini esas alan coğrafi bilgi sistemlerinin otonom ekim, besleme veya hasat gibi önemli tarımsal operasyonların bel kemiğini oluşturduğunu söylüyor. Uydu veya drone’larla yapılan çalışmalar sayesinde bitki sağlığı hakkında bilgi alınırken, sensörlerle toprak ve ürün hakkında anlık veri üretildiğini söyleyen Özeren, hava tahmin servislerinin de yaygın olarak kullanıldığı bilgisini veriyor.

Akıllı tarım, hassas tarım, Tarım 4.0 gibi terimlerle ifade edilen teknolojik gelişmeler sayesinde sürdürülebilir tarımın ortaya çıktığını ifade eden Özeren, “Tarımsal operasyonun her sürecinin dijital ortamlara taşınması ile daha fazla bilgi üretiliyor ve derinlemesine analiz yapma imkanı doğuyor” açıklamasını yapıyor.

Boun Tarım: Akademik yaklaşım

Akıllı tarım uygulamaları yapan bir diğer platform ise Boğaziçi Üniversitesi Yenilikçi Tarım ve Gıda İşletmeciliği Platformu [Boun Tarım). Teknoloji kullanılarak tarım ve hayvancılıkta verimin artırılabileceğini aktaran Boun Tarım yetkilisi Prof. Dr. Gökhan Özertan, “Tarımda dijitalleşme ile tasarruf edilirken, daha fazla verim de elde edilebilir. Tarımda üretimden lojistiğe, perakendeden atık yönetimine kadar çok uzun bir zincir var. Sadece üretimde değil farklı noktalarda da teknoloji vasıtasıyla iyileştirmeler yapılabilir” diyor. Kırsal alanlardan kente göç olgusunun yaygın olduğunu, ve tarımsal alanlarda çalışacak işçi bulunamadığını söyleyen Özertan, bu nedenle tarımda teknolojiye ilginin daha da arttığı bilgisini veriyor. Tarımda işletmecilik tarafına yoğunlaştıklarını ifaden eden Özertan, tarımın daha modern bir şekilde işletilmesi ve yönetilmesine yönelik stratejiler ve politikalar geliştirdiklerini söylüyor. Bu alanda herkesin ortak noktada buluşacağı ekosistemlere ihtiyaç duyulduğu bilgisini veren Özertan, “İnsanların işbirliği yaparak güçlerini, bilgilerini, finansal araçlarını birleştireceği alanlara ihtiyacımız var. Yurtdışında bu alanda çok fazla platform var. Paydaşlar bir araya geliyor ve problemleri çözmeye çalışıyorlar” diyor.

Tarlalar robotlara emanet

Akıllı tarım uygulamaları konusunda dünyanın bir numarası Hollanda. Ülkede yapay zekâ ve makine öğrenme teknolojileri tarım sektöründe yaygın olarak kullanılıyor. Otonom seralar da çok yaygın. Çiftliklerde robotlar sulama, gübreleme, ilaçlama ve hasat toplama işlemlerini yapıyor. Sürücüsüz traktörler ve quadcopter drone’lar tarlalar üzerinde uçuşuyor. Çiftçiler hava ve toprak koşullarını bildiren sistemler sayesinde gerekli önlemler alıyor, almadığında yapay zekâlı sistemler otomatik olarak devreye giriyor. Seralardaki LED aydınlatmalarla fazla güneş görmeyen ülkede her türlü hava koşulunda 24 saat ürün yetiştiriliyor. Dünyanın en iyi tarım araştırma kurumu olarak kabul edilen VVageningen Üniversitesi ve Araştırma Merkezi [WUR], tarım teknolojisi şirketlerinin ve deneysel çiftliklerin gruplaştığı Gıda Vadisi olarak çalışıyor.

Tülin AKIN / Tabit (Tarımsal Bilişim ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti.) Yönetim Kurulu Başkanı
“Çiftçi deneyimleyerek ikna oluyor”

Aydın’da hayata geçirdiğimiz kampüste çiftçiler için teknoloji geliştirme çalışmaları yapıyor, fiyat ve kullanım kolaylığı açısından erişilebilir teknolojiler geliştirmeyi hedefliyoruz. Teknoloji kullanarak verimli, karlı ve çevreye duyarlı tarımsal üretim mümkün. Günümüzde erken uyarı sistemlerinden toprak ve havanın ısısını, nemini ölçen sensörlere, üretimin her aşamasında kullanılan robotlara kadar pek çok alanda akıllı tarım teknolojileri yaygınlaşıyor.

Akıllı sistemlerle tarımsal üretimdeki riskleri minimize etmek mümkün. 14 yıldır bu alanda hizmet veriyoruz. Çiftçilerimizin cep telefonlarına SMS ile meteorolojik uyarılar, hastalık ve zararlı tahminleri ile hal borsa fiyatları gibi birçok hayati bilgiyi gönderiyoruz. Süt sağım teknolojisi, hayvanların hastalık ve kızgınlık tespiti, sulama suyu sistemleri ve gezen tavuklar için hazırladığımız mobil kümes gibi hizmetlerle çiftçilerimize her türlü teknolojik imkânı sağlıyoruz. Ayrıca hasat robotları i konusunda da çalışmalarımız var. Bunlar iki yıl içinde hayata geçebilecek durumda.

Çiftçilerin teknolojiye adapte olma sürecinde biraz zorlanıyor. Çiftçilerin teknolojiyi alıp kullanması için önce bir örneğini görüp deneyimlemesi gerekiyor. Türkiye’nin hemen her köyünü ziyaret ettik, eğitimler verdik, çiftçilerle yüz yüze görüşmeler yaptık. Bu alanda en etkili yöntemin birebir deneme veya denenmiş bir örneği gözlemleme olduğunu gördük. Bu yüzden kendi çalışmalarımızı da bu stratejiye göre şekillendiriyoruz. Kampüsümüzü Aydın Koçarlı’ya taşıyarak bunu yaptık.

YEŞİM OKSAY

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu