Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

ABD’den ithal edilen 22 kalem ürüne ek vergi getirilecek

Türkiye, ABD’ye misilleme yapmaya hazırlanıyor. ABD’den ithal edilen 22 kalem ürüne ek vergi getirilecek. İş dünyası, sorunların müzakereyle çözülmesinden yana. Zira ek vergilerin bumerang etkisi yapma ihtimali var…

ABD’NİN çelik ürünleri ithalatına yüzde 25, alüminyum ürünlerine yüzde 10 ek vergi getirmesinin ardından Türkiye de misilleme için harekete geçti. Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) başvuran Türkiye, 21 Haziran’dan itibaren 22 kalem üründe Amerika’ya ek vergi uygulayacağını duyurdu. Amerika’nın koyduğu ek vergileri kaldırmaması durumunda Türkiye, otomobillerden makineye, iplikten petrokimya ürünlerine kadar birçok üründe yüzde 40 ila yüzde 5 arasında değişen oranlarda ek vergi uygulayacak. Amerikan ürünlerine kapıları iyice kapatmaya hazırlanan Türkiye, yaklaşık 2 milyar dolarlık ithalatı engellemeye çalışacak.

İş dünyasının temsilcileri dünyada korumacılık eğilimlerinin gittikçe yayılmasından rahatsızlık duyuyor. ABD’nin yaptığı yanlıştan dönmesini bekleyen iş insanları, Türkiye’nin ek vergi uygulamasını da ülke menfaatleri açısından yerinde bir karar olarak nitelendiriyor. Buna karşın iş dünyasının önemli çekinceleri de var. Bunların başında ek vergi uygulamasının kartopu gibi her iki taraf açısından büyümesi olasılığı. Nihayetinde ABD bizim en çok ithalat yaptığımız dördüncü ülke. Türkiye ABD’den 2017’de 11 milyar 945 milyon dolar ithalat yaptı. ABD aynı zamanda en çok ihracat yaptığımız beşinci ülke. Bu ülkeye 2016’da 6 milyar 623 milyon dolar ihracat yapan Türkiye, ihracatını 2017’de yüzde 30.6 artırarak 8 milyar 654 milyon dolara çıkardı.

“OTOMOTİVİ ETKİLEMEZ”

Türkiye en çok ek vergiyi yüzde 40 oranıyla viski, votka gibi yüksek alkollü içeceklere uygulamayı planlıyor. Alkollü içecekleri yüzde 35 vergi oranıyla otomotiv ürünleri ve motorlu araçlar takip ediyor. Türkiye 2017’de ABD’den 87 milyon dolar tutarında otomotiv ve motorlu araç ithalatı yaptı. Bu ithalatın önünün kesilmesinin özellikle Ford’un Mustang modelini ve Harley Da-vidson motosikletlerini ve yedek parçalarını etkilemesi bekleniyor.

Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Şahsuvaroğlu, “ABD kendi çıkarları doğrultusunda kararlar alıyor. Biz de misilleme yapmak ve kendi çıkarlarımızı korumak adına benzer bir mukabele ederiz” diyerek sözlerine başlıyor. Türkiye’nin ABD’den yaptığı otomotiv ithalatının hacim olarak küçük olduğunu belirten Şahsuvaroğlu, sözlerini şöyle sürdürüyor: “ABD’den getirilen otomotivlerin pazarı bu vergilerden negatif etkilenir. 20 bin dolarlık bir maliyet artışı olabilir. Stoklardaki ürünler vergilerden sonra daha kıymetli olur. Yeni getirilen ürünlerde de pazar kaybına uğranır. Biz otomotive ek vergi koysak da ABD’nin misillime yapıp vergi koyacağına ihtimal vermiyorum. Sonuçta kendi markalan… Rekabette geri kalırlar.”

KİMYA ÜRÜNLERİNE ENGEL

Kimya sektörü ABD’den yapılan ithalatın azaltılmasının etkilerini en çok hissedecek sektörlerin başında geliyor. Petrokimya ürünleri, PVC’ler, plastik materyaller ve naylon gibi ürünlere yüzde 5 ila 32 oranında ek vergi gelmesi bek- leniyor. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamül-leri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Kimyevi madde ithalatımız, spesifik ürünlerden oluşuyor. Bizim bunları ikame etmemiz zor” diyor. Kendi firmasının ABD’den getirdiği bir yapıştırıcı madde türünde daha öncesinde yüzde 25 vergi olduğunu belirten Pelister, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Yüzde 5 ek vergi eklenince üründeki vergi yüzde 30’a çıkacak. ABD pahalanınca Avrupa’dan getirmeyi tercih ederiz. Nihayetinde biz, sektörün büyük bölümü gibi ihracat yapmak için ithalat yapıyoruz. Kimya ithalatımızın yüzde 70’ini imalatta kullanıyoruz. Plastikte bu oran yüzde 88’i buluyor. Ek vergiler gelse de ABD ile ticareti artırmak için her şartı zorlayacağız. Bu yıl mayıs ayında kimya sektörünün ABD’ye ihracatı geçen yılın aynı ayma göre binde 3’lük artış kaydederek 50 milyon dolar oldu. ABD kimya ihracatında altıncı ülke. Diğer ülkelerde de korumacılık var. İhracatımızı artırmamız lazım. Bu sebeple nitelikli, inovasyon ve yeniliğin olduğu ürünler üretimine ağırlık verirsek korumacılıktan daha az etkileniriz.”

“KÖMÜRDE SORUN OLMAZ”

Kömür ABD’ye en çok ek vergi konulan ürün gruplarından. Kömür çeşitlerine yüzde 10’luk ek vergi konulması planlanıyor. Türkiye ABD’den ek vergiye muhatap olan kömür çeşitlerinde geçen yıl yaklaşık 400 milyon dolarlık ithalat yaptı. Türkiye’nin yıllık kömür ithalatı 3.5-4 milyar dolar arasında. Bunun da büyük bölümünü Rusya, Güney Afrika ve Güney Amerika’dan yapıyor. Akarçeşme Kömürcülük Yönetim Kurulu Başkam Hüseyin Akarçeşme, “ABD büyük bir kömür üreticisi ve satıcısı. Kendi enerjisinin de yüzde 45’ini kömürden üretiyor. Biz Amerika’dan çok fazla ithalat yapmıyoruz. Bu nedenle ek vergiler piyasayı çok etkilemez. ABD’nin ihracat rakamları içinde de bize sattığı kömür önemli bir yer tutmuyor. Yine de bu vergilerin sorunların çözümüne katkı sağlamasını dilerim.”

“KENDİMİZE YETMELİYİZ”

Türkiye, ABD’den yalnızca sanayi ürünleri değil tarım ürünleri ithalatı da yapıyor. Kuruyemiş, çerez, işlenmemiş tütün ve pirinç, ek vergiye muhatap olan tarım ürünleri… Son yıllarda ABD’den daha çok ceviz ve badem ithal eden ülkemizin, bu alandaki ithalatı 157 milyon doları aştı. Ayrıca pirinçte yüzde 20 ek vergiyle ihalat engellenecek. Bilindiği üzere 31 Aralık 2017’de pirinçteki vergi yüzde 45’ten yüzde 15’e düşürülmüştü. Bunun normalde temmuz ayında yüzde 45’e çıkması gerekiyordu. Anlaşılıyor ki 21 Haziran’da yüzde 20 ek vergiyle pirinçteki vergi çıtası yükseltilecek.

Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, “ABD’den daha çok orta taneli ‘Car-los’ cinsi pirinç getiriyoruz. Bu toplu tüketimde kullamlıyor.l98rden beri bu ülkeden pirinç alıyoruz. Şimdi kur yüzünden ithalat durdu. Devletimizin aldığı karara saygılıyız. Türkiye pirinçte kendi kendine yeter duruma yakın. Üretmeliyiz ve kendi kendimize yeter duruma gelelim.”

“BAŞKA YERDEN ALIRIZ”

Gıda katkı maddelerine de yüzde 10 ek vergi geliyor. Türkiye ABD’den 2017’de 32 milyon 569 bin dolar gıda katkı maddesi ithal etti. Tüm Gıda Dış Ticaret Derneği (TÜGİDER) Başkanı Mustafa Manav, Türkiye’de üretilmeyen bazı gıda katkı maddelerinin ithal edilmesinin gıda sektörü açısından zorunlu olduğunu söylüyor.

ABD’den gıda katkı maddesi getirilememesi durumunda başka pazarlardan getirilebileceğini belirten Manav, “Türkiye’de 500’e yakın gıda katkı maddesi kullanılıyor. Bunlardan yalnızca yüzde 10’unu kendimiz üretebiliyoruz. C vitamini, jelatinleri kendimiz üretebiliyoruz. ABD’den ithal edilen gıda katkı maddesi sayısı 50’yi geçmiyor. Biz daha çok Avrupa ve Çin’den getiriyoruz; yine buralardan getirmeye devam ederiz” şeklinde konuşuyor.

ek vergi

REAKSİYON GÖSTERELİM AMA…

ABD’den ithal edilen yapı malzemelerine de yüzde 30 ek vergi konulması gündemde. Şimdilik vergiye tabi olacak yapı malzemesi ithalatı 90 milyon doları buluyor. İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) Yönetim Kurulu Üyesi Fethi Hindi-gar, “ABD’den yaptığımız ithalat Türkiye için çok önemli rakamlar değil. Trump’ın tüm dünyaya karşı gösterdiği bir tavır var. Buna aşırı reaksiyon gösterilirse ne olacağını bilemiyorum. Pratikte bu tür korumacılık hareketleri ve ek vergiler bize ihracatta olumsuz dönüyor” diye konuşuyor.

Adnan DALGAKIRAN / İSO Başkan Yardımcısı, Makine ve Akşamları İhracatçıları Birliği Başkanı
“Makinede korumacılık standartlar üzerinden yapılıyor”

Dünyadaki makine firmalarıyla rekabet edebilecek firmalarımız var. Her tür korumacılık dönüyor, bizi vuruyor. Dünya üretiminin yüzde 50Jden fazlası Asya’da dönüyor. Üretim demek, makine demek. Çin’den makine aldığımız zaman Türkiye’nin koyduğu vergi yüzde 3 civarında.

Ama ben Çin’e, Hindistan’a makine satmak istediğimde yüzde 20-30 gümrüklerle karşılaşıyorum. Böylece dünya ticaretinin yarısının dışında kalıyoruz. ABD’ye ihracatımız da fazla artmıyor. Bu yılın ilk beş ayında geçen yılın aynı dönemine göre ABD’ye makine ihracatımız yüzde 4.13 artarak 147 milyon 122 bin dolar oldu. Dünyada ticaretin eşit şartlarda olmasını istiyoruz ama dünyada korumacılık eğilimlerin attığını görüyoruz. Makine de korumacılık daha çok standartlar üzerinden yapılıyor. En önemli standart belirleyen ülke ise Almanya. Biz Avrupa’ya sattığımız makineleri ABD’ye satamıyoruz. Korumacılık, makineye kadar gelirse ciddi boyutlara ulaşmış demektir.

Bülent HACIOĞLU / Avukat, TRC Danışmanlık Kurucu Ortağı
“Bu savaşı biz çıkarmadık”

Türkiye, çelik ürünlerine konulan ek vergiyle ilgili sorunları müzakerelerle çözmeye çalıştı ama ABD tarafı soğuktu ve kendi taleplerinde diretti. Kore, Arjantin, Avustralya ve Brezilya kendileri gönüllü olarak kota kabul ettiler.

Avrupa Birliği ülkeleri de bizim gibi ABD’ye karşı tedbir uygulama kararı aldı. Türkiye, yapması gerekeni yaptı. Dünya Ticaret Örgütü’ne resmi şikayette bulunarak, ‘anlaşmazlıkların halli organına’ başvurdu. Türkiye ek vergi koymaya hazırlanırken Trump geri adım atar mı?

Bunu tahmin etmek zor. Trump’ın başından beri tezi şuydu:

“Biz o kadar büyük bir ticaret açığı veriyoruz ki, bundan daha kötü olamaz.’’ Trump’ın geri adım atma ihtimali yüksek gözükmüyor. ABD şimdi de ulusal güvenlik gerekçesiyle otomotiv ihracatına soruşturma açtı. Bundan sonra Amerika’dan nasıl bir karar gelebilir bilmiyorum ama bu savaşı durduk yere biz çıkarmadık.”

Ömer BURHANOGLU / Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi
“Sorunlar müzakereyle çözülmeli”

Normalde otomobil endüstrisinin küresel kuralları var ama Trump hiçbir kuralı dinlemiyor. Kuralsız yapılan her eylemin ticarete olumsuz etkisi oluyor. Sorunların karşılıklı görüşmelerle halledilmesi gerekiyor. Ayrıca, oyunu bozan bir kişi var diye herkesin bu oyunu bozmaması gerektiğini düşünüyorum. Otomotiv sanayi bizim için çok kıymetli. Dünya ortak çıkışı bence Trump’a karşı birleşerek bulacak.

ABD bizim için büyüyen bir pazar. Geçen yıl otomotiv endüstrisinin ABD’ye ihracatı rekor bir artış gerçekleştirdi. İhracatımız yüzde 101.05 artarak 1 milyar 408 milyon dolara yükseldi. Zaten ABD, otomotivde dünyanın en büyük pazarı. Bu ülkeye Ford Transit, Tofaş’ın Doblo’su’nu satıyoruz. Son olarak Toyota CH-R’ını oraya ihraç etmeye başladı.

Dolayısıyla ABD bizim için kıymetli bir pazar. Sorunların karşılıklı müzakerelerle çözülmesini bekliyoruz.

Rahîme Baş Uçar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu